İskenderun/SES
Millî Eğitim Hatay İl Müdürlüğü, 2024-2025 eğitim öğretim yılında planladığı projelerin tanıtım toplantısını yaptı. Hatay İl Millî Eğitim Müdürlüğünün eğitimde yenilik ve sürdürülebilir gelişme hedefleri doğrultusunda 2024-2027 yıllarını kapsayacak çalışmaların planlanması amacıyla 4-5 Haziran 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen ve 15 ilçeden alanında uzman öğretmenlerin proje fikirlerini sunduğu Eğitim Vizyonu Çalıştayı’nın en önemli çıktılarından biri olduğu belirtilen projelerin tanıtım toplantısı, Mustafa Kemal Üniversitesi Atatürk Konferans düzenlendi. Toplantıda, 'Ben okurken' projesinin içerik sunumunu Kamer Kurt ve Mehmet Kocaoğlu, 'Proje kitapları'nın sunumunu Ümit Şen ve 'İl projeleri'nin sunumunu da Cihangir Girişken yaptı.
“Eğitim kurumunun üçte biri kullanılamaz hâldeydi”
Millî Eğitim Hatay İl Müdürü Harun Tüysüz, eğitim sendikalarının temsilcilerinin da katıldığı toplantıdaki konuşmasında, ilin eğitiminin geleceğine yön verecek olan projelerin heyecanı ve mutluluğu içerisinde olunduğunu ifade eden Hatay Valisi Mustafa Masatlı, eğitimin, bir milletin en güçlü temellerinden biri olduğuna ve bu temeli sağlam tutmak hepimizin en öncelikli ortak sorumluluğu olduğunu belirtti. Vali Masatlı, "Bu sorumluluğun şuuruyla, eğitim alanında başlattığımız çalışmalar, sadece bir yeniden yapılanma süreci değil; aynı zamanda çocukların hayatlarında bir umut ışığı yakma çabasıdır" dedi ve okulların deprem öncesi ve sonrası durumu hakkında şöyle konuştu: "1.604 eğitim kurumunun neredeyse üçte biri kullanılamaz hâldeydi, 210 eğitim binası kullanılmaz hale geldi ve 180 eğitim binamız da orta hasarlıydı. Böylesine ağır bir tablo karşısında inancımızı ve kararlılığımızı yitirmeden hummalı bir çalışma içerisine girdik. Bu süreçte 517 okulun bakım ve onarımını tamamladık. 110 yeni okulumuzu yeniden inşa ederek eğitim öğretim hizmetlerine sunduk. 15 ilçede eş zamanlı olarak 113 yeni okulun çalışması da devam etmektedir. 5 Şubat 2023 tarihinde 14 bin 700 derslik vardı. Yaptığımız çalışmalar ve inşaatlarımız ile önümüzdeki sene sonuna doğru Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda bu sayıyı 16 bin 700’e çıkarmış olacağız. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 'dünyanın en büyük iyileştirme operasyonu’nun gerçekleştirildiği süreçte milletin de desteğinin hep yanımızda oldu. Depremde ağır yara alan eğitim sistemini birlikte ayağa kaldırma çabamız, il ve insanı adına bir dirilişin en büyük motivasyonu oldu. 'Eğitim, ilimize nefes olacak', dedik. Bu inanç ve kararlılıkla bakım onarım ve inşaatları tamamlayarak ilde eğitimi güçlü bir şekilde başlattık. Çocukların eğitimden uzak kalmaması için gece gündüz demeden uğraş vererek, fiziki yapılanmanın büyük bir kısmını gerçekleştirdik. Ancak yaralarımızı sarmak için fiziki iyileşme tek başına çözüm olamamaktadır. Biz de bunları yeterli görmeyerek, donanımlı bireyler yetiştirmek ve eğitimin iyileştirici gücünden faydalanmak için çeşitli projeleri hayata geçiriyoruz. Çünkü biliyoruz ki, eğitim bir çocuğun en büyük umududur. O umut yeşermediğinde, sadece bir nesil değil, bir toplum kaybeder. Eğitim sistemimizdeki her bir yenilik, çocukların yaşamlarını doğrudan etkileyen, topluma yön veren değişimlerdir. Bu nedenle, öğrencilerin ihtiyaçlarını en iyi şekilde anlamak zorundayız. Onların yeteneklerini en doğru biçimde ortaya çıkarmak ve eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak en önemli görevlerimizden biridir. Sadece akademik başarıya odaklanmak yerine, çocuklarımızın sosyal, duygusal ve kültürel gelişimlerini de göz ardı etmemeliyiz."
“Çocukların iyi yetiştirilmesinde eğitimcilerin rolü birinci derecede”
Öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi, modern eğitim teknolojilerinin eğitimde kullanımının da önem taşıdığını anlatan Masatlı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün hızla gelişen ve değişen bir dünya var. Bunu devletimizin bekası ve milletimizin var olabilmesi açısından iyi analiz etmek mecburiyetindeyiz. Büyük Türkiye mefkûremizi, ancak böyle gerçekleştirebiliriz. Bu konuda geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın iyi yetiştirilmesinde eğitimcilerin rolü birinci derecede önem teşkil etmektedir. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışıyla büyük bir medeniyet inşa eden bir milletin mensuplarıyız. Ahsen-i Takvim üzerine yaratılan insanı, kemâle erdiren sürecin adıdır eğitim. Buradan alacağımız ilhamla, akıl ve gönül coğrafyası en iyi şekilde beslenen gençlerimiz en büyük gücümüz olacaktır. Eğitim, birçok bileşenli bir bütün. Geçmişimizin izinde geleceğimizi inşa edebileceğimiz en güçlü dayanağımız. Eğitim, sadece bir bilgi aktarımı süreci değil; aynı zamanda insanın kendi varoluşunu keşfetme yolculuğudur. Öğrencilerimize neyi öğretiyoruz? Onlara hangi değerleri, hangi düşünce kalıplarını sunuyoruz? İşte bu sorular çerçevesinde gençlerimizin kalbine dokunmalıyız. Onlara; düşünmeyi, sorgulamayı, eleştirel bakmayı ve hakikatin sesine kulak vermeyi öğretmeliyiz."
“Yeni müfredat; arzulanan öğrenci profili”
Okullarıda başlatılan, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hakkında da değerlendirme yapan Hatay Valisi Masatlı, "Yeni müfredatımız; arzulanan öğrenci profili, erdem- değer-eylem çerçevesi ve beceriler çerçevesi bileşenlerinden oluşan bütüncül bir model sunar bize. Yetkin ve erdemli insanlar yetiştirmek ulvî bir hedef, bu uğurda dökülen ter kutsal bir gayrettir. Unutulmamalıdır ki bugün Filistin’de, Lübnan’da, Doğu Türkistan’da ve dünyanın birçok yerinde yaşanan zulmün tek kaynağı erdemden yoksun, merhamet ve vicdandan nasibini alamamış vahşi anlayıştır. Bunun içindir ki insan ve merhamet odaklı millî seciyemiz, Türkiye Yüzyılımızda da en büyük değerimiz olacaktır. Öğretmenler, gençlerii en iyi şekilde yetiştirerek, yine geleceğimizin mimarı olacak. Eğitim Çalıştayımızda, işbirliği ve ortak akıl ile hareket edilerek ortaya çıkarılan ve hayata geçirilecek projelerle, ildeki eğitimin daha da ileriye taşınacağına inancımız tamdır" dedi.
“Maarif geleneğimiz, çalışmaların esin kaynağı”
Toplantının açılışında konuşan Millî Eğitim Hatay İl Müdürü Tüysüz de vali Masatlı'nın önderliğinde başlatılan 'Eğitim, Hatay’a nefes olacak' parolasıyla başlatılan seferberlikle 2023-2024 eğitim öğretim yılında okulların zamanında açılabildiğini belirtti. Tüysüz, "Eğitim öğretim süreçlerinde yaşanan çeşitli sorunlar ve çözüm önerileri, yenilikçi fikirlerin tartışılması gibi sonuçlarının yanında çalıştayımızın en önemli çıktıları sizlerle paylaşacağımız olan projeler olmuştur. Çalıştayın sonuçları AR-GE Birimimizce yerel ihtiyaçlar, uygulanabilirlik, sürdürülebilirlik, kapsayıcılık gibi birçok kriter göz önüne alınarak titizlikle değerlendirilmiştir. Bugün değerlendirme sürecinin ardından belirlediğimiz projeleri sizlerle paylaşmanın gururunu yaşıyoruz. Yeni maarif modelinin yenilikçi ve beceri temelli eğitim yaklaşımını temel alan bu projeler, eğitim öğretim faaliyetlerini doğrudan ve dolaylı olarak destekleyecek, öğrencileri bilgi sahibi ama aynı zamanda ahlaklı, sorumlu ve küresel vatandaşlık bilincine sahip bireyler olarak yetiştirmeyi hedefleyen ve onların her yönüyle gelişimini destekleyecek şekilde tasarlanmış bir eğitim felsefesinin ürünüdür. Öğretmenlerin çalışmaları, öğrencilerin bitmeyen öğrenme aşkı ve geleceğe dair duyduğumuz ortak umut, bu projelerin temel taşını oluşturdu. Eğitim, sadece bilgiyi aktarmak değil; aynı zamanda hayatı şekillendiren, karakter inşa eden ve insanı erdemli bir birey hâline getiren bir süreçtir. Tarihimizin derinliklerinden gelen maarif geleneğimiz, bugünkü çalışmalarımızın esin kaynağıdır. Maarif modeli, bilgiyi sadece bir hedef olarak değil, insanı insan yapan değerlerle harmanlayarak bir araç olarak görür. Bu anlayışla yetiştireceğimiz öğrenciler, öğrendikleri bilgilerle insanlığa hizmet, hürmet ve merhamet edecek.