Tarih: 20.06.2017 11:01

“Katar krizi ABD´nin aslan terbiyeciliği”

Facebook Twitter Linked-in

Çalışkan, Türkiye´nin katar krizindeki tavrını ise şu soruyla değerlendirdi: “Bizi Katar sevici yapan şey gerçekten ümmet bilinci” mi? Yoksa ülkemizdeki milyar dolarlık devasa yatırımları mı? Ya da şöyle soralım: Acaba Suriye´nin ülkemizde Katar kadar parasal gücü olsaydı tavrımız ne olurdu?”

ABD başkanı Trump´ın ilk dış seyahatini Suudi Arabistan´a yapmasının ardından “teröre destek verdiği gerekçesiyle” Katar´a ambargo kararının çıktığını hatırlatan Çalışkan, bir çok ülkenin Katar´la ilişkilerini kestiğini kaydetti. Krizin Katar destekli mücahitlerle Suudi destekli mücahitlerin birbirleriyle Suriye´de savaştığı haberlerine de yansıdığını ifade eden Çalışkan, ABD ile katar arasında imzalanan 12 milyar dolarlık savaş uçağı anlaşmasını ise ABD´nin ‘aslan terbiyeciliği´ olarak yorumladı. Çalışkan, “Hem ticaret diyor, borçlarını ödeterek sömürüyor hem de Müslüman ülkeleri birbirine kırdırıyor” dedi.

‘Neden Katar´ sorusunu yanıtladı
Çalışkan, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Neden Katar diyenlere özetle; Katar, Basra Körfezi´nde küçücük bir emirlik. Nüfusu, ülkede çalışan yüzde 80 yabancılarla birlikte iki milyon 235 bin, Adana şehir merkezi kadar. Yüzölçümü 11.571 km kare, Ankara´nın yarısı kadar bile değil. Dünya doğalgazının % 15´ine, sıvı doğalgazın % 75´ine sahip, petrol rezervi 16 trilyon dolar değerinde. Katar´ın” ümmeti temsilden ziyade bir şirket” olduğu gerçeğinden hareketle vazgeçilmez bir hazine... Evet, Katar´da büyük Amerikan üsleri var, Batı işbirlikçisi ülke. Büyük abileriyle birlikte Suriye ve Yemen´de savaşın en büyük sorumlusu. Bununla beraber hakkı teslim edelim; özgürlükler ülkesi. Dünyada Batılılar tarafından istenmeyen Müslümanların sığınağı. Bütün bu sebepler günah (!) olarak yetiyor.”

“İlk defa sağlam duruldu”
Katar krizinde Türkiye´nin duruşu da eleştiren Dr. Çalışkan, Türkiye´nin uzun yıllardan sonra ilk defa bölgedeki küresel emperyalist operasyona karşı sağlam durmasına karşın ilk etapta Katar´dan yana tavır alınırken son günlerde Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu´nun tarafsızlıktan bahsetmeye başladığını ifade etti.

Denize Hatay´dan mı açılacaklar?
Körfez ülkeleri arasında yaşanan gelişmelerin yanı sıra Türkiye açısından Kuzey ırak referandumunun önemini de işaret eden Necmettin Çalışkan, yazılı açıklamasında gelişmelerin Hatay´a da etkilerinin gözardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Çalışkan, şunları dile getirdi: “Körfez´de bunlar yaşanırken, bir yandan da Kuzey Irak´ta bağımsızlık referandumu yapılıyor. Suriye´de IŞİD, Rakka´yı tahliye ediyor. Elini kolunu sallayarak çıkarken de elde tuttuğu yerleri PYD´ye teslim ediyor. Bu kargaşalar arasında komşumuzda Kürt devleti kurulacak ve yeni komşu devletin Hatay´dan denize açılacağı mütemadiyen dillendiriliyor. Kimsenin umurunda değil. İsrail de, olan bitene kıs kıs gülerek avucunu ovuşturuyor. Suriye´de Golan Tepeleri´nden başlayarak Dera´yı da içine alan bölgede Ürdün sınırına doğru 130 km boyunca yeni bir işgale hazırlanıyor. Çember daralıyor… Tehlike adım adım kapımıza dayanıyor.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —