Akın Bodur/İskenderun
İskenderun belediye Başkan adayının parti içerisinden biri olacağını ifade eden Mansuroğlu, 'Taş yerinde ağırdır. Sağda siyaset yapanlara hiçbir lafım yok. Hiçbir talebi olmadan bu partiye hizmet edecek herkesi kucaklarım ama bu kadar emek sarfeden, bu kadar arkadaş varken kimse bize birilerini işaret etmesin' dedi. Mansuroğlu, isim vermediği açıklamasında, başka bir partide olan bir kişinin CHP´den İskenderun Belediye Başkan adayı yapmak için parti içinde çalışma yapanları eleştirdi.
Yönetim, eğilim´ ya da ´önseçim´ istedi
İskenderun belediye Başkanlığı için aday adaylığı başvurusunda bulunan Nalan Akkülah, Muhsine Korkmaz, Öztürk Çolak, İsmet Parlar, Yılmaz Şahutoğlu ve Bülent Bozdoğan ile birlikte dün partisinin ilçe binasında basın toplantısı düzenleyen CHP İskenderun İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu, ilçe yönetiminin önseçim ya da eğilim yoklamasıyla aday belirlenmesinden yana olduğunu belirtti. Mansuroğlu, 31 Mart seçimlerine katılacak adayın önseçim ya da eğilim yoklaması ile belirlenmesi için ilçe yönetiminin karar aldığını ve bu kararı partinin genel merkezi, il örgütü, Hatay milletvekilleri ile CHP´nin bazı MYK ve PM üyelerine ilettiklerini, kendisinin de partisinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´na geçen hafta yaptığı ziyarette kararın bir örneğinin bulunduğu dosyayı sunduğunu söyledi.
Mansuroğlu: Ankara´ya iletilen raporu hiçbir adayı koymadık
Mansuroğlu, 'Genel merkezimize yaptığı ziyaret ve görüşmelerde, hiçbir arkadaşımızı bu rapora koymadık, öne çıkaracak ibare de yok ama İskenderun gerçekleri ortada. Aday olacak arkadaşlarımızın hangisi olursa olsun, örgüt olarak bizler dimdik ayaktayız, yanlarındayız. Ancak yönetim kurulu olarak isteğimiz, eğilim yoklaması ya da önseçimle adayın belirlenmesi' diye konuştu.
AKP´li belediye yönetimini eleştirdi
Kimsenin yerinde ve makamında gözlerinin olmadığını, ancak İskenderun´un belediye tarafından iyi idare edilmediğini belirten CHP İskenderun İlçe Başkanı Mansuroğlu, bu dönemde belediyenin mülklerinin haraç-mezat elden çıkarıldığını, belediyenin kaldırım yapmak dışında hiçbir şey yapmadığını, kentte hizmet yapmayan bir belediyenin olduğunu öne sürdü.
Mansuroğlu, 'Ondan daha fazla bir şey beklemek de iyimserlik olur. Burada, hizmet yaparken ayrım yapmayan, kenti ken dinamikleri ile yönetecek başkana ihtiyaç var. O da sosyal demakratların işi. yerel yönetimler aslında sosyal demakrotrarın işidir. Sağdan transfer edilecek bir adaya, kentte kaldırımları, sokakları çetelere, mafyaya teslim edecek, kenti ikiyi bölecek bir adaya, bir başkana ihtiyaç yok. Taş yerinde ağırdır. Sağda siyaset yapanlara hiçbir lafım yok. Hiçbir talebi olmadan bu partiye hizmet edecek herkesi kucaklarım ama bu kadar emek sarfeden, bu kadar arkadaş varken kimse bize birilerini işaret etmesin. Ama bunun oluşumdan çıkan adayın kaya gibi arkasında duracağız. Ankara ziyaretinde partimizin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´na bir söz verdim; o söz de ya koluna girip kente geleceğiz ya da onu belediyenin kapısında bu arkadaşlarımızın biriyle karşılayacağız' diye konuştu. Mansuroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:'Bizi bir şekilde yenebilirler o da aramızdaki birlik ve beraberliği, kardeşliği bozarak. Başka şansları yokama bizler de birliğimizi, beraberliğimizi bozmayarak, bölünmeyerek, İskenderun Belediyesini sizlere hediye edeceğiz.'
CHP İskenderun İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu, bir soru üzerine, seçim takvimine göre seçimlerde aday olacak kamu çalışanlarının istifa sürecinin 01 Aralık 2018 tarihinde başlayacağını ve İskenderun´da bu sürecin bekleneceğini belirtti. CHP, seçim takvimine bakmadan ve kamu çalışanlarının aday olmasına izin veren seçim takvisini beklemeden 105 yerde belediye başkan adayını bir aya yakın süre önce açıklamıştı.
Basın toplantısında ülkeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan ve Diyanet İşleri Bakanının, ´siyasi meczup´ olarak nitelediği ve 'Keşke Yuyan kazansaydı' diyen kişiyi ziyaret etmesini eleştirip, kınadığını belirtti. Mansuroğlu, son iki seçimde AKP´ye destek olduğunu belirttiği bir siyasi partinin, Danıştay´ın ´And´ımız kararı ile iktidarla yolunu ayırmaya başladığını, nota değiştirip, ayrı telden çalmaya başladığını da ifade etti. İktidar partisinin 'ülkede kriz yok. Bu dış mihrakların oyunu' dediğini ama bu arada yükselen töviz kurlarından birçok kişi zengin olurken, bunu halkın ödediğini, 'vermeyiz' dedikleri papazın kaçtığını anlatan Mansuroğlu, 'Artık papaz da bitti, deniz de. Gemi karaya oturdu. Cumhuriyet´in değerleri olan üretim yapan fabrikalar tek tek elden çıkarıldı, memleket parsel parsel satıldı. Bunların ekonomik çöküşte etkisi büyük. Hem ekonomi hem de siyaset dibe vurdu. İktidarla aynı düşünmeyen ülkemizin aydınları, gazeteciler cezaevinde. Peki nasıl düzelecek? Cumhuriyet kazanımlarının iade edilmesiyle. Bizim bu kazanımları iade edecek; aydınları özgürlüğüne kavuşturacak; barış ve kardeşlik türkleri söylenecek ortam yaratmamız gerekiyor. Atatürk´ün ´Yurtta barış, dünyada barış´ ilkesini hayata geçirecek, güven ve huzuru sağlayacak siyasi iktidara ihtiyaç var. Bu da CHP. Bunu sağlayacak kadrolarımız var' değerlendirmesini yaptı.