İsrail´in Kudüs´ü başkent ilan etmesi ve ABD´nin bu karara büyükelçiliği Kudüs´e taşıyarak destek vermesine tepki sürüyor.
Akın Bodur/İskenderun
Kentte aralarında İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, AKP, MHP, SP, Hüda-Har, BBP´nin de bulunduğu 32 kuruluş, dün cuma namazı sonrası yapılan protesto açıklamasında, Kudüs´ün İsrail´in başkenti ilan edilmesini kınadı. CHP Hatay Milletvekili Birol Ertem de, bölgede tehlikeli gelişmeyi tetikleyeceğini ifade etti.
15 Temmuz Şehitler Parkı önünde ve 'Bir gece ansızın gelebiliriz; Müslüman uyuma Kudüs´e sahip çık; Kudüs´e selam olsun; İnsanlık uyuma emanete sahip çık; Kahrolsun Amerikan emperalizmi; Tek cihat şehadet; Yaşasın küresel intifada' sloanları arasında ´Özgür Kudüs´ basın açıklamasında konuşan Memur-Sen Başkanı Ömer Tabaklı, 'Çok manidar bir tarihte Kudüs´ün müslümanların elinden çıkmasının 100. yıl döümüde bu karar uygulanmaya konlmuştur. Bu hareket basit bir hareket değil, siyoniz ve emperyalizm ortaklığının oldukça sistematik ve iyi planlanmış bir hareketidir. ABD´nin Filistin davasında görüntüde tarafsız olma vasfını da bitirmiştur. ABD, İsrail´e aynı statüde işgalin tarafı olmuştur' dedi.
Kınama, hangi kuruluşlar adına yapıldı?
Hatay İnsani Yardım Derneği, Eğitim Bir-Sen, Memur Sen Sağlık Sen, Hizmet Vakfı, Mardinliler derneği, Körfez Derneği, Mahmudiye İlim Kültür ve Dayanışma Derneği, Anadolu Gençlik derneği, Uşşaki Vakfı, Medeniyet derneği, Kadem, Hüda-Par, Yaren-Der, İlim Yayma Cemiyeti, Diyanet-Sen, Hizmet-İş Sendikası, Alpeen Ocakları, Büyük Birlik Partisi, Saadet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, kiliseler, Hayrat İnsani Yardım Vakfı, Ak Parti, Çelik-İş Sendikası, Müsiad, Genç İşadamları Derneği, Öz-Büro İş sendikası, Tüvga ve İlim-Der adına açıklama yapan Ömer Tabaklı, 'Kudüs, Filistin´in başkentidir. Bütün müslümanların kutsalıdır. Hiçbir zaman İsrail´in başkenti olmayacaktır' dedi.
'Filistin´i işgal etme kararının parçası'
Açıklama nedeniyle Şehitpamir Caddesinin bir süre trafiğe kapantığı açıklamada konuşan Tabaklı, şunları söyledi: 'ABD´nin Kudüs´ü İsrail´in başkenti kabul ettiğini ilan etmesi, elçiliğini taşılma kararı, İsrail´in, bütün Filistin´i, başkenti Kudüs dahil işgal etme plan ve kararının bir parçasıdır. 1995´te ABD bu kararı almış ve sürekli Filistin´e ve islam dünyasına karşı kılıç gibi tehdit olarak kullanmaktadır. Çok manidar bir tarihte Kudüs´ün müslümanların elinden çıkarmasının 100. yıl dönümünde bu karar uygulanmaya konulmuştur. Bu hareket basit bir hareket değildir. Siyonizm ve emperyalist ortaklığının oldukça sistematik ve iyi planlanmış bir hareketidir. ABD´nin Filistin davasında görüntüde tarafsız olma vasfını da bitirmiştir. ABD İsrail´le aynı statüde işgalin tarafı olmuştur. İsrail´in Filistin ve Kudüs´te varlığı gayri meşrudur. Varlık sebebi işgaldir ve işgal devam etmektedir. İsrail´in işgali ulusal ve u:uslararası hiçbir hukukta onaylanmış değildir, onaylanması da mümkün olamaz.'
Tabaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Kudüs´ün statüsü konusunda Birleşmiş Milletlerin kararları nettir. 1967 sınırları sonrasında yapılan ve yapılacak bütün işgaller, yerleşkeler, utanç duvarları illegal olarak tescillenmiştir. Görünen o ki ABD BM başta olmak üzere kendi savundukları uluslararası hukukun ve sistemin kararlarına karşı koymuş İsrail gibi artık tüm dünyaya meydan okuyarak ´hukuku´ tanımayacağını beyan etmiştir. Bunun iki sonucu olabilir: Ya dünyadaki tüm devletler kendi hukukunu uygulayacak ve dünyaya kaos hakim olacak, insanlığın geleceği yok olacak yada Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası mekanizmalar ABD ve İsrail´in mevcut genel kabul gören hukuka uymasının gereğ´ıni sağlayacak. Aksi takdirde ABD´nin tüm dünyadan ´İsrail için bunu yaparsan tüm Ortadoğu´yu ateşe verir kan gölüne çevirirsin ve bu ateş ve gözyaşı tüm dünyayı sarar´ uyarılarına rağmen bu kararı almasının bedelini Müslüman, Hristiyan tüm dünya ve gelecek nesiller ödeyecektir. Dünya bir şiddet sarmalına girecek ve BM´nin kuruluş sürecinden hemen önceki dünya savaşı tablosu gerçekleşecektir. Yeni bir Birleşmiş Milletler kurmak için milyonlarca canın yok olmasına, var olan BM ve tüm siyasi aktörler hep beraber karar verecektir. Bu açiklama, aynı zamanda hangi din, dil, ırk, coğrafyadan olursa olsun tüm dünyaya bu şiddet sarmalının önüne geçme çağrısıdır. Bu da BM Genel Kurulunun Filistin özel gündemi ile toplanıp karar alıp uygulanması ile önlenebilir. Bütün grupları ve taraflarıyla bugüne kadar haklı, onurlu ve azimli muazzam bir mücadele ortaya koyan Filistin´in yıllar boyunca en ağır şartlarda kesilmeyen mücadelesini selamlıyor ve şükranlarımızı sunuyoruz. Bundan sonra da maddi manevi yanlarında olduğumuzu buradan ilan ediyoruz. İslam dünyası bütün Filistin topraklarına ve Filistin´in Başkenti Kudüs´e sahip çıkmalı siyasi, ekonomik, hukuki her türlü desteği sağlamalıdır. İsrail´e ve İsrail´in yanında duranlara da siyasi, ticari, ekonomik vs her türlü boykot/ambargo uygulanmalıdır.'
'Kudüs, bütün Müslümanların kutsalıdır'
Tabaklı, 'Türkiye´de de hükümeti, tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını ve hangi görüşten olursa olsun diğer tüm aktörleri Filistin´e desteğe ve Kudüs´ü muhafazaya çağırıyoruz. Istanbul´da 25 bin Yahudi yaşamaktadır. Onları, ABD/nin bu kararına ve İsrail´in Kudüs´ü işgal politikasına karşı açıklama yapmaya davet ediyoruz. Hatırlatmak isteriz ki eğer şiddet sarmalı bölgemizi ve dünyamızı sararsa bütün dünyada Müslüman, Hristiyan, Yahudi ve diğer hiçbir din ayırt edilmeksizin güvenlik riski/zafiyeti yaşayacaklardır. Görünen odur ki, İsrail Filistin´i işgal etme ve sonrasında işgal topraklarını Suriye, Türkiye ekseninde genişletme planlarını yürütmektedir. Bu planı uygulamak için başta ABD olmak üzere birçok güçle işbirliği yapmaktadır. İslam dünyasının halihazırdaki iç problemleri çatışma ve kaos ortamları da onlar için bir fırsat olarak görülmektedir. Derhal iç problemlerin sarmalından çıkıp herkes yüzünü Siyonizm etrafında buluşanlara çevirmelidir. Filistin ve Kudüs´ün müdafaası herkesin mesuliyetidir. Bugün hemen Kudüs´ün özgürleşmesi için tüm çalışmalar başlatılmalıdır. Müslüman ülkelerin tamamının İsrail ile siyasi, ticari, diplomatik ve ekonomik bütün ilişkilerini kesmeleri gerekir. Türkiye İsrail ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeli, bugüne kadar Filistin aleyhine olan İsrail işgali lehine olan tüm anlaşmaları ve mahkeme kararlarını iptal etmelidir. Kudüs Filistin´in başkentidir. Bütün Müslümanların kutsalıdır. Hiçbir zaman İsrail´in başkenti olmayacaktır' dedi.
CHP´li Ertem: Bölgede tehlikeli gelişmeyi tetikleyecek
Hatay Milletvekili Birol Ertem de konuşla ilgili şu değerlendirmede bulundu: 'ABD Başkanı Trump´ın Kudüs´ü İsrail´in başkenti olarak tanıma ve Tel-Aviv´deki Büyükelçiliğini Kudüs´e taşıma kararını kabul edilemez buluyor ve kınıyoruz. Bölgede o kadar sorun varken, kendi iç sıkışmışlığını aşmak amacıyla alındığına inandığımız bu yanlış kararın bölgede tansiyonu daha da arttıracağından endişe duyuyoruz. Hiç şüphesiz bu tek taraflı alınan kararı tanımayacağız. Kudüs´ün statüsü değiştirilemez. Birleşmiş Milletler kararları ihlal edilemez. Kudüs üç semavi din içinde hakkaniyet temelli özgürlüğü ve barışı arayan Ortadoğu´nun yüreğidir. Kudüs´ün bu özel statüsüne sahip çıkmak, korumak, tüm renkliliği ile barış içinde bir dünyayı gerçek kılmak bakımından hayati derecede önemlidir. İkinci Dünya Savaşı´ndan sonra Kudüs merkezli olmak üzere Ortadoğu coğrafyasında bir dizi insani, ahlaki, siyasi dram yaşanmıştır. Amerika´nın bugünkü tavrı bölgede bir dizi tehlikeli gelişmeyi tetikleyecek, çatışma doğuracak, yeni insani dramlara sebep olacak yaklaşımdır. Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarının yanında sonuna kadar duracağız, destek vereceğiz.'
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55