Tarih: 27.03.2018 10:50

´Kültürel mirası kuşaklara aktarıyor´

Facebook Twitter Linked-in

Akın Bodur/İskenderun
İskenderun Halk ve Çocuk Kütüphanesinde dün yapılan törenle başlayan hafta kutlamasında en çok kitap okuyan yetişkin, genç ve çocuklar ödüllendirildi.
Kitap okumanın günümüzde sektere uğradığını ifade eden İskenderun Kaymakamı Recep Soytürk, yemek yerken bile televizyon izleyip, sosyal medyaya bakıldığını, günün ortalama dört saatinin ekran başında geçirildiğini belirtti. Soytürk, 'Böyle bir çağda kitap okumak, kütüphanelerin açık olması kolay bir şey değil. Ama kitap okumak, zihni geliştirip, ayrı bir ufuk açmaktadır. Bunu akıllı telefonlar ya da internetten almamız mümkün değil. Bu nedenle okumamız lazım. Çok çabuk ve kolay tüketiyoruz. Kütüphaleneler de herkesin güzel vakit feçirebileceği, keyi alabileceği yerlerdir' dedi ve İskenderun Kütüphanesinde mekansal üzenleme yapılacağını söyledi.
Teknolojiyle gözünü açan çocukların anne ve babalarıyla çatışmasının yaşandığı bir dönemde olduğumuzu ifade eden kütüphane müdürü Harika Leyla Yaman, törende yaptığı konuşmada, 'Bir tarafta her türlü teknolojik aleti çok kısa sürede kullanmayı öğrenen yeni bir nesil, diğer tarafta whatsapptan mesajı nasıl göndereceğini iki günde öğrenen bir başka nesil var. Yeni neslin teknoloji ile bu kadar haşır neşir olması, anne-babaları tarafından hoş karşılanmıyor. Gençler sosyal medyadan arkadaş oluyor, örgütleniyor, paylaşıyor, aşık oluyor, dijital kaynaklara ulaşıp bilgi alışverişinde bulunuyor. Anne babalar aradığı kaynağı ´kütüphanenin hangi rafında bulurum´ diye düşünürken, onlar teknolojiyi kullanarak kütüphane veri tabanından aradığı kaynağı tam olarak nerede bulacağını tespit ediyor' dedi.
1980´li yıllara kadar doğanlar zamanında kütüphaneleri tıklık tıklım dolu olduğunu, ödev yapmak için saatlerce sıra beklendiğini, personelin aranan ödevin hangi kitabın hangi sayfasında olduğunu bildiğini, öğrencilerin de onları oturup yazdığını anlatan Yaman, daha sonra fotokopi çekilerek ödevlerin oradan yapıldığını, bu sırada kitaların okunduğnu ifade eti. Yaman, konuşmasına şöyle devam etti: 'Şimdi, ´neden gelmiyorsunuz?´ dediğimizde, ´Biz çocuk muyuz? Kütüphanede ne işimiz var?´ diyorlar. Hepimiz biliyoruz ki en çok kitap okuyan, okuduğunu tatışan ve toplumsal yaşama uygulayan nesil de bu nesildi.'
1980 sonrası doğanların ´ödünç kitap´ alıp, iki haftada okuyup, iade ettiğini ve yenisini aldığını, kitaba dokunmak, kokusunu içine çekmenin başka bir keyif verdiğini anlatan Yaman, bu kesimin okumayı sevmediğini, alışkanlık kazanmış ama doğru kitapla tanışmamış olanların da googleden aradığını belirtti.

Yeni nesil kütüphaneler nasıl?
1995 sonrası doğanların ise kütüphaneyi ´rahat koltukları, wi-fi´si, yemek yiyebileceği, film izleyebileceği, dergi, kitap ve diğer kaynaklara dijital ortamda ulaşabileceği, ödünç alabileceği bir yer´ olarak tanımladığını anlatan İskenderun Halk ve Çocuk Kütüphanesi Müdürü Yaman, şöyle konuştu: 'Yeni nesil kütüphaneler (zenginleştirilmiş kütüphaneler), her türlü teknolojik aletlerden yararlanarak kullanıcılarına internet erişimi, çıktı alma, dijital kaynaklara ulaşma gibi veriler sunan kütüphanelerdir. Kütüphanelerin zenginleşmesi, bilgilerin halka en uygun koşullarda aktarılması çok önemlidir. Bu kütüphanelerin kurulması ne kadar önemliyse, materyalin en uygun teknikle de okuyucuya ulaşması o kadar önemlidir. Dijital ortamda hizmet sunmakla birlikte, kültürel mirasımızın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında büyük rolü bulunan kütüphanelerden ve basılı kaynaklardan vazgeçmemiz mümkün değildir. Kütüphaneler, 7´den 70´e toplumun tüm kesimlerine, her bir bireyine eşit şekilde imkan sunan, hayat boyu öğrenmeye katkıda bulunan kitapların bir anne şefkatiyle kucaklanan kullanıcılarını bir aile ortamında hissettiren, kitapları ve küllanıcıları koruyan ve kollayan kamusal bir alandır.'

35 bin kitap, okuyucuyu bekliyor
Ülkemizde 1.146 kütüphane bulunduğunu, kentte İskenderun Halk Kütüphanesi ve İskenderun Teknik Üniversitesindeki Çocuk ve Gençlik Kütüphanesi şubesinin bulunduğunu anımsatan Yaman, e-kitap hizmeti sunan 81 ildeki kütüphane arasında bulunduklarını ifade etti. Geçen yıl aktif üyelerinin 7.584 olduğunu, 35.928 kitabın bulunduğu kütüphanenin kullanıcı sayısının 82.169, ödünç kitap alımı sayısının ise 22.891 olduğunu belirten Yaman, kütühpanenin mekansal tasarımının ihtiyaca cevap veren, teknolojik donanımı tam, vitrindeki kitapları zamanında raflara koyabilen, yeterli sayıda teknik personeli bulunan, personeli ile mesai saatlerinin uzatılabileceği bir kütüphane olmasını istediklerini de kaydetti.

´Her nesil, yeni nesildir´
İskenderun Kaymakamı Soytürk, İskenderun Belediye Başkan Yardımcısı Halim Öztaş, İskenderun 51. Bakım merkezi Komutanı Albay Ertan Ural, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Çelikkol, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Tuğrul, Sahil Güvenlik Grup Komutanı Yarbay Çağın Taşkın, İskenderun Sosyal Hizmet Merkezi Müdürvekili Kadir Başar, siyasi parti ve demokratik kitle kuruluşlarının temsilcileri ile öğrencile ve öğretmenlerinde bulunduğu törende, ´Yeni nesil çocuklar, yeni nesil kütüphaneler´ konferans veren yazar Mehmet Haşmet Kolağası da, her neslin yeni nesil olduğunu ve büyüklerinden farklı düşündüğünü belirtti.
Kolağası, 'yeni nesil çocuk, çağa göre doğru olanı yapmaktadır. Maceracıdır. Aslında onların yaptığı doğrudur ve kendilerini geleceklerine doğru dizayn ederler. Biz onlara ayak uydurmalıyız' dedi. Kütüphanelerin eğitim kurumlarının bir parçası olduğunu, ama okul gibi zorunlu olmayıp, gönüllülüğü getirdiğini ifade eden Kolağası, eğitimle faydalı alışkanlıkların kazanıldığını, bunun d eğitim ve öğretim arasındaki farkı oluşturduğunu söyledi. Yeni neslin kütüphanesinin e-kütüphane olarak adlandırıldığını beliten Kolağası, ülkenin her yerinde kütüphanelerin bulunduğu v buralardan ödünç kitap alınabildiğini anımsattı. Kitaplarla barışmamız gerektiğini ifade eden Kolağası, 'Çocuklar bulunduğu mekana göre yol çizer. Kitap mekan demektir. Buna okuyucuyu da eklemek lazımdır. Bunun için de makana ihtiyaç var. Dijital kütüphanelerde ise mekan sorunu daha azdır. Çocukların, gençlerin gelişimi için altyapı ve mekanı geliştirmemiz gerekiyor. Çünkü, bilgili geleceğe tayımak ve medeniyet seviyesinin önüne geçmek zorundayız. Çocukların ayak izlerini kütüphanelere taımalı ve onların bulunduğu her yere ulaşmalıyız' diye konuştu.

