Devletin liyakatla yönetilmesi gerektiğini belirten CHP'nin Genel Başkanı ve Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Hem helalleşeceğiz hem vatandaşın evini teslim edeceğiz” dedi. İktidarın afet yönetimini eleştiren Kılıçdaroğlu “Şimdi depremzedeyi borçlu çıkarıyorlar. Bütün vatandaşlarıma sözüm sözdür, herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız” vaadinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı forsuyla benzerliğiyle dikkat çeken, Hatay'da ilk kez kamuoyuyla paylaşılan tanıtım logosu önünde konuşan Kılıçdaroğlu, Ankara’nın su talimatını katılımcılarla paylaştı, iktidar olduklarında depremzedenin evini 5 kuruş almadan teslim edeceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, deprem felaketini yaşayan Hatay’ı; CHP TBMM Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve milletvekilleriyle birlikte 4’ncü kez ziyaret etti. Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyetin Hatay’daki ilk durağı, deprem felaketinde yaşamını yitiren vatandaşların bir bölümünün defnedildiği Narlıca Mezarlığı oldu.
Buluşma toplantısına gelmeden önce gittiği Narlıca mezarlığında bayrakların indirilmesi talimatı verildiğini öğrendiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Depremin yarattığı acı tüm dünyada yankılandı. Birlikte olmak, beraber olmak gibi hasleti asla unutmayacağız. Bundan sonra millete sesleneceğim. Bayrağımızın ne kadar değerli olduğunu biliriz. Vatanımız da bizim için değerlidir. Buraya gelirken mezarlıkları ziyaret ettik. Büyükşehir Belediyesi, Türk bayrağı ve Hatay Büyükşehir Belediyesi bayraklarını asmış. Ankara'dan talimat, 'Bayrakları indirin' diye. Bunun olur olduğunu görmek benim vicdanımda derin yaralar açtı. Asla kabul etmiyoruz. Bayrağımıza sahip çıkmak namusumuzdur, vatanımıza sahip çıkmak da namusumuzdur. Depremde hayatını kaybettiği vatandaşların mezarlığı Büyükşehir Belediyesi'ne aittir. Bir toplumu ayrıştırmak kadar tehlikeli bir şey yoktur. Bir bakan telefon edecek, 'İndirin' diyecek bayrakları... Ne demek? Ne günlere kaldık. O açıdan her birimiz bunun gereğini yapmak zorundayız” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından başlıklar şöyle:
“Bir kenti kent yapan unsurlardan birisinin de o kentteki entelektüel birikim olduğunu, o ruhun korunması gerektiğini, nitelikli elemanların kenti terkettiğini aktaran Kılıçdaroğlu; çiftçinin, esnafın, sanayicinin önünü açacak uygulamaları beklediğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Herkes kenti terk etmeye başlamış. Olağanüstü hallerde olağanüstü kararlar alınır. Esnafın, çiftçinin kendisine dönmesi için ona destek vereceksiniz. Bir olayla karşılaştığınızda derhal planlarsınız. Kısa, orta, uzun dönemde ne yapacağım... Aksi halde devleti yönetemezsiniz. Beşeri sermayeden büyük kayıp var. Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya'ya gittim. Hatay'a 4'üncü gelişim. Nitelikli eleman kenti terk etmiş vaziyette. Fabrikaların çalışması, esnafın dükkan açması lazım. Okulların açılması lazım. Yapamıyorsanız bize söyleyin yaparız hepsini. Bir kenti kent yapan unsurlardan birisi de o kentteki entelektüel birikimdir. Kenti kent yapan ruhtur, bu ruhun korunması lazım. Esnafın, sanayicinin 14 Mayıs'tan sonra yeni bir güne başlayacağız. Hatay'da, Kahramanmaraş'ta yeni bir anlayışı görecek. Hiç kimsenin ötekileşmediği bir ufku görecek. Şimdi 'Çiftçinin, esnafın kredisi var ödesin', nasıl ödeyecek? Herkes kenti terk etmeye başlamış.”
SAMANDAĞ'DA GÖNDERİLEN YAZI
Okulların açılması lazım. Yapamıyorsanız bize söyleyin yaparız hepsini. Samandağ’da yazı göndermişler. ‘Yeteri kadar su gönderemeyeceğiz, az su tüketen ürünleri ekin’ diye. Bir devlet bunu yapar mı? Verin kardeşim bize, deyin ki DSİ yapamıyor, bizim belediye başkanlarımız süratli bir şekilde yaparlar.
‘ENKAZ, ASBEST, KANSER ÜRETEN BÖLGELER’ UYARISI
Bakınız 37 gün geçti, hâlâ molozlar, enkazlar var. 180 milyon ton enkaz bir yerlere taşınacak. Asbesti düşünüyorlar mı acaba? Gerekli önlemler alınmadığı takdirde kentlerin kanser üreten bölgelere dönüşebileceğini düşünüyorlar mı acaba? Bir çevre mühendisiyle görüştüler mi acaba? Devleti yöneten kişi bütün ayrıntıları düşünmek zorundadır.
Deprem sonrası temeller atıldı eyvallah. İnşallah o binaların tamamını biz tamamlayacağız, hiç kimse endişe etmesin.
Tedbirleri devlet alır. Şimdi diyorlar ki size ev yapacağız ama sizi borçlandıracağız, niçin kardeşim? O imzaların hiçbirisi bana ait değil. O imzaları ben atmadım. Devlet olarak her türlü teminat verdin.
ÖNCE ÖLENLER İÇİN ÖZÜR DİLEYECEKSİNİZ
Şimdi depremzedeyi borçlu çıkarıyorlar, böyle şey olur mu? İmar affını sen çıkarıyorsun, denetleyecek olan iktidar, vatandaş nereden bilecek fay hattı nereden geçiyor.
İktidarı olduğumuzda herkesin anahtarını teslim edeceğiz beş kuruş almayacağız.
Eğer bir helalleşme olacaksa anahtarı teslim edeceksiniz, ölen canlar için özür dileyeceksiniz. Vatandaşın devlete borcu yok, devletin vatandaşa borcu var. 418 milyar doları hortumlayanlardan parayı alacaksın vatandaşa vereceksin. Devlet akılla, irfanla yönetilir."
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55