Müzikli, yürüyüşlü kutlama

İskenderun Kadın Platformu, müzikli, yürüyüşlü yaptığı etkinlikle Dünya Kadınlar Günü´nü kutladı.

GÜNCEL 9.03.2022 16:44:33 0
Müzikli, yürüyüşlü kutlama

İskenderun/SES


İskenderun´daki Şehit Pamir Caddesi üzerindeki 15 Temmuz Demokrasi Parkı önünde başlayan yürüyüş, Kanatlı Caddesinin Havuzlu Çarşı bölümünden geçilerek, Ulucami Caddesi üzerindeki Sağlıklı Yaşam Parkı´nda sona erdi. Kadınlardan oluşan Erbane Grubunun teflerle müzik yaptığı, katılımcıların müzik eşliğinde oynayıp, halay ve zılgıt çektiği etkinlikte platform adına konuşan Mehtap Sert, ´eşit, özgür, şiddetsiz, savaşsız bir dünyayı örmek için´ mücadele ettiklerini belirtti.
8 Mart´ın tarihçesini aktaran ve 'haklarımıza ve özgürlüklerimize sahip çıkıyoruz. Savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı isyanımızı büyütüyoruz' yazılı dövizin ardında konuşan Mert, 'Dokuma işçisi kadınların başlattığı direnç ateşinin üzerinden 165 yıl geçti. Ancak erkek egemen sistemin kadın emeği, bedeni, kimliği üzerindeki şiddeti ve baskısı azalmadı. Tam tersine her türlü eşitsizlik ve ayrımcılık giderek derinleşti. Bu sene 8 Mart´ı emek sömürüsünün her geçen gün arttığı, elektriğe, doğal gaza, akaryakıta ve temel tüketim maddelerine gelen zamlarla birlikte karşılıyoruz. Ekonomik kriz ile işsizlik rekor seviyelere ulaştı, alım gücümüz giderek azaldı, kadınlar olarak barınma, beslenme, giyinme gibi temel ihtiyaçları bile karşılayamaz hale geldik. İçinde bulunduğumuz yoksulluk daha da derinleşti. Her geçen gün bir önceki güne göre yoksullaşmaya devam ediyoruz. Kadınlar olarak artık yeni bir mesaimiz var; en ucuz ürünü nerede bulacağımızı, hangi saatlerde pazara gidersek daha ekonomik alışveriş yapacağımızı, çamaşır ve bulaşık makinesini saat kaçta çalıştırırsak daha az fatura ödeyeceğimizi düşünür olduk. Kadınlar olarak yoksulluğumuza karşı dayanışmamızı büyütmeli, yapılan zamların geri alınması ve temel ihtiyaçların ücretsiz sağlanması için tek ses olmalıyız' dedi.
Türkiye´nin kadın istihdamının en düşük olduğu, dünyada kadın işsizlik oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri olduğunu belirten Mert, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Çünkü kadınlar kayıt dışı işlerde, güvencesiz olarak ve düşük ücretlerle çalıştırılmaktadır. Aynı işi yaptıkları erkek mesai arkadaşlarından daha az ücret almaktadırlar. Çalışma hayatında olduğunda da yönetim kademelerinde görünmeyecek kadar az yer almaktadırlar. Kadın emeği ikincilleştirilmekte, geliri erkeğin gelirine ek olarak görülmektedir. Ev ve bakım işini aksatmamaları için esnek çalışma dayatılmaktadır. Bizler, Farplastan Darinda´ya; Sinbo´dan Adkotürk´e; Hugo Boss´tan tekstil atölyelerine, her yerde ´eşit işe eşit ücret´ diyen, ´insanca yaşamak istiyoruz´ diye harekete geçen, sendikal hakları için mücadele eden, ek zam talepleri ile iş bırakan, grev alanlarını dolduran kadınlarla omuz omuzayız. Türkiye´de sistematik olarak artan kadın katliamları kadın kırımına dönüştü, neredeyse her gün en az bir kadın, en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülüyor. 2021 yılında en az 339 kadın öldürüldü, öldürülen kadınların pek çoğunun devletten korunmaya yönelik talebi bulunuyordu. Her gün homofobik, nefret suçu haberleriyle uyanıyor, yaşamdan koparılıyoruz. Kadın katilleri cezasızlık politikalarıyla ödüllendiriliyor ve iktidar yargı eliyle yeniden üretiliyor.'

Kadın cinayetleri ´rakam değildi´
'Erkek adalet değil, gerçek adalet; Kadın cinayetleri politiktir' sloganları arasında platform adına konuşan Mert, açıklamasına şöyle devam etti: 'Siyasal iktidar kadın cinayetlerini önlemek için politika geliştirmek şöyle dursun bilakis kadın karşıtı politikaları hayata geçirmeye çalışıyor. İstanbul Sözleşmesi fesih edildikten hemen sonra başlayan kadın kazanımlarına yönelik saldırılar şimdi de, 6284 sayılı yasanın hedefe konulması, 6. yargı paketi ile çocuk istismarcılarına af getirilmesi, yoksulluk nafakasının süreyle sınırlandırılması, boşanmalarda aile arabuluculuğu sisteminin getirilmesi ile devam ediyor. Maalesef siyasal iktidar kadın cinayetlerini birer rakam olarak görmekten ileri gidemiyor. Uygulanmak istenen gerici politikalarla hem kamusal hem özel alanda düşünce ve yaşam tarzlarımıza müdahale edilmesini kabul etmiyoruz. Çocukların, gençlerin geleceksizlik tehdidi ile karşı karşıya bırakılarak, tarikatların ellerine bırakılmasını kabul etmiyoruz. Günden güne artan çocuk istismarında etkili bir engelleme yöntemi uygulanmasını istiyoruz. Çocuk yaşta, zorla evliliklerde rıza aranmak istenmesine karşı çıkıyoruz. Biz kadınlar olarak özgür, laik, demokratik bir yaşamı savunuyoruz. Dünyada ve bölgemizde savaşlar hız kesmeden devam ediyor. Emperyalistlerin çıkar ve paylaşım kavgaları bu defa da Rusya/Ukrayna krizi üzerinden yürütülüyor. Afganistan, Irak, Suriye ve Kuzey Afrika´da yürütülen bölgeyi istikrarsızlaştıran ve halkları savaşa sürükleyen politikalardan en çok kadınlar etkileniyor.'

İstemleri 18 maddede sıraladı
Platformun taleplerini 18 madde halinde sıralayan Mert, sıraladığı maddeler arasında şunları da saydı: 'İstanbul Sözleşmesi tekrar imzalansın ve 6284 sayılı kanunla birlikte etkin şekilde uygulansın. Her yerde kadınların güvenle gidebileceği danışma merkezleri ve sığınaklar açılsın. Çocukların istismar edilmesini engelleyecek koruma programları hayata geçirilsin. Çocuk yaşta evlilikle tavizsiz bir mücadele yürütülsün. Kimse cinsel tercihi/yönelimi nedeni ile baskıya, şiddete uğramasın. LGBTİ hakları anayasal güvenceye alınsın. Kadınların sesinin daha da kısılmasına sebep olan, sorunlarımızı görünmez hale getiren savaş politikalarına son verilsin. Mülteci kadınların barınma, eğitim, sağlık gibi temel hakları sağlansın. 8 Mart yasal, ücretli izin sayılsın. HPV (rahim ağzı kanseri) aşısı ulaşılabilir ve ücretsiz olsun. Kadın hijyen ürünleri ulaşılabilir ve ücretsiz olsun.'

Sendikadan kadınlara hediye
Hizmet-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanlığı Kadın Komitesi de kadın çalışanları ziyaret ederek hediyeler verdi. Sendikanın İskenderun Şubesi Kadın Komite Başkanı Belgin Öz ve üyeleri Ş.Özlem Akkatoğlu, Tuğba Tekerek ile Selamet İmadoğlu, hediyeleri 8 Mart Uluslararası Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kadın emekçilere yaptığı işyeri ziyaretinde verdi ve günlerini kutladı.