En çok kitap okuyanlar ödüllendirildi
İskenderun Kütüphanesinden aldığı kitaplarla en çok kitap okuyan yetişkin, genç ve çocuklar da törende, ödüllendirildi. Buna göre geçen yıl 100 kitap okuyan Anadolu Üniversitesi AÖF öğrencisi Cengiz Polat, en çok kitap okuyan yetişkin oldu ve bunu lise öğrencileri Aylin Kurt ile Gökçe Gök izledi. Çocuk bölümünde ise sıralama şöylle oldu: İrem Kaçıra, İsranaz Bağrıyanık ve Görkem Günen. Okul öncesinde en çok kitap okuyanlar ise Hilanur Taşni, Mustafa Kemal Güreş, Betül Atlı ile Zeliha Doğru.

´Medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmanın yolu, kütüphaneden geçer´
Hatay Valisi Erdal Ata da, Kütüphane Hafftası kapsamında yaptığı açıklamada şunlara yer verdi: 'İnsanlık tarihinde yazının bulunduğu andan itibaren en büyük güç bilgi, bilginin kaynağı ise kitaplar olmuştur. Bilgiyi muhafaza eden, koruyarak başkalarına aktarılmasını sağlayan kitapları muhafaza için kurulan kütüphaneler, bu yanıyla tarih boyunca kurulan medeniyetlerin merkezinde yer bulmuştur. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte farklı imkânlara da kavuşan kütüphanelerin daha verimli biçimde kullanılmasını sağlamak amacıyla 1964 yılından bu yana her yıl Mart ayının son haftası Kütüphaneler Haftası olarak kutlanmakta. Gelişmiş toplumların alamet-i farikası yetişmiş insan gücüdür. Sürdürülebilir kalkınmanın temel öğesi kabul edilen bu gücün kaynağı bilgi ise, okumak ve araştırma yapmakla elde edilir. Bilgiyi oluşturma ve sonraki kuşaklara aktarmada temel araç olan kitaplar, bu nedenle değişim ve gelişimin en vazgeçilmez unsurudur. Dünya tarihi incelendiğinde, ekonomik, siyasal ve toplumsal yönden güçlenen toplumların bilgiye önem veren, bilgiyi üreten ve kullanan toplumlar olduğu görülecektir. Bu bağlamda, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmanın yolu, kütüphanelere daha fazla önem vermekten ve kütüphanelerimizi kaynak açısından zenginleştirmekten geçmektedir. Daha müreffeh bir gelecek için gençlerimizin okuma sevgisini ve kitaplarla olan dostluğunu artırmalı, onlara zamanı değerlendirme konusunda kütüphaneleri bir alternatif olarak sunmalıyız. Bir eğitim ve kültür mekânı olan kütüphanelerimizi aynı zamanda medeniyet birikimimizin gelecek kuşaklara aktarıldığı cazip mekânlar haline getirmeliyiz. Böylelikle geleceğimizin teminatı evlatlarımızın geçmişini bilen, entelektüel birikimi yüksek vizyon sahibi bireyler olarak yetişmesine ve güçlü bir toplum olarak daha aydınlık bir geleceğe ulaşmamız mümkün olacaktır.'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —