İYİ Parti Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin, deprem bölgelerinde KDV beyannamesinde yer alan teslim ve hizmetlerinin karşılığı 2.500.000 TL’nin altında olan kaç vergi mükellefinin mücbir sebep halinden yararlandığını, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na sordu.
İskenderun/SES
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına verdiği önergesinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 10/01/2025 Tarih ve 180/20251 Sayılı Sirkülerine göre; Kahramanmaraş, Malatya illeri ile Gaziantep ilinin İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde deprem tarihi itibariyle mükellefiyet kaydı bulunan ve 30/11/2024 tarih itibariyle mücbir sebep hali sona eren mükelleflerin mücbir sebep halini 1/12/2024 tarihinden itibaren her defasında 6 ayı geçmeyen süreler halinde 1 yıla kadar uzatmaya Hazine ve Maliye Bakanlığının yetkili olduğunun hükme bağlandığını anımsatan Hatay Milletvekili Çirkin, önergesinde şunlara yer verdi: "Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya illeri ile Gaziantep ilinin İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde deprem tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı: bulunan ve 30/11/2024 tarihi itibariyle mücbir sebep hali sona eren mükelleflerden, 2022 takvim yılına ilişkin verilmesi gereken son dönem (özel hesap dönemine tabi mükelleflerin, 2022 yılında sona eren özel hesap döneminin son ayma ait) katma değer vergisi beyannamesinde yer alan teslim ve hizmetlerin karşılığım teşkil eden bedelin (kümülatif) tutan 2.500.000 TL’nin altında olan mükelleflerin mücbir sebep hali 1/12/2024 tarihinden itibaren 31/5/2025 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatılmıştır. Mücbir sebep hali uzatılmayan mükellefler: 2022/Aralık dönemine ait verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamesinde yer alan teslim ve hizmetlerin karşılığını teşkil eden bedeli (kümülatif) 2.500.000 TL ve üzerinde olan mükellefler ile bu Sirkülerin (3.1.1) ve (3.1.2) numaralı bölümlerinde yer alan açıklamalar kapsamında yapılan hesaplama neticesinde KDV beyannamesindeki teslim ve hizmet karşılığım teşkil eden bedeli (kümülatif) olması gereken tutarın üzerinde olan mükelleflerin, Aynca yayınlanan sirkülerde, “bu mükellefler, daha önce belirlenmiş ödeme sürelerini takip eden ay sonuna kadar 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil talebinde bulunabilecek ve gerekli şartlan taşıyan mükelleflerin borçlan faiz alınmaksızın 24 aya kadar taksitlendirilebilecektir” hükmü yer almaktadır."
Borçların ödeme süresi 36 aya çıkarılacak mı?
Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin, TBMM Başkanlığına verdiği, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yanıtlanmasını istediği önergesinde şu sorulara yer verdi: "Deprem bölgelerinde KDV beyannamesinde yer alan teslim ve hizmetlerinin karşılığı 2.500.000 TL’nin altında olan kaç vergi mükellefi mücbir sebep halinden yararlanmıştır? Afet bölgelerinde deprem sonrasında üretim ve ticari faaliyetler nedeniyle oluşan kayıplar birçok işletmenin kapanmasına, üretiminin kısıtlanmasına ve birçok çalışanın da iş kaybı yaşamasına neden olmuştur. Bıma rağmen vergi mükelleflerinin mücbir sebep halinden yararlanması için KDV beyannamesinde yer alan teslim ve hizmetlerinin karşılığının 2.500.000 TL’nin altında bir limit ile sınırlanmasının gerekçesi nedir? Bu uygulama deprem bölgelerinde yer alan işletmelerin yeniden ayağa kaldırılması konusunda doğru bir yaklaşım mıdır? Yayınlanan sirkülerde; mücbir sebep hali uzatılmayan mükelleflerin, borçlarını faiz alınmadan 24 aya kadar uzatabilecekleri hükmünün yer almasına rağmen. Vergi daireleri müdürlüklerinin rasyoları tutan ve hatta işyeri yıkılanlara bile 24 ay taksitlendirme yapmadıkları iddiası doğru mudur? İddia doğru ise; her vergi dairesinin farklı taksitlendirme yapmasının gerekçesi nedir? 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48. Maddesine göre 'gerekli şartları taşımak kaydı', vergi idarecileri tarafından 'teminat alınmak kaydıyla' yorumlandığı görülmektedir. Özellikle Hatay’da birçok vergi mükellefinin iş yeri ve barınma alanları deprem nedeniyle kullanılamaz hale gelmiştir. 'Teminat alınmak kaydıyla' vergi ertelenmesi durumunda, evini, işyerini, taşıtlarım kaybeden vergi mükelleflerinden ne tür bir teminat alınması düşünülmektedir? Bahse konu illerin ekonomik ve sosyal hayatta normalleşme sürecine giremediği dikkate alınarak; bu illerde faaliyet gösteren tüm vergi mükelleflerinin SGK primi dahil kesinleşmiş vergi borçlarının ödeme süresinin teminat aranmaksızın 36 aya çıkarılması yönünde bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?"