'Sözleşme, kadınların can simidi'
CHP Arsuz İlçe Kadın Kolları Başkanı Leman Yılmaz, geçen yıl 217´si şüpheli olmak üzere 497 kadının hayattan kopartıldığını belirtti. İstanbul Sözleşmesi´ni ‘kadınların can simidi´ olanak nitelendiren Yılmaz, Arsuz Belediye Meclisi ve Arsuz Kent Konseyi Kadın Meclisi üyelerinin de katıldığı toplantıda açıklamasını şöyle sürdürdü: “Mevcut tablo karanlık olsa da bizler asla karamsar değiliz. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği bir demokrasi sorunudur. Bizler, ilk seçimlerden sonra dostlarımızla birlikte cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmakta kararlıyız. Ülke sorunlarının tek bir kişinin kararıyla çözülemeyeceğini yaşayarak, bedelini çok ağır ödeyerek gördük. Bu nedenle Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, düşüncelerin özgürce ifade edildiği, din ve vicdan özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, kadın haklarının, çocuk haklarının, çevre haklarının tam anlamıyla korunduğu özgürlükçü bir sistem inşa edeceğiz. Kadınların, çocukların, gençlerin ve tüm vatandaşların geleceğe umutla baktığı, toplumsal barış ve huzurun tesis edildiği mutlu bir ülkede yaşamak, hepimizin hakkıdır. Bu amaçla bütüncül politikalar üreterek, çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi inşa edeceğiz.”

'Kadının yer almadığı mücadele başarıya ulaşmaz'
Samandağ´da belediye ve CHP ilçe kadın kolları işbirliğiyle düzenlenen Kadınlar Günü etkinliği, Abdullah Cömert Alanı´nda yapıldı, ardından Samandağ Belediyesi Toplantı Salonu´nda devam etti. Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz ve eşi Selda Eryılmaz, CHP İlçe Kadın Kolları Başkanı Yüksel Berber, Samandağ Belediye Meclis Üyeleri Atiye Sönmez Erdoğdu ve Esen Dibek ile partinin kadın kolları yöneticilerinin katıldığı etkinlikte kadın cinayetlerinin protesto edildi. Kadınların yer almadığı hiçbir mücadelenin başarıya ulaşma şansının olmadığını belirten Samandağ Belediye Başkanı Eryılmaz, 'Ortadoğu coğrafyasına baktığınız zaman kadının hayatın her alanından dışlanmaya, dört duvar arasına hapsedilmeye çalışıldığını görüyoruz. Tam da bu noktada, bu coğrafyada Mustafa Kemal Atatürk´ün kadın erkek eşitliğini sağlamak üzere yapmış olduğu devrimler ve yasal düzenlemeler kadınlarımızı Ortadoğu´daki hayatın her alanından dışlanmış olan diğer kadınlardan farklı bir noktaya getirdi. Üzülerek ifade etmem gerekiyor ki, Türkiye´de kadına yönelik şiddet, çocuk yaşta evlilik ve cinsiyet ayırımcılığı noktasında dünyanın birçok ülkesinin gerisinde. Dolayısıyla bu noktada sicili bozuk ve bunun bir an önce düzeltilmesi noktasında da kadın örgütlerin haklı mücadelelerini destekliyoruz' dedi. Dünya Kadınlar Günü tarihçesini anlatan CHP Samandağ Kadın Kolları Başkanı Berber de, 'Yeryüzünde emekçi olmayan kadın yoktur. Kadınların üretim hayatı içinde yer almaları insanlık tarihi kadar eskidir' diye konuştu.


Anahtar Kelimeler: İskenderun Kadın Platformu

Konteyner çarşı aydınlatmasının esnafa ödetilmesine tepki

Öntürk: Hatayspor, inşaatlar, yollar kadar önemli

Erzin AKP'de başkan Musa Kürtül

Hak sahipliği başvurusu bugün ve yarın

"Hatay mücbir bir yük altında"

Rezerv alana bir dava daha

İskenderun'da 'Çocuk Hakları Durağı'

KESK Sekreteri Pınar: 30 Kasım başlangıç

4 belediyeye ek bütçe

Bugün 20 Kasım: Dünya Çocuk Hakları Günü

Meme kanseri farkındalık semineri

Belen'den Letonya'ya, Erasmus+ ziyareti

Kadınlar 'şiddete karşı yürüyecek'

Dindar, kalp krizine yenik düştü

İskenderun Engelliler: 77-KKTC Vakıflar: 62

  • BIST 100

    9863,27%1,88
  • DOLAR

    34,75% 0,10
  • EURO

    36,60% 0,33
  • GRAM ALTIN

    2957,36% 0,48
  • Ç. ALTIN

    4831,50% 0,59