Tarih: 21.01.2018 16:51

Kirlilikten nefes alamaz hale geldik

Facebook Twitter Linked-in

Akın Bodur/İskenderun

Çevreciler, Antakya Divan Otelindeki toplantı öncesi, Köprübaşında kirlilikle ilgili basın açıklaması yaptı. DAÇE´nin ortak basın açıklamasını okuyan Antakya çevre Koruma Derneği Başkanı Selda Asker, 'Hatay´ın da içinde bulunduğu Doğu Akdeniz Bölgesi dumandan geçilmiyor. Özellikle akşam saatlerinde gözle görülür hale gelen hava kirliliğinden nefes alamaz hale geldik' dedi.
Asker, açıklamasında şunları söyledi: 'Her yıl 7 milyondan fazla kişinin ölümüne neden olan hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü tarafından ´görünmez katil´ olarak tanımlamaktadır. Türk Toraks Derneğinin açıklamalarına göre, yapılan araştırmalar akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde 36´sının, kronik obstrüktif akciğer hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 35´inin, inmeye bağlı ölümlerin yüzde 34´ünün ve kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 24´ünün sorumlusunun hava kirliliği olduğuna işaret etmektedir. Her gün 10 kişinin ´trafik canavarı´ nedeniyle öldüğü ülkemizde hava kirliliği her gün 75 yurttaşın ölümüne yol açmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ulusal hava kalitesi izleme ağından aldığımız verilere göre, hava kirliliğine neden olan PM10 değeri ilimizde 995 qu/m3 (ulusal sınır değeri 70qu/m3, AB üye ülke sınır değeri 50 qu/m3) olarak ölçülmüştür. Bunun anlamı kısaca zehirleniyoruz ve ölüyoruz... Nefes aldığımız hava hastalık ve ölüm saçıyor. Hava kirliliği, astım, bronşit gibi solunum yolu süreğen hastalarda, kalp ve yüksek tansiyon hastalarında krizlere ve hastalığın ilerlemesine neden olmaktadır. Bu noktada İil sağlık müdürlüğümüze de soruyoruz: Son yıllarda ilimizde kimi duyarsak, kanser, astım, bronşit. Hava kirliliğinin bu hastalıklarla etkisi, artıştaki oranı ile ilgili bir çalışmanız oldu mu? Sağlıklı nesiller ancak sağlıklı bir çevrede yetişir sözünden hareketle, hava kirliğinin insan sağlığına etkilerini azaltmak için neler yapmayı düşünüyorsunuz? Kömürün hatalı yakılması, bacaların zamanında temizlenmemesi, filtre kullanılmaması, denetimlerin yetersizliği sorunun ana kaynağını oluşturmaktadır. Hava kirliliğinin önlenmesi için tüm yetkililerin görevlerini eksiksiz yapması gerekmektedir.'
Çözümün çok basit olduğunu da ifade eden Selda Asker, Antakya, Samandağ, İskenderun, Mersin, Adana, Tarsus ve Erzin çevrecileri adına yaptığı açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Isınmada kömürü kaldıracaksınız. Termik santralleri kurmayacaksınız. Ulaşımda fosil yakıt kullanmayacaksınız. Bir insanın günlük ihtiyacı olan 15 metreküp temiz havayı bir tek taşıtın sadece 10 dakikalık bir süre içerisinde tehlikeli hale dönüştürmesi, kentlerdeki yüz binlerce taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin boyutu hakkında bizlere yeterli bir fikir verebilir. Şehir trafiğindeki araçlar; teknik bakımlarının yeterince yapılmaması, bilinçsiz kullanımı ve bir kısmının çok eski oluşları nedeniyle kirletici özellikleri bir kat daha artarak, önemli kirletici kaynak durumundadırlar. Sanayileşmenin yer seçimi önemlidir. En önemlisi yetkili kurumlardan gerekli izinler, mutlaka alınmalıdır. Fabrikaların bacalarından çıkan kimyasal gazlar, tozlar ve dumanlar havayı kirletmektedir. Denetlenmelidir. En önemlisi ağaç kesmek yerine bolca ağaç dikeceksiniz. Ağaçlar hava kirliliğini absorbe eder. Yeşillendirme, ormanları koruma ve çoğaltma çözümdür. Kentsel dönüşüm sürecinde kentlerin planlanması, hava koridorlarının açılması, az enerji üreten, kirliliği az olan yeşil binaların yapılması önemli bir frsattır. Temiz hava solumak, sağlıklı bir çevrede yaşamak temel hakkımız... Nefesimiz tükenmeden temiz hava solumak istiyoruz.'
DAÇE temsilcileri, Antakya toplantısında, küresel ısınma ve iklim değişikliğine ilişkin görüşme, Erzin´in deniz kıyısında bulunan Burnaz bölgesindeki kumsalın koruma altına alınması ve Kırıkhan´da yaşanan sanayi tesisleri sorunlarını da görüştü.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —