İskenderun/SES
TBMM genel kurulunda konuşan milletvekili Topal, şunları söyledi: 'Ekonomik sıkıntı çeken ailelerin çocukları eğitim almak için devletten almış olduğu öğrenim kredisi için devlet, icra gönderiyor. İş veremediği, gençlere icra göndermek devletimize yakışmıyor, imkanı olmayan vatandaşlarımızın borçlarını devlet ödemelidir. Uzun yıllardır Türkiye´nin KYK borçları diye bir gündemi var. Peki, nedir bu KYK borçları? Kim kullanır ve neden geri ödemez? Burada bulunan birçok arkadaşımızın yüksek öğrenim döneminde kredi kullandığını biliyoruz. Bilmeyenler olabilir, hemen belirteyim ki, öğrenim kredisini dar gelirli ailelerin çocukları kullanıyor arkadaşlar. Yani yoksulluk sınırının altında yaşayan ailelerin çocukları. Peki neden kredi kullanıyor, çünkü öğrenim bursu vermiyorsunuz. Başını sokacak, babadan kalma bir evi olan, asgari ücretten üç kuruş fazla maaş alıyor diye 3 çocuklu bir aileyi varlıklı sayıyor çocuğuna burs vermiyorsunuz. Sonra çocuk krediye başvuruyor, çünkü başka çaresi yok, mecbur oluyor. Okul bitiyor, KPSS diyorsunuz, onu başarıyor, iş istiyor, kadro yok diyorsunuz, yani iş veremiyorsunuz, iş bulamıyorsunuz, ama sıra KYK borcuna gelince ´ben bilmem nerden bulursan bul, öde´ diyorsunuz. Ödemezsen anında icra getiririm diyorsunuz. Peki, bu çocuk nasıl ve nerden ödeyecek değerli arkadaşlar. Bir önerisi olan var mı? Mesela hırsızlık mı yapsın? Dolandırıcılık mı? Yoksa babasının olmayan evlerini mi satsın? Bu kürsüden defalarca dile getirdik, dedik ki; iş bulamayan ödeme gücü olmayan vatandaşlarımızın borçlarını devlet ödesin. Bunun koşullarını yine devlet belirlesin. Tahsilat için her türlü dijital imkânları kullanan devlet birazda sosyal devlet olduğunu hatırlasın imkânları vatandaşın lehine kullansın. Bir aile düşünün, çocuğunu zar zor okutmuş, geleceğe dair hayaller kurmuş, çocuk okulu bitirmiş, hayaller suya düşmüş, iş bulamamış, ev yuva kuramamış, psikolojik sıkıntıya düşmüş tüm bu şartlarda kapıya devletten gelen bir yazı KYK icrası… Empati yapalım. Bu durumu kabul edecek vicdan var mı? Pandemi ile zaten yaşanan zorlu bir süreç var, insanlar var olan işlerini kaybetti. Bunlara birde KYK borçları eklenmesin. Cumhurbaşkanı sürekli faize karşı olduğunu ifade ediyor. Cumhurbaşkanı, KYK borçluları faiz batağına düştü haberiniz var mı? 3 milyon öğrencimiz devlet faizi ile borç batağına sürüklendi. Bu durumu düzeltin lütfen. Bu öneriyi hangi partinin getirmesinin çok önemi yok. Önemli olan KYK borcu diye bu ülkenin çocuklarının bir sorunu var. 21. yüz yılda eğitim aldı diye cezalandırılan bir nesil olamaz, olmamalıdır. Bu Türkiye´ye yakışan bir tablo değildir. Kimsesizlerin kimsesi dediğimiz Cumhuriyetimize yakışmamaktadır. Gelin bu durumdan ülkemizi kurtaralım. Sosyal devlet ilkemizi işletelim. İş veremediğimiz çocuklarımızı, icraya vermeyelim. Eğitim alan ihtiyaç sahibi çocuklarımıza karşılıksız burs verelim. Borçlandırarak eğitim verme bizim devletimize yakışmıyor. Okuyan çocuğa niye borç veriyoruz arkadaşlar. Burs verelim, teşvik edelim, iş verelim. Türkiye çocuklarını icraya veren, mahkemeye veren ülke olmaktan çıksın. Bu ayıbı hep birlikte ortadan kaldıralım. KYK borcu diye bir gündem Türkiye´ye yakışmıyor.'