İskenderun/SES
Sendikanın İskenderun şubesinde dün düzenlediği basın toplantısında, 15 Temmuz darbe girişiminin ezilenlerin, emekçilerin ülkede on yıllardır büyük bedeller ödeyerek elde ettikleri demokratik kazanımlara yönelik gerçekleştirildiğini savunan sendikanın şube başkanı Ali Karadaş, OHAL Kararnameleri ile de OHAL döneminde bile askıya alınamayacak ve anayasanın 15. maddesinde güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler çiğnendiğini, darbe girişiminin her tür antidemokratik uygulamanın bahanesi haline getirildiğini söyledi.
Sadece darbe girişimiyle ilgili olarak, sınırlı süre için ´tedbirler´ alması gereken düzenlemeler yerine ülkenin siyasal-toplumsal yapısını değiştirmeye dönük kalıcı düzenlemeler yapıldığını, benzer işlerin yine kararnamelerle gerçekleştirildiğini ifde eden Karadaş, şunları söyledi: 'OHAL´in sadece adı kalkmış, ruhu ve uygulamaları korunmuştur. OHAL KHK´leri ile 135 bini aşkın kişi fişleme, müdür/kurum kanaati, sosyal medya paylaşımları, sosyal çevre soruşturması, sendika üyeliği, banka hesabı gibi normal koşullarda asla suç olmayan gerekçelerle kamudan ihraç edilmiş, hukukun temel ilkeleri ayaklar altına alınmıştır. KHK´ler ile gerçekleştirilen ihraç işlemiyle genel hukuk değerleri ve ulusal mevzuat gereğince tanınan haklar yok sayılmıştır. Yarın (bugün)itibariyle OHAL işlemleri İnceleme Komisyonunun kurulması üzerinden tam iki yılı geride bırakmış olacağız. Üçüncü yılına giren OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu, 23 Ocak 2017 günü 685 sayılı OHAL KHK´si ile iki yıl süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla yetkilendirilmiştir. Komisyonun son açıklaması 29 Aralık 2018 tarihlidir. Komisyon bu açıklamada, OHAL kapsamında yayımlanan KHK´ler ile 125.678´i kamu görevinden çıkarma olmak üzere toplam 131.922 tedbir işlemi gerçekleştirildiğini, komisyona yapılan başvuru sayısının 125.600 olduğunu açıklamıştır. Açıklamanın devamında 3.700´ü kabul, 46.600´ü ret olmak üzere karar sayısının 50.300 ve halen incelemesi devam eden başvuru sayısının ise 75.300 olduğu belirtilmiştir. Rakamlardan da anlaşılacağı üzere karara bağlanan dosyalardan yüzde 93´ü ret edilmiştir. Komisyona yapılan 125.612 başvurudan 4.617 başvuru KESK´li üyeler tarafından yapılmıştır. Bu da başvurular içerisinde yüzde 3,6´ya denk düşmektedir. Komisyon başvurulardan şu ana kadar yüzde 40´ını karara bağlamıştır. Yüzde 40 içinde başvurusu ele alınan KESK´lilerin oranı ise yüzde 0,7´dir. Bu oran, KESK´lilerin başvurularının karara bağlanması bilinçli olarak mı geciktiriliyor, sorusunu akla getirmektedir. Kararlar geciktirilerek ikinci bir cezalandırma yoluna gidilmektedir. Olağanüstü Hal İşlemlerini İnceleme Komisyonu ihraç edilenlerin iadesine karar verme yetkisi ile esasen idari bir birim olarak yargısal inceleme yetkisi ile donatılmıştır. Oysa OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonunun Türk Hukuk Sistemi içerisinde bir tarifi bulunmamaktadır. Komisyon Türkiye´nin hukuk sistemi içinde mevzuatça belirlenmiş bir yargı mercii değildir. Bu durum yasalara ve anayasaya, yargısal işleyişe açıkça aykırıdır. Komisyon ´iltisaklı´ olmayı keyfi ve iktidarın kadrolaşma hedeflerine uygun şekilde, istihbarat örgütlerinden, kurum yetkililerinden, yereldeki iktidar partisi yöneticilerinden gelen bilgiye, asılsız ihbarlara göre yorumlamakta, buna göre kararlar vermektedir. ´iltisak´ kavramı idari ve ceza hukukumuzda olmayan bir kavramdır. Masumiyet karinesine ve lekelenmeme hakkına aykırıdır. Hele hele de kişinin kendisini savunma araçlarının olmadığı, şeffaf ve adil bir yargılanma sürecinin işlemediği bir mekanizma tarafından iddia edilmesi hukuki bir faciadır. Demokrasinin işlediği bir yerde temel hak ve özgürlüklerin kullanımı bırakın ihraç edilme gerekçesi olmayı, soruşturma konusu bile yapılamaz. Komisyon derhal lağvedilmeli ve haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmedir. Kendisini yargı üstü gören, anayasa ve yasalara aykırı hareket eden komisyon hakkında suç duyurusunda bulunacağız.'