Tarih: 21.06.2019 11:08

Körfez´de kılavuzluk ´hukuksal sorun´

Facebook Twitter Linked-in

İskenderun/SES

 İnternette yayın yapan Deniz Haber Ajansında yer alan habere göre, İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi´nin 14 Haziran 2019 tarih ve 2019/120 Sayılı kararıyla, 1998 yılında DEKAŞ-Med Marine arasında imzalanan sözleşmeye istinaden, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü´nden aldığı izin çerçevesinde İskenderun Körfezi´nde fiili olarak Kılavuzluk Hizmeti veren Anadolu Kılavuzluk A.Ş´nin (ANKAŞ) işlemlerini durdurarak, ihtiyatı tedbir kararı verdi. Haberde şunlara yer verildi: 'İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi´nin verdiği ihtiyatı tedbir kararı, DEKAŞ, ANKAŞ, İskenderun Liman Başkanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü´ne müzekkere yazılmasına kararlaştırırken, İskenderun Liman Başkanlığı´na bildirilen üst yazıda ise fiili işlemin Tedbir Kararı çerçevesinde yapılmasını istemesine rağmen, İskenderun Liman Başkanlığı´nın, yazılan müzekkereye rağmen, mahkemenin verdiği kararı uygulamadı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı kaynakları, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü´nün, mahkeme kararına direnerek, Med Marine - DEKAŞ Konsorsiyumu´nun aynen eskisi gibi devam etmesine izin vermeyeceği, geçen ay yetkilendirdiği Anadolu Kılavuzluk A.Ş.´nin (ANKAŞ), Kılavuzluk Hizmetleri vermesine devam etmesini isteyeceği belirtildi. Bu konuda İskenderun Liman Başkanlığı´na hukuksuz olarak sözlü talimat veren Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkililerinin, İskenderun Liman Başkanlığı´na TCK´nın 257 maddesinde belirtilen irtikap suçu işlemesinin neden olacağı kaydedildi. Görüşüne başvurduğu hukukçular, İskenderun Asliye Hukuk Mahkemesi´nin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü ve İskenderun Liman Başkanlığı´na gönderdiği müzekkereye rağmen, bu işlemi yapmaması halinde TCK´nın 220, 250 ve 257 maddelerinde belirtilen, kamu görevlisinin görevini zamanında yapmayıp geciktirmesi, yani görevi ihmal şeklindeki görevi kötüye kullanma suçunu işleyeceği ve irtikap suçunda belirtilen, kamu görevlisinin nüfuzunu kullanarak belli yoğunlukta baskı veya hileli davranışlar sergilemesi ile meydana gelen suça iştirak edeceği belirtildi. Telafisi mümkün olmayan durumlar nedeniyle, adı geçen şirketlerin maddi kayıpları olabileceğini belirten hukukçular, bu nedenle, şahsi sorumluluğu doğan devlet memurlarına karşı şahsi sorumluluk davalarının açılabileceğini kaydetti.'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —