Sadet Berkyürek/İskenderun
İskenderun ve Antakya´da gazetecilerle buluşan TGC Başkanı Olcayto, 'Yayın yasakları, basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğünü önündeki engellerin kalkması için yapılmıyor. Aksine bunları engelliyor. Hemen her önemli olay karşısında hemen yayın yasağı geliyor. İktidar bu açıdan çok şanslı, çünkü karşılarında muhalefet yok. Siyasi partiler buna tavır göstermeli' değerlendirmesini yaptı. Ziyaretlerde gazetecilerin işsizlik, sansür, yayın yasakları, ücret, basın kartı sorunlarıyla, gazetelerin yaşadıkları kağıt krizi konuları ele alındı.
'Gerçek habercilik bitince ´fısıltı haberciliği´ başlar'
Dünyada haberlerin manipüle edildiğini ve bunun en çok yaşandığı ülkeler arasında Türkiye´nin bulunduğunu anlatan Olcayto, 'Gerçek gazeteciliği ortadan kaldıran, haberlerin manipüle edildiği, haberlerin yazılamadığı bir ortam yaşıyoruz. Ve halk yeterince bilgi alamıyor. O zaman da gerçek değil, yalan habercilik ortaya çıkıyor. Sadece yayınlanma yasaklanmıyor; bilgi alma, o konuyu araştırma da yasaklanıyor aslında o kararlarla. O zaman da çok daha tehlikeyi olan ´fısıltı haberciliği´ başlıyor. Bu durumda kendi olayımızı yabancı basından öğrenebiliyoruz, öğretmek zorunda kalınıyor. Bu da ayrı bir utanç vesilesi' diye konuştu. Antakya ve İskenderun´da yapılan toplantılarda basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması ve gazetecilerin görevlerini yapabilmeleri için çalıştıklarını belirten Olcayto, “Biz tarafsız bir meslek örgütüyüz. Amacımız halkın haber alma ve gerçekleri öğrenmesi için gazetecilerin görevlerini yapabilmeleri. Gazetecilerin görevlerini yaparken tutuklanmamalarını istiyoruz. Cezaevinde gazeteci kalmasın istiyoruz. Çünkü gazetecilik suç değildir” diye konuştu. Meslek örgütlerinde en büyük sıkıntının dayanışmanın olmamasını da gösteren Olcayto, bir soru üzerine internet yayıncılığının gelişmesine karşın yazılı basının her zaman olacağını, yazılı basında yer alan bazı haberlerin internet yayıncılığında yer almadığını da ifade etti. TGC Başkanı Olcayto, şunları söyledi: 'Meslek örgütleri arasında, gazeteciler arasında yeterince dayanışma yok. Eskiden iktidara yakın olan gazetelerde çalışan gazetecilerle, eleştirisel gazetelerde görev yapan gazeteciler birlikte yemek yer, dertleşir sorunları konuşurdu. Şimdi yan yana görünmek istemiyorlar. Bu da bizim için büyük bir sorun. Dayanışmayı artırmamız gerekiyor. Biz sorunların çözümü için rapor hazırladık. Kağıt krizi, basın kartları ve basın kartları yönetmeliğiyle ilgili hazırlanan detaylı raporlar Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay´a ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun´a iletildi. Umarız Basın Kartları Komisyonu kalır ve meslek örgütlerinin ağırlıklı olduğu bir yapı oluşturulabilir. Gazeteciler ve gazetecilik mesleği adına olumlu bir adım atılabilir.”
'Medyada bozulma 80´lerde başladı'
Olcayto´nun gazetecilerle buluşmasında TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, sayman Ahmet Özdemir ve genel sekter yardımcısı Niyazi Dalyan ile Basın İlan Kurumu Hatay Şube Müdürü Soner Kavlak da bulundu. TGC Genel Sekreteri Güneş, üyelere hukuksal danışmanlık hizmeti verdiklerini anlatırken, genel sekreter yardımcısı Dalyan da medyadaki bozulmanın 1980´li yıllarda gazetelerin plazalara girmesiyle başladığını, holdinglerin gazeteleri eline geçirmesi sonrası sendikasızlaşma ve dayanışmanın da eridiğini kaydetti. Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu üyesi de olan TGC Saymanı Özdemir, gazetecilere BİK düzenlemesi hakkında bilgi verdi. Toplantıda BİK Hatay Şube Müdürü Soner Kavak, TGC İskenderun Temsilcisi Akın Bodur ve Antakya Temsilcisi Mithat Kalaycıoğlu da bulundu. TGC´nin Hatay´daki üyeleri, yöneticilerle, Antakya´da yemekte de biraraya geldi.