Bugün 17 Nisan 1940 yılında Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç´un Türkiye eğitim tarihine armağan ettiği Köy Enstitülerinin 80. Kuruluş yıldönümünü.
Köy enstitülerinin, Dünya eğitim tarihinin en özgün modellerinden birisi olmasının yanında hayat boyu eğitimin öncüsü bir aydınlanma hareketi olduğunu belirten Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, bilim ve teknolojide sağlanan olağanüstü gelişmeye rağmen, köy enstitüleri dönemi eğitimin niteliği ile bugünkü eğitimin niteliği arasında bir uçurumun olmasının düşündürücü olduğunu belirtti.
Eğitimin niteliği yanında yönetim anlayışının da günümüze örnek olmasını öneren ve Eğitim Sen olarak Köy Enstitüleri´nin ilerici, demokrat ve aydınlanmacı geleneğine sahip çıktıklarını aktaran Ünsal, “Köy Enstitüleri´nde alınan kararların yönetici-öğretici-öğrenci üçlüsünün ortak katkı ve onayıyla alındığı yöntem Köy Enstitülerinin başarısının altında yatan en önemli sebeplerden biridir” dedi.
Ünsal: Bir aydınlanma hareketiydi
Köy Enstitülerinin 80. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada Şube Başkanı Ünsal, şu görüşleri ifade etti: “Köy Enstitüleri, çağdaş köy kalkınma modeline uygun olarak yapılandırılan ve birçok ülkeye örnek olabilecek, üretime yönelik öğrenimi temel alan, “eğitim üretim içindedir” şiarını ilke edinmiş eğitim kurumları olarak tanınmakta ve bilinmektedir. Köy enstitülerinin, Dünya eğitim tarihinin en özgün modellerinden birisidir. Köy enstitüleri hayat boyu eğitimin öncüsü bir aydınlanma hareketidir. Bu model ile köy ve köylüyü kendi unsurları ile içinden canlandırmaya çalışmak ve bilinçlendirmek; eğitim aracılığı ile bir değişim süreci üzerinden çözümü köyün kendi içerisinden çıkarmak; kırsalı öğretmen, koruyucu, tarım teknisyeni ve sağlık hizmeti yönünden tamamlamak amaç edinilmiştir. Köy Enstitüleri´nin önemli özelliklerinden birisi, günümüz Türkiye´sinin bir türlü kurtulamadığı ezberci, kurs ve sınav merkezli eğitim sistemine değil, gerçek anlamda öğrenci merkezli, öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenme sürecini ilke edinen bir eğitim-öğretim ortamı yaratmış olmasıdır. Öğretmen yetiştirmeden başlayarak eğitim sisteminin yaşadığı pek çok sorunun kaynağında Köy Enstitülerinin kapatılmasına neden olan zihniyetin yattığı açıktır. Köy Enstitülerinin kapatılması, Türkiye´nin çağdaş ve bilimsel değerlerle buluşması ve aydınlanma sürecinin ciddi anlamda kesintiye uğraması anlamına gelmiş, genel anlamda ülke demokrasisinin ve eğitim sisteminin telafisi zor bir yara alması sonucunu doğurmuştur.”
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55