İskenderun/SES
Suriye´ye yönelik harekatla ilgili bir soruyu yanıtlayan Mengüllüoğlu, “Biz başından beri şunu savunuyoruz: Terör tehdidi nedeniyle bir başka ülkeye girmeyi düşünen iktidar, öncelikle Türkiye tarihinin en büyük terör katliamına ve onun sanıklarına yaptırımda bulunması gerekir. 10 Ekim katliamında IŞİD militanları tarafından öldürülmüş 103 yurttaşımız varken, daha katliamın ilk dakikalarında halkımızın üzerine nasıl gaz sıktırıldığını, TOMA´lardan su sıktırıldığını hatırlıyoruