Memur, bordro yaktı

Akın Bodur/İskenderun
 Ülke genelinde eş zamanlı yapılan açıklama Hatay´da Antakya ve İskenderun´da ayrı ayrı yapıldı. İskenderun, protestonun yapıldığı tek ilçe oldu.
Kentin Ulucami Caddesi üzerindeki Sağlıklı Yaşam Parkı önünde yapılan açıklamada konuşan Türkiye Kamu Sen İskenderun Temsilcisi ve Türk Eğitim Sen Hatay 2 Nolu Şube Başkanı Yavuz Selim Yanık, konfederasyona bağlı sendika yöneticileriyle birlikte maaş bordrosunu yakarken, 'Bu bordrolardan çıkan ateş, o vicdanları da yaksın' dedi. Açıklamaya, Türk Yerel Hizmet Sen Şube Başkanı Bahtiyar Şahin, Türk Sağlık Sen Hatay Şube YK üyeleri Mehmet Kayhan ve Cengiz Demirkıran, Türk Ulaşım Sen Hatay Temsilcisi Mustafa Korkmaz, Türk Tarım Orman Sen İskenderun Temsicisi Sinan Yan, Türk Haber Sen İskenderun Temsilcisi Mehmet Ali Açıl, Türk Büro Sen Hatay Şube yöneticisi Mehmet Aygen, Türk Emekli Sen İskenderun Temsilcisi Öner Çetinkaya, Türk Eğitim Sen Dörtyol Temsilcisi Fatih Saygılı katıldı.
Üç milyon kamu görevlisi ve 2 milyon emeklinin iki yıl sürecek çileli geçim mücadelesinin başladığını ifade eden Yanık, 'Kamu görevlileri bugün, Ağustos ayındaki toplu satış sözleşmesinden beri ifade ettiğimiz acı gerçekle yüz yüze kalmıştır. Memurlar ortalama 160 lira, emekliler ise 100 lira zamla altı ay boyunca idare etmek zorunda kalacak. TÜİK´in resmi rakamlarına göre geçtiğimiz yıl gıda fiyatları ortalama yüzde 10,9; mutfak tüpü yüzde 17,6, doğalgaz yüzde 22, elektrik yüzde 18,3 zamlanmışken maaşlara yüzde 4 zam yapmak, adeta memur ve emeklilerle alay etmek demektir' dedi.

'TÜİK market açsın, oradan alışveriş yapalım'
'Vergi dilimi yüzde 15´te sabitlensin; Hükümet memuru unutma; Marslı TUİK seni de unutmayacağız; İskenderun´dan buçuk Ali´ye selam; Bordrolar yansın, cepler ve cüzdanlar değil' dövizleri taşıyıp, 'Ek zam hakkımız, söke söke alırız; Vur vur inlesin, Ankara dinlesin' sloganları arasında konuşan Kamu Sen İskenderun Temsilcisi Yanık, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Ekonomi iyi yolda, istikrar sürüyor, enflasyon düşüyor masalı, çarşı pazardaki gerçek fiyatlarla kâbusa dönüşmüştür. Yetkililer hedef enflasyonu bilinçli olarak düşük göstererek memurlarımızı düşük ücret artışına mahkûm ederken, milletimizi zorunlu harcamalarında dahi enflasyon canavarına teslim etmektedir. İktidar 2019´daki ilk enflasyon hedefine göre maaşlara toplam yüzde 9,2 zam yapmıştır. 2019 yılında gerçekleşen resmi enflasyon ise yüzde 11,84 olmuştur. Buna göre, memur maaşları enflasyonun gerisinden gelmektedir.Kaldı ki, bu oran TÜİK´in enflasyon sepetindeki, çoğunu halkın tüketmediği 418 madde 895 çeşit ürünün ortalama artışını göstermektedir. Milletin tüketmek zorunda olduğu gıda, temizlik, sağlık, ulaşım, haberleşme, ısınma, kira gibi ürünlerdeki fiyat artışları ise 2019´da gerçekleştiği ilan edilen, resmi enflasyonun kat be kat üzerindedir. Eğitim, sağlık, ulaşım gibi harcamalar enflasyonun üzerinde zamlanmıştır. Bir zamanlar fakirin yemeği olan kuru fasulye, pilav lüks gıda maddesi haline gelmiştir. Kırmızı etin yalnızca adı kalmıştır. Sebze, meyve el yakmaktadır. İlaca yüzde 46, giyime yüzde 33, gazeteye yüzde 28, dergiye yüzde 51 zam gelmiş memurun, emeklinin beli iyiden iyiye bükülmüştür. Ekmeğimiz bile yüzde 13,5 zamlanmıştır. Buna rağmen memurlara 2020 yılı için yüzde 4+4, 2021 için ise yüzde 3+3 zam yapılması öngörülmüş, adeta ekonomi ile maaş zamlarının ilişkisi tamamen kesilmiştir. TÜİK´in bu rakamları aldığı yerleri doğrusu merak ediyoruz. Eğer TÜİK´in rakamları gerçekse, TÜİK bir market açsın, hepimiz oradan alışveriş yapalım, bizim de enflasyonumuz TÜİK´in enflasyonu ile eşitlensin. Yeniden değerleme oranları yüzde 22,58 olarak belirlenirken, memur maaşlarına yüzde 4+4 zam yapmak hangi vicdanla, hangi adalet anlayışıyla bağdaşır?'
Çocuk parası, aile yardımı, doğum-ölüm yardımları, ek ders, fazla mesai ücretlerine artış yapılmadığını belirten Yanık, 'Duruma bakıldığında bu yıl da maaşların eriyeceği, alım gücünün düşeceği açıktır. Toplu sözleşme tiyatrosuyla memurlarımız, 2021 yılı sonuna kadar devreden çıkarılmıştır. Memurların ekonomik ateşin ortasına atıldığı şu günlerde dahi malum konfederasyon memurların haklarını korumayı akıl edememekte, başını kuma gömmektedir. Bugün memurlar maaşlarını aldı ve acı gerçekle yüzleşti. Sürekli gerçekleri dile getiriyor, maaş zamlarının yetersiz olduğunu, verilen sözlerin tutulmadığını ifade ediyor, acil çözüm bekleyen sorunlar için bir memur paketi hazırlanmasını istiyoruz. Malum konfederasyon ise durumdan hoşnut olacak ki, eriyen maaşlara, unutulan 3600 ek gösterge vaadine, yardımcı hizmetlilere, haksızlıkların kaynağı mülakata, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesine, gelir vergisi mağduriyetine, bayram ikramiyesine ve emekli maaşlarına dair tek bir kelime etmiyor. Memurların haklarının budanmasına seyirci kalan hatta pasif tutumuyla üstü örtülü şekilde destek olan malum konfederasyon ve yetkililer, bugün neredeler? Bugün, hormonlu sendikalar, gerçekler karşısında saklanacak delik arıyorlar. Memur maaşına yapılan yüzde 4 zam ortalama maaşlara 160,6 lira zam demek. Bir yılda ailenin zorunlu harcamaları ortalama 730 lira, oransal olarak da yüzde 12,3 artmışken, yüzde 4 zamma yani 160 liraya tek kelime edemeyenler, memurun karşısına ne yüzle çıkacak? Memurlardan aldıkları yetkiyi kötüye kullananlar, bugün memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar? Kış soğuğunun bastırdığı günlerde oduna, kömüre, doğalgaza gelen zamları bile karşılamayan maaş artışına seyirci kalan bir eli yağda, bir eli balda tatlı su sendikacıları, soğuktan donan memurun karşısına ne yüzle çıkacak? Elbette, sendikacılığın yüz karaları bir deliğe gizlenecek ve Türkiye Kamu-Sen´in mücadele etmesini bekleyecek' diye konuştu. Eleştirdiği sendikacılara Karacaoğlan´ın 'Yiğit olmayanın yalanı çoktur/Cehennem yerinde hiç ateş yoktur/Herkes ateşini burdan götürür' dizeleriyle seslenen Yanık, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Bu dizelerde olduğu gibi, milyonlarca memurun, emeklinin, masumun hakkının yenmesine göz yumanlar da kendi ateşlerini, milyonlarca memurun bordrolarında göreceklerdir. Memurun bordrosunun ateşi tüm vicdanları yakacak.'