TÜİK´in açıklamasına göre, Aralık ayında Tüketici Fiyat Endeksinin yüzde 0.69 olduğunu, 01 Temmuz-31 Aralık 2017 tarihleri arasını kapsayan altı aylık dönem içinde de yüzde 5.69 arttığını ifade eden Güler, 'Milyonlarca emeklinin maaşı yüzde 5.69 artacak. Yani 1000 TL. maaş alan bir emekli, yeni yılla birlikte, iğneden ipliğe her şeye yağmur gibi yağan piyasa zamlarına karşı, neredeyse 1 kilo et fiyatına denk gelen 56.9 TL. maaş artışıyla geçinmeye çalışacak. Ama aralık ayında temel tüketim ürünlerinin fiyatları artmaya devam etti. Alış veriş yapan ve piyasayı az çok takip eden her yurttaş gayet açık görmektedir. Emekli maaş artışlarının enflasyona endekslenmesi, büyümeden pay verilmemesi emekli maaşlarının erinmesine yol açmakta. Yeni yıla girerken, vergi oranlarının artırıldı ve her şeye zam geldi. Böylece emekli ile çalışana verilen maaş artışı ceplerine girmeden geri alındı. Türkiye´nin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 11.1 büyüdüğü, yıllık büyümenin ise yüzde 7,5 olabileceği açıklanırken, emekliye büyümeden pay verilmemesi, anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir uygulamadır. Türkiye´yi yönetenler kişi başı yıllık milli geliri 11.000 dolar olarak açıklamakta. Buna göre her bir birey, aylık 916 dolar, 3.550 TL. gelire sahip olmalı. Ülkeyi yönetenlere soruyoruz: Her birey 3.550 TL. geliri olması gerekiyorsa, asgari iki birey olan emekli ailesinin aylık geliri 7.100 TL. olması gerekmez mi? Emekliler büyüyen Türkiye´nin yurttaşı değiller mi? 2018 yılı asgari ücretinin tespitinde de, deyim yerindeyse dağ fare doğurdu ve milyonlarca asgari ücretli bir kez daha sefalete mahkum edildi. AKP´de dahil, bu ülkede iktidarların yıllardır uyguladıkları, emek karşıtı ekonomik ve sosyal politikalar içinde milyonlarca emeklinin de bulunduğu tüm emekçileri sefalete sürüklemiş bulunuyor' açıklamasını yaptı.