“Öğretmenime Dokunma”

Sadet Berkyürek/İskenderun

Türk Eğitim-Sen üyesi öğretmenler derslere ‘Öğretmenime Dokunma´ yazılı yaka kartlarıyla girdi. Türk Eğitim-Sen Hatay 2 Nolu Şube Başkanı Yavuz Selim Yanık ile 1 Nolu Şube Başkanı Ömer Solğun, öğretmenlerin fiziksel, sözlü, psikolojik şiddetle karşı karşıya kaldığını belirterek, “Başta öğretmenler olmak üzere eğitim çalışanlarının hakir görülmesi, horlanması, öğretmenlik mesleğinin küçümsenmesi, etkisiz ve yetkisizleştirilmesi, öğretmenlerin mülakat ile alınması, torpilli yönetici görevlendirmeleri, motivasyonu azaltan uygulamalar, ekonomik, özlük ve sosyal yönden hak gaspları ülkeyi yönetenlerin öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının itibarlarını sarsıcı açıklamalar yapılması bugünkü tabloya zemin hazırlamıştır” dedi.
Eğitim çalışanlarına şiddette karşı 7´den 70´e herkesi, toplumun tüm kesimlerini, ülkeyi yönetenleri, yetkilileri duyarlı olmaya çağırdıklarını belirten Şube Başkanı Yanık ve Solğun, üyelerinin dün derslere ‘öğretmenime Dokunma´ yazılı yaka kartlarıyla girerek öğretmenlere yönelik şiddete dikkat çektiklerini ve tüm kesimleri duyarlılığa davet ettiklerini söyledi.

“Bugünkü tabloya zemin hazırlandı”
2012 yılında Rabia Sevilay Durukan, 2014 yılında Mehmet Aktaş ve 2017 yılında da Ayhan Kökmen´in hayatlarının en verimli döneminde öğrencilerinden, ailelerinden, sevdiklerinden koparıldığını hatırlatan ve onları ‘eğitim şehidi´ olarak adlandıran Yanık, düzenlediği toplantıda, öğretmenlere yönelik artan şiddetin temelinde şunları gösterdi: “Başta öğretmenler olmak üzere eğitim çalışanlarının hakir görülmesi, horlanması, öğretmenlik mesleğinin küçümsenmesi, etkisiz ve yetkisizleştirilmesi, öğretmenlerin mülakat ile alınması, torpilli yönetici görevlendirmeleri, motivasyonu azaltan uygulamalar, ekonomik, özlük ve sosyal yönden hak gaspları ülkeyi yönetenlerin öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının itibarlarını sarsıcı açıklamalar yapılması bugünkü tabloya zemin hazırlamıştır.”

Alo 147 itibarı zedeledi
“Ülkeyi yönetenlerin eğitim çalışanlarını tahkir eden açıklamaları hafızalardaki tazeliğini korumaktadır” diyen Yanık, Başbakanlar, Milli Eğitim Bakanları ve siyasilerin öğretmenlerin az çalıştıklarını, daha fazla tatil yaptıklarını ve diğer memurlardan fazla kazandığını, öğretmenlere şahsiyet kazandırılmaya çalışıldığını söylediklerini, öğretmenlere iş için başka kapıları adres gösterdiklerini hatırlattı. Yanık´a göre Alo 147 ile öğretmenlerin itibarı da zedelendi, asılsız ihbarlar ile öğretmenler lekelendi. Yanık´a göre suçsuz yere şikâyet edilen öğretmenlerin bir kısmı soruşturmaya tabi tutuldu hatta ceza alan öğretmenler oldu.

Yanlışlıklar silsilesi performansla devam etti
Öğretmenlere yönelik negatif uygulamaların mesleğin kadrolu, sözleşmeli, ücretli adı altında bölük pörçük edilmesi, alımlarda mülakat uygulaması getirilerek devam ettiğine dikkat çeken Yanık, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlere performans değerlendirme sistemi getiriyor. Yanlışlıklar silsilesini barındıran bu uygulama, öğretmenlerin öğrenci ve veli gözünde değerini azaltacak, öğretmenlere yönelik psikolojik şiddetin aracı haline gelecek, öğretmenlerin itibarının tamamen yok olmasına yol açacaktır. Öğretmen not verendir, not verilen değildir. Şayet roller değişirse, not veren öğrenci, değerlendirilen öğretmen olursa, öğrencilerde bunu dalga geçme aracı olarak görecektir.”

Yanık´tan ‘cezasızlık´ hatırlatması
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti artıran unsurlardan birisi de, şiddeti uygulayan kişilerin cezalandırılmayacakları ya da önemsenecek bir yaptırımla karşılaşmayacakları düşüncesinin oluşturduğunu da sözlerine ekleyen Yanık, “Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin oluşturulması hükme bağlanmalıdır” önerisinde bulundu.