İskenderun/SES
Türk Eğitim Sen Hatay 2 Nolu Şube Başkanı Yavuz Selim Yanık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2019 Eylül´de İskenderun Teknik Üniversitesine rektör olarak yeniden atanan Prof. Dr. Türkay Dereli´nin emekliye ayrılacağı, bu nedenle rektörlük görevinden ayrılarak, Gaziantep´teki özel bir üniversitede rektör olarak görev alacağının öne sürüldüğünü belirtti. Yanık, 'İçerisinde bulunduğumuz bu zorlu zamanda, tam üniversitenin açılacağı bir dönemde bu iddianın ortaya çıkması kafaları karıştırmış çeşitli spekülasyonlara sebep olmuştur. Rektörün bu görevden ayrılması ve yeni üniversitede göreve başlaması ile ilgili hem çalışanlarına hem de kamuoyuna bir açıklama yapması etik kurallar gereği görevidir. Rektörün emekliliği şahsını ilgilendirirken başka bir üniversitede rektör olarak görev başlayacak olması ilgili mevzuat gereği Cumhurbaşkanına ait bir yetkidir. Kamuoyunda cumhurbaşkanına ait bir yetkiyi ilgili resmi açıklamalar olmadan kullanmak doğru değildir. Rektörün emekli olmak için dilekçe verdiği ve resmi işlemlerin başladığı bir süreçte 27.08.2020 ve 29.08.2020 tarihlerinde öğretim elemanı ilanına çıkması doğru bir tutum değildir. Emekli olduğu iddiası doğru ise giderayak bu işlemleri yapmak yeni atanacak rektörü zor durumda bırakacaktır. Bu durum hem kamuoyunda hem de üniversitede emeği olan çalışanların aklında soru işaretleri bırakmaktadır' açıklamasını yaptı.
'Kişiye özel kadro' iddiası
Türk Eğitim Sen Hatay 2 Nolu Şube Başkanı Yavuz Selim Yanık, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Eğer siz bu üniversiteden ayrılıyorsanız, bu işlemleri yapmanız doğru mudur? Şöyle ki; Çıkılan ilandaki Mühendislik ve Doğa bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümündeki profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi ilanları kişiye özel olduğu ve bu kişilerin daha önceki atamalarda usulsüz olarak bulundukları kadrolara atanmaları nedeniyle mahkeme süreci devam eden üniversite personellerinden S.M, S.O.M ve B.T oldukları iddia edilmektedir. Bu kadro ilanları ile amacın mahkemenin vereceği kararı boşa düşürmek olduğu hatta diğer doçent kadrolarına kimin atanacağının bilindiği bu isimlerinde E.K ve E.B olduğu iddia edilmektedir. Bu durum üniversite içerisinde çalışma huzurunu bozmaktadır. Ayrıca Üniversitede yıllarca hizmet etmiş kariyer ve liyakat sahibi idari personeller bulunurken başka kurumlardan ve başka üniversitelerden yönetici pozisyonları başta olmak üzere nakil işlemlerinin gerçekleştirilmesi kamu yönetimi açısından doğru değildir. Birçok personel nakil işleminin de bu süreçte yapıldığı iddia edilmektedir. Eğer böyle bir işlemde bu süreçte yapılmışsa akıllarda soru işaretlerine neden olacaktır. Üniversite içerisinde gerekli çalışmaları tamamlayıp kadro bekleyen birçok akademisyen varken bazılarına kadro açılıp bazılarına açılmaması akıllarda soru işareti bırakmaktadır. Ayrıca dışarıdan bazılarının bire bir karşılığı olarak kişiye özel olduğu iddia edilen kadroların açılması akıllarda soru işareti bırakmaktadır. Mevcut rektör ilişik kesmemişken diğer akademisyenlerin özelliklede makamda resmi olarak görev yapan yöneticilerin ´rektörlük görevini´ alabilmek için gündem oluşturmak adına çeşitli ziyaretlerde bulunmaları cumhurbaşkanında ait olan bir yetki için açık açık ziyaretlerde bulunmaları cumhurbaşkanlığı makamının iradesine saygısızlık oluşturmaktadır. Bu yetki adına söz veren destek olacağını söyleyen kim varsa, hukuken suç işlemektedir. Bölgemizde bulunan Cumhurbaşkanımızın bir noktada temsilcisi olan siyasi erkleri bu hususta dikkat etmeye bu kişilerle ilgili gerekli girişimde bulunmaya davet ediyorum. Bu yaşanan sürecin daha önceki soruşturmalarla alakasının olup olmadığının, sözleşmesi yenilenmeyen akademisyenlerle aynı durumda olan başka akademisyenlere ayrıcalık yapılıp yapılmadığının da mutlaka açığa kavuşturulması lazım. Bu iddialar ortadayken ve mevcut rektör burada ki görevinden ayrılırken yapılan nakil işlemleri ve öğretim elemanı ilanlarının durdurulması bu işlemlerin cumhurbaşkanımız tarafından yapılacak olan yeni rektöre bırakılması hem etik açıdan hem de çalışma barışının sağlanması açısından doğru olacaktır. Türk Eğitim Sen Hatay 2 Nolu Şubesi olarak, sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği yetkili olduğumuz İskenderun Teknik Üniversitesinde ´bir oldu bittiye´ fırsat vermeyeceğiz ve çalışanların sesi olmaya devam edeceğiz. Bu iddiaların ortaya çıkarılarak kamu vicdanın rahatlatılması adına YÖK de, Cumhurbaşkanlığımız da gerekirse adli yargıda girişimlerde bulunacağımızı kamuoyuna duyururuz.'