İskenderun/SES
Dr. Zuhur, “Pipo, puro, nargile gibi tütün ürünlerini içeren maddeler, light sigara kullananlar da, risk altındadır” dedi.
Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla; akciğer kanseri tanı, tedavi ve korunma yöntemleri hakkında bilgi veren Dr. Zuhur, akciğer kanserinin, akciğer dokularında bulunan anormal hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalık olduğunu kaydetti. Dr. Zuhur, “Dünya genelinde; hem erkeklerde, hem de kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en sık nedeni olup, tüm kanser ölümlerinin kabaca beşte birinden sorumludur. Bu sayı her yıl meme, kolon ve prostat kanserinden dolayı kaybedilen hasta sayısı toplamından daha yüksektir. Sigara, akciğer kanserlerinin yüzde 90´ından sorumludur. Günde içilen sigara miktarı, içilen yıl sayısı, sigaraya başlama yaşı önemlidir. Ayrıca pipo, puro, nargile gibi tütün ürünlerini içeren maddeler, light sigara kullananlar da, benzer şekilde risk altındadır. Kendisi sigara içmeyen ancak uzun süre sigara dumanına maruz kalanlarda da akciğer kanseri riski artmaktadır. Ayrıca hava kirliliği de, akciğer kanserine sebep olabilir. Fren tamiri, izolasyon, gemi inşaatı gibi asbest maruziyeti olan bazı iş ortamlarında çalışanlarda, akciğer kanseri riski artmaktadır. Ailede erken yaşta (50 yaşından önce) akciğer kanseri olmuş yakınları olanlarda risk, 2 katına çıkmaktadır. Kronik bronşit, önceden geçirilmiş tüberküloz ve bazı akciğer hastalıkları olanlarda da bazen risk artar” açıklamasında bulundu.
“Uzun süre devam eden öksürüğe dikkat”
Hastalığın belirtileri hakkında bilgiler veren Uzm. Dr. Çiğdem Zuhur, “Akciğer kanserinin belirtileri; akciğer kanserinin kendisine, uzak organlara yayılımına veya kanser hücreleri tarafından salgılanan hormon benzeri bazı maddelere bağlı olabilir. Uzun süre devam eden sıklığı ve şekli değişen öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, ses kısıklığı, hırıltılı solunum, yutma güçlüğü, kilo kaybı, iştahsızlık veya halsizlik, sebebi açıklanamayan ateş, tekrarlayan bronşit ve akciğer enfeksiyonları, göğüs, omuz, kol ve sırt ağrısı, yüzde ve boyunda şişlik. Hastanın belirtileri değerlendirilerek, fizik muayenesi yapılır ve akciğer grafisi, manyetik rezonans görüntüleme, bilgisayarlı akciğer tomografisi, pozitron emisyon tomografisi (PET, PET-CT), sintigrafi, balgam sitolojisi, bronkoskopi, biyopsi gibi bir dizi inceleme yapılır. Bu incelemeler; tümörün varlığı, yerleşim yeri, komşu organlarla ilişkisi, yaygınlığı, tipi, operasyona uygunluğunu değerlendirmek için yapılır. Kanser tanısı konduktan sonra hastalığın yaygınlığı yani hangi aşamada olduğu, bir başka deyişle evresi saptanmalıdır. Bu evreleme, uygulanacak tedavi yöntemlerine ve sıralamasına karar vermede gereklidir” şeklinde konuştu.
“Sigaradan uzak durun, kanserden korunun”
Akciğer kanserinin tedavisi hakkında bilgiler veren Uzm. Dr. Zuhur, “Tedavi, hastalığın evresine göre de değişmektedir. Akciğer kanserinin tipi ve evresine göre cerrahi, kemoterapi (ilaçla tedavi), radyoterapi (ışın tedavisi) seçeneklerinin bazıları ya da hepsi hastanın ve hastalığın özelliğine göre farklı sıralamalarla uygulanmaktadır. Akciğer kanserinde her hastanın durumu birbirinden farklıdır. Hastalığın ve hastanın durumuna göre farklı tedavi seçeneklerinin tek başına veya birlikte kullanılması, farklı bölümlerden bu konuda uzmanlaşmış çok sayıda doktorun ortak çalışması ve hasta için en doğru tedavinin ortak kararla belirlenmesinin gerektirir. Bu şekilde en doğru ve güncel tedaviler gecikmeksizin uygulanabilir. Sigara başta olmak üzere tüm tütün ürünlerinden uzak durmak. Pasif içici olmamak. Radona ve kansere neden olan kimyasallara maruz kalmaktan kaçınmak. Bazı bilimsel kanıtlar, meyve ve sebzelerden zengin beslenmenin akciğer kanserinden korunmada yardımcı olduğunu göstermiştir” dedi.