Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, deprem bölgesindeki rezerv alanı uygulamalarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde sert eleştiride bulundu.
Partisinin TBMM Başkanlığına verdiği “Rezerv Yapı Alanlarında Yaşanan Sorunlar” konulu Meclis Araştırma Önergesi hakkında konuşan Çalışkan, "Vatandaş evine kavuşacağı için sevinmesi gerekirken endişe ediyor. İktidar ise bu tepkiyi anlamaktan aciz" dedi.
“Rezerv alanı uygulaması da idari felaketlerden biri”
İktidarın depremzedelerin taleplerine kulak tıkadığını belirten Çalışkan, 15 milyon insanı etkileyen depremlerin ardından yaşananları "artçı depremler" ve "idari felaket" olarak nitelendirdi. Rezerv alanı uygulamasının da bu "idari felaketlerden" biri olduğunu ifade eden Hatay Milletvekili Çalışkan, "Düz mantıkla bakıldığında olumlu bir icraat gibi görünen rezerv alanı uygulaması, vatandaşta endişe ve tereddüte sebep oluyor" değerlendirmesini yaptı. Rezerv alanı uygulamasının mağduriyetler yarattığını anlatan milletvekili Çalışkan, İçişleri Bakanlığı'nın ilk etapta orta ve az hasarlı binaların onarılarak kullanılabileceğini açıkladığını, vatandaşların da kredi kullanarak, borç alarak, birikimlerini satarak evlerini onardığını, ardından da aynı bölgelerin rezerv alanı ilan edilerek vatandaşların mağdur edildiğini belirtti.
“Camı kırılmamış ev için 'yıkacağız' diyorsunuz”
Hatay Milletvekili Çalışkan, "Bir süre sonra 'Hayır, biz burayı rezerv alanı ilan ettik, çıkın' dediniz. Peki, vatandaşın mağduriyeti ne olacak? İnsanlar mağdur, belirsizlik had safhada. Rantı yüksek bölgelerdeki yerlerde vatandaşın orta hasarlı, hafif hasarlı yerleri var. Belki bir camı kırılmamış ev için de 'Biz buraları yıkacağız' diyorsunuz. Bu ülke bu kadar zengin değil. Bu millî serveti boşa harcayacak kadar zengin değiliz" diye konuştu.
Bölge halkının rezerv alanı uygulamasının bir "asimilasyon politikası" olabileceği endişesi taşıdığını da ifade eden Hatay Milletvekili Çalışkan, "Halk endişe duyuyor ama bunlara ikna edici bir cevap verilmiyor. Yani siz iş yapıyorsunuz, para harcıyorsunuz, vatandaş razı değil ama bu anlaşılmıyor" diye konuştu.
“Her gün yeni yeni rezerv alanları ilan ediyor”
Rezerv alanı ilanlarında plansızlığın yaşandığını da belirten Çalışkan, "Her sabah uyanan bir kimse 'Şu bölgeyi rezerv alanı ilan ettin' diyor. Oturun, masa başında bir plan çizin 'Şuralar rezerv alanı' deyin bitsin ama her gün yeni yeni rezerv alanları ilan ediyor. Yarın, şu anda oturduğum evim rezerv alanı ilan edilip edilmeyeceğini bilmiyorum" değerlendirmesini yaptı.
“Kamu yöneticileri bilgisiz”
"Samandağ'daki, Defne'deki, Antakya'daki vatandaşlarımız bas bas bağırıyor ve kamu yöneticileri bilgisiz; bir AFAD geliyor, başka bir şey söylüyor, bakanlıktan gelen İçişleri Bakanlığı personeli başka bir şey söylüyor, TOKİ gelip başka bir şey söylüyor, tümüyle darmadağın; hiç kimsenin ne söylediği belli değil" diyen Çalışkan, Meclis Araştırma Önergesi oylaması öncesi iktidar partisi milletvekillerine de "Depremzedeye kulak verin. Bu insanlar acılı, bu insanlar tarihini, geçmişini, çevresini, birikimini, her şeyini kaybetti. Her şeye muhalefet gözüyle yaklaşmayın; gelin, imzaları değiştirelim, bu imza sizin olsun, araştıralım" diye seslendi.
Çalışkan, "Siz iş yapacaksınız, halkın memnun olması lazım, millet tepki gösteriyor. Ya, 'bu millet niye tepki gösteriyor' diye sormaktan acizsiniz, bunu anlamıyorsunuz. Rezerv alanı konusu, deprem bölgesi için son derece önemli bir konu. Bunun için de geniş bir şekilde araştırılması, vatandaşa güven telkin edilmesi, bu sorunların giderilmesi öncelikli olarak gündeme getirilmelidir” dedi.