İskenderun/SES
Milli Eğitim bakanlığına bağlı ilk, orta ve liseler 9 Eylül Pazartesi günü 2019-2010 eğitim yılına başlayacak. Okul öncesi öğrencileri ile ilkokul, ortaokul ve liselerin ilk sınıflarının öğrencileri de hazırlık ve uyum eğitimi için bugün ve yarın okula gidecek. Ekonomik krizin etkisi her gün biraz daha artarken, eğitim bu yıl geçen yıla oranla bazı arttı. Artışların yüzde 50 oranına kadar yansıdığı belirtiliyor.
Mevsim değişikliklerinin vücut direncinin düşmesi gibi birçok nedenin çocukların hastalık risklerini arttırdığını ve bunun okul öncesi sıkıntı yaratabileceğini ifade eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Canan Altunay, 'Okul gibi kalabalık ortamlarda kolaylıkla yayılan enfeksiyonlar çocuklarda sık hastalanmaya yol açabilir. Çocukarı hastalıklardan korumanın yolu bağışıklık sistemini kuvvetlendirmekten geçer. Okul döneminde çocuğu hastalıklardan korumak ve bağışıklığını artırmak için dikkat edilmesi ve yapmanız gerekenler var' değerlendirmesini yaptı.
İskenderun´da özel sağlık hizmeti veren Palmiye Hastanesinde görev yapan Dr. Altunay, ailelerin çocuklarını çocuklarını sokak veya kalabalık ortamlardan kaçırmamasını istedi. Dr. Altunay, 'Bağışıklık sistemi ile hijyen arasında önemli bir bağ vardır. Çocuk ne kadar çok yaşadığı ortamla ilişkide ise, yaşıtları ile ya da toprakla oynuyorsa o kadar bağışıklık sistemi gelişir. Ailenin tek çocuğu olup steril çevrede yaşayan çocuklarda bağışıklık sistemi gelişemez, bu tür çocuklar, kreş veya okulun ilk yılında sık sık hastalanır ve okula gidemezler. Rutin aşılar da ihmal edilmemeli. Aşılar, içerdikleri mikroorganizmalarla bağışıklık sistemini uyararak hücresel ve sıvısal bağışıklık yanıtı oluşturur. Böylece hastalık oluşmadan o hastalığa karşı direnç meydana gelir. Ancak şu unutulmamalıdır ki hiçbir aşı temsil ettiği mikroorganizmanın kendisi kadar etkili bir cevap oluşturamaz. Bu nedenle kalıcı ya da uzun süreli bir bağışıklık direnci için aşıların belli aralıklarla tekrarı gerekir. Bağışıklık sisteminde çevre faktörü oldukça etkilidir. Bağışıklık sistemi vücudumuzu dış maddelerden, mikrop istilasından ve muhtemel tümör oluşumundan koruyan bir sistemdir. Fakat zaman içinde düzensiz beslenme, çevremizdeki toksinler, uykusuzluk bu savunma sisteminin zayıflamasına neden olur. Vücudumuzu bakteriler, virüsler, mantarlar gibi mikroorganizmalara karşı koruyan bağışıklık sistemi güçsüzleştiğinde enfeksiyonlara karşı korumasız kalır. Yanlış beslenme, şeker, sigara (pasif içicilik de dahil), çevre ve hava kirliliği bu sistemin zayıflamasına neden olur' açıklamasını yaptı.
Çocuklarda sık karşılaşılan durumlardan birinin de televizyon-bilgisayar karşısında uzun süre geçirip, yeterli dinlenmemeleri ve bunun yol açtığı uykusuzluk olduğunu ifade eden Canan Altunay, şunları belirtti: 'Hem bedensel hem de ruhsal yorgunluk, bağışıklık sistemini zayıflatır. Beslenme şekli de sistemimizi güçlendirir. Yulaf, tam buğday ekmekleri, kepekli pirinç, kepekli makarna, bulgur gibi kompleks karbonhidratlar dikkatli; bunun yanı sıra protein ve yağ da dengeli bir şekilde tüketilmelidir. Bağışıklık sisteminin hücrelerinin etkinliği için de A, C, E, B12 vitaminleri, folik asit, demir, çinko ve selenyum da önemlidir. Bunların yanında Omega 3 yönünden zengin olan balık, haftada bir-iki kez, bol taze meyve ve taze sebze düzenli olarak sofralarda yer almalıdır. Çocuğun derslerinde verimli olabilmesi için uyku düzeni oluşturulmalıdır. Çocukların sağlıklı gelişimleri için kesintisiz gece uykusu en az beslenme kadar önemlidir. Uyku sırasında, özellikle karanlıkta melatonin hormonu salgılanır. Bu hormonun salgılanması bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli bir role sahiptir ve aynı zamanda hipofiz bezinin daha fazla büyüme hormonu salgılamasını sağlar. Uyku sırasında çocukların çalışmayan kasları da çalışarak enerji depoları yenilenir. Uyku süresi ve kalitesi bütün bu gelişmelerin olabilmesi için çok önem kazanır. İyi uyumuş ve dinlenmiş bir çocuk, uyku öncesi depoladığı bilgileri hafızasına düzenli bir şekilde kaydetmiş olarak güne daha enerjik başlar. Böylece uyanıkken yeni şeyler öğrenmeye de istekli olur ve okul derslerinde daha verimli olabilir. Bu nedenle mükemmel bir gece uykusu, çocuğunuzun gün boyu öğrendiklerini düzenlemesini, enerji depolarını yenilemesini ve yeni güne mutlu, zinde ve en önemlisi öğrenmeye açık olarak başlamasını sağlayarak zihinsel gelişimini hızlandırır.'