Mezarlık saldırısına soru önergesi

İskenderun/SES

Samandağlı olan Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, TBMM Başkanlığına verdiği ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu´nun yanıtlamasını istediği önergesinde, '2013 yılında yaşanan, 52 yurttaşımızın hayatını kaybettiği Reyhanlı katliamı, geçtiğimiz Temmuz ayında Reyhanlı´da bir araçta yaşanan patlama, öncesinde eski IŞİD üyesi/Ceyş´ul İzze cihatçı örgütü komutanı Abdülbasit el-Sarut´a kitlesel gövde gösterisi şeklinde bir cenaze töreni yapılmış olması ve son olarak mezarlıkların saldırıya uğrayıp, tehdit mesajları bırakılmış olması; yıllardır IŞİD ve bölgedeki cihatçı örgütlerin tehditi altında yaşayan, saldırılarına maruz kalan başta Reyhanlı halkları olmak üzere, özelde Hatay´da ve genelde Türkiye´de yaşayan halklar için ciddi güvenlik endişesine neden olmuştur. Reyhanlı´da yaşayan yurttaşlar tekrar bir saldırı yaşanacağı endişesi ile tedirginlik içinde yaşamaktadır' ifadesine yer verdi.
Milletvekili Oruç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu´nun yanıtlamasını istediği önergesinde şu sorulara yer verdi: 'Hatay Valiliği´nin konuyla ilgili yaptığı açıklamaya göre; ´Reyhanlı ilçemize bağlı Gültepe Mahallesi´ndeki Asri mezarlıkta 15 Ağustos 2019 günü meydana gelen mezar taşlarının kırılması olayı ile ilgili olarak emniyet güçlerince 6 kişi gözaltına alınmış olup soruşturma devam etmektedir.´ Soruşturma hangi aşamadadır? Reyhanlı Asri Mezarlığındaki saldırı kimler tarafından yapılmış, talimatı kim vermiştir ve saldırıyı yapanların bağlantıları açığa çıkarılmış mıdır? Kamuoyuna soruşturmanın içeriği hakkında şeffaf ve doyurucu bir açıklamada bulunulacak mıdır? ‘Tekrar bir senaryo mu devreye konuluyor? sorusu´ akla gelmektedir. Provokasyon korkusu içinde, sınır illerinde yaşayan yurttaşların bu tedirginliklerini gidermek ve güvenli bir biçimde yaşamalarını sağlamak üzere Bakanlığınızca önlemler alınmakta mıdır? Alındıysa nasıl önlemler alınmıştır? Selefi çetelere sınırların açıldığı, böylelikle ülke içerisinde rahatlıkla yuvalandıkları gerçeği IŞİD mensubu kişilerce defalarca dile getirilmiş, basına yansımıştır. İktidarın yıllardır sürdürdüğü bu Suriye politikası, yurttaşlarının güvenli bir şekilde yaşamasını sağlama görevinden daha mı önceliklidir? Reyhanlı´da yaşanan her saldırı ya da provokatif eylemin ardından “Bunun engelleneceği/ bu tür provokasyonlara açık eylemlere müsaade edilmeyeceği” açıklamaları yapılmıştır. Son olarak yaşanan mezarlık saldırısı ve tehdit mesajları bırakılması neden engellenememiştir? Emniyet Müdürlüğü´nün bölgede güvenliği sağlama görevinde ihmaller mi vardır? Sınır güvenliğini sağlamak ve ülke içerisindeki IŞİD, El Nusra ve türevi çetelerle bağlantısı olan kişileri açığa çıkarmak için etkin bir politika izlemek üzere çalışmalarınız olacak mı?'