Tarih: 03.07.2017 11:13

Katliamda ölenler anıldı

Facebook Twitter Linked-in

Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı ile düzenlenen ortak anma etkinliğinde konuşan Alevi Kültür Dernekleri İskenderun Şube Başkanı Kemal Soysüren, “nsanlık tarihinin en vahşi katliamlarından biri olan Madımak Katliamının 24. yılında da aynı aydınlık yüzlerimizle, yanan yüreğimizle, bu gün burada toplanmış bulunmaktayız” dedi.

İskenderun Alevi Kültür Merkezi Cemevi´nde düzenlenen ve Alevi Kültür Araştırmaları Derneği (AKAD) Başkanı Nihat Yenmiş, İnsan Hakları Derneği İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk, HDP İskenderun İlçe Eşbaşkanı Ahmet Çahan, Eğitim-Sen´den Mehmet Durmuş, EMEP MYK üyesi Yusuf Gülşen´in de katıldığı anma toplantısında konuşmaların ardından bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Etkinlikte yaptığı konuşmada Kemal Soysüren, hak ve hakikat arayışının, “Ta ki bu bozuk düzenin çarklarını çeviren zatlar, ötekileştirilen, katledilen bedenini ölüme yatıran canlarla yüzleşinceye kadar. Ta ki Koray Kaya gibi, Serkan Doğan gibi, Gülsüm Karababa gibi, Muhlis Akarsu gibi, Hasret Gültekin gibi, Sivas´ın aydınlık yüzü olan 33 canımızın üzerlerinden kara dumanlar kalkıncaya kadar” süreceğini süreceğini belirtti.

Katliamın 24. yılında da Madımak Otelinin Utanç Müzesine dönüştürülmesi talebini sürdürdüklerini vurgulayan Soysüren, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bilinsin ki bugün içinde bulunduğumuz karanlık günler; o gün canlarımızı bizden alanların eseridir. O gün pirimiz Pir Sultan Abdal´ın heykelini yerlerde sürükleyenler, bugün KHK ve OHAL zulmü ile kamu emekçilerini işlerinden ediyorlar. KHK ve OHAL´e karşı direnenleri ise tutuklayıp ölüme terk ediyorlar. Halkımızı açlığa sefalete sürüklüyorlar. O kara günde Madımak Otel´inde 33 Canımızı bizden alanlar, bugün de aynı karanlık zihniyet ile sokak ortasında gençlerimizi katlediyorlar. Gençlerimizi hedef alarak Gazi´de, Nevroz alanında, sokak ortasında, evlerimizde, geleceğin aydınlık yüzlü gençlerimizi bizlerden kopartıyorlar. O Yangında, canlarımızı bizden alanlar, bugün Dilek Doğan´ın katillerine, Berkin Elvan´n Ethem Sarısülük´ün, Cemevimizde katledilen Uğur Kurt´un katillerine ödül gibi cezalar veriyorlar. O kara günde canlarımızı bizden alanlar, inancımızın varlığını kabul etmeyenler, bugün de gerici eğitim sistemleri ile ‘Zorunlu Din Dersleri´ zulmü ile Diyanet denilen kör kuyuları ile gençlerimizi asimile etmeye devam ediyorlar. Bizler O kara günde olduğu gibi bugünde, ülkemizde gerçekleştirilmeye çalışılan tek adam rejimine karşı, laik, demokratik bir ülke özlemimizi haykırmak için hep alanlarda olacağız.”

her katliamın birbiriyle bağlantılı olduğuna da işaret ettiği konuşmasında Soysüren, şunları ifade etti: “Her katliamın birbiri ile bağlantılı olduğunu görerek 2 Temmuz 1993´te Madımak Otelinde yaşadığımız katliamın aydınlatılmamasından kaynaklı Gaziyi, Suruç´u, Ankara´yı, Taksim´i, Antep´i, Reina´yı yaşadığımızı biliyoruz.
Ve diyoruz ki: Hak ve Hakikat, Adalet arayışımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Katliamlar aydınlatılana kadar mücadelemizden asla geri adım atmayacağız. Geziden ‘Hayır´a giden birlikteliğimizden aldığımız güçle Madımak Oteli Utanç Müzesi olana kadar mücadelemizde, aynı kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —