Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu (HAMOK) ise "Özel yasa çıkarılarak pozitif ayrımcılık yapılması, deprem fonu ayrılması, borçların silinmesi, teşvik ve kredi verilmesi gereken şehrimizde bir buçuk yıldır uygulanan 'mücbir sebep' uygulamasının 31 Ağustos’ta kaldırılacak olması; Hatay halkına karşı bilinçli, taammüden uygulanmış, organize bir kötülük olarak algılanacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
'Mücbir sebep' uygulamasının uzatılmasının Hatay için ertelenemez bir ihtiyaç, yetkililer için ise tarihsel bir sorumluluk olduğunu belirten HAMOK, "Şehrimizde ekonomik ve sosyal iyileşme tam olarak sağlanıncaya kadar şehrimizin 'mücbir sebep' uygulamasına 'mecbur' olduğunu başta Maliye Bakanlığı olmak üzere bütün yetkili kurumlara iletiyoruz" açıklamasını yaptı.
İskenderun/SES
6 Şubat depremlerinden sonra ilan edilen 'mücbir sebep'in Hatay'da 31 Ağustos tarihinde sona ereceği açıklamasına eleştiriler sürüyor. İskenderun Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, "Mücbir sebep halinin 31 Ağustos itibariyle sonlandırılması meslek camiamız ve işletmeler açısından çok önemli sorunlar yaratacak" açıklamasını yaparken, Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu (HAMOK) da 'mucbir sebepin sonlanmasının Hatay’ı yok saymak, yıkımı görmezden gelmek ve yıkılmış şehrin onarma yerine ekonomik olarak çökmesi demek olduğunu' ifade etti.
“Bölgede mücbir sebep uzatılmalı”
Deprem bölgesinde mücbir sebebin uzatılmasını isteyen İskenderun Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, "Mücbir Halin Şubat 2025 tarihine kadar uzatılması zorunluluktur" değerlendirmesini yaptı. İskenderun Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, sosyal iletişim sitesinden yaptığı açıklamada şunlara yer verdi: "06 Şubat Maraş depreminden sonra meslek camiası olarak, en az 5-6 ay gibi bir süre muhasebe bürolarında faaliyet gösteremedik. Vergi daireleri bile ancak 2023 yılı sonunda faaliyet göstermeye başladı. Mesleğimizi icra ederken mevzuat değişikliklerini bile takip etmekte çok zorlanıyoruz. Konuları objektif ve doğru değerlendirmekte, yorumlamakta çok zorlanıyoruz. Depremin de etkisiyle, harap olmuş bir psikoloji ve ortam içinde mesleğimizi icra etmeye çalışıyoruz. Meslektaşlarımız olağanüstü bir gayret içinde çalışmasına rağmen, halen günceli yakalamayı başaramadı. Deprem dolayısıyla oluşan göç ve işlerin yoğunluğu sebebiyle, personel sorunlarımız had safhaya ulaşmıştır. Önemli sorunlarımızdan birisi de, mücbir halin sonlandırılması durumunda, üçüncü dönem verilecek geçici vergi beyanı ekinde 01 Ocak-30 Eylül 2024 bilançosunun verilecek ve enflasyon düzeltmesinin yapılacak olmasıdır. Kısaca, geçici vergi beyannamesi verilirken, 30 Eylül itibariyle işletmelere ait 2024 bilançosunun hazırlanması gerekmektedir. Mücbir halin 31 Ağustos'ta sona ermesiyle, birikmiş beyanlar bile yetiştirilemeyecek iken, 30 Eylül tarihli 2024 yılı bilançosunun yapılabilmesi mümkün değildir. Mücbir halin en az yıl sonuna kadar uzatılması durumunda, yapılması gereken bazı beyanların yıllık olarak Mart ve Nisan 2025 tarihine uzaması demektir. Mücbir halin 31 Aralık sonuna kadar uzatılması, 4 ay gibi kısa süreli görünse de, beyanlarına göre yaklaşık 7 ve 8 aylık bir uzama olacağından, meslektaşlarımız ve işletmeler açısından büyük bir rahatlama sağlayacaktır. Bu konuda meslek camiası olarak kenetlenmeli ve elimizdeki tüm imkanları harekete geçirmeliyiz."
“Mücbir sebepin kaldırılması Hatay'a karşı kötülük olarak algılanacak”
HAMOK da 31Ağustos’ta sona erecek olan 'mucbir sebep halinin' uygulamasını istedi. HAMOK'tan yapılan açıklamada şunlara yer verildi: "Hatay’da yıkım, toz, inşaat ve korku iklimi sonlanana kadar; yatırım ve girişim ortamı oluşana, işyerleri kendi yerinde açılıp, ticaret ve alış-veriş olağanlaşıncaya kadar; barınma sorunu çözülüp, sağlık ve eğitim prefabrik olmaktan çıkıncaya, tarım ve hayvancılık verimli hale gelinceye kadar; insanlarımızın psikolojisi ile beraber ekonomisi de düzelene kadar deprem yaşamayan diğer şehirlerden ayrı tutulması gerektiğini aylardır ifade ediyoruz. Özel yasa çıkarılarak pozitif ayrımcılık yapılması, deprem fonu ayrılması, borçların silinmesi, teşvik ve kredi verilmesi gereken şehrimizde bir buçuk yıldır uygulanan 'mücbir sebep' uygulamasının 31 Ağustos’ta kaldırılacak olması; Hatay halkına karşı bilinçli, taammüden uygulanmış, organize bir kötülük olarak algılanacaktır. Ülkemizin şiddetli bir ekonomik kriz içine girdiği bir dönemde, hayat pahalılığının herkesi sarstığı bu günlerde, deprem bölgesinin en çok yıkılan, her anlamda yoksunluk ve yoksulluk girdabına giren Hatay’da mücbir sebep hali hayat normale dönene kadar mutlaka uzatılmalıdır. Mücbir sebep uygulamasının uzatılmaması, Hataylıların vergi vb. kalemlerde ödeyemeyeceği borçlarla yüz yüze bırakılması sadece esnafımızın, ticaret erbabının ve bileşenimiz olan mali müşavirlerin sorunu değildir. Bu talebin karşılanmaması, mücbir sebep uygulamasının uzatılmaması; odalarımızın üyeleri mimar, mühendis ve şehir plancılarının, hekimlerin, diş hekimlerinin, veteriner hekimlerin, avukatların, eczacıların da temel sorunudur. Vergi mükellefi olan tüm üyelerimiz ile hem mükellef olup hem de ödenemeyecek olan birikmiş-kısmen ötelenmiş tüm vergi borçlarının tahsilinden sorumlu tutulan mali müşavirlerin bu duyarsızlık karşısında bir kez daha ezilmesine seyirci kalmayacağız. Deprem şehri olan Hatay’a bu istisnayı bile çok gören anlayışı teşhir edecek, 'mücbir sebep uygulaması uzatılsın' çağrısını duymamakta inat eden ve kulaklarını tıkayan yetkililerin duymalarını ve gerekeni yapmalarını sağlamak için şehrimizden yükselen bu çağrıya HAMOK olarak da sesimizi katacağız. Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyonu olarak ifade ederiz ki, 'mücbir sebep' uygulamasının uzatılması şehrimiz için ertelenemez bir ihtiyaç, yetkililer için ise tarihsel bir sorumluluktur. Şehrimizde ekonomik ve sosyal iyileşme tam olarak sağlanıncaya kadar şehrimizin 'mücbir sebep' uygulamasına 'mecbur' olduğunu başta Maliye Bakanlığı olmak üzere bütün yetkili kurumlara iletiyor, demokratik tepkimizi üyelerimizle, Hatay ve ülke kamuoyu ile paylaşıyoruz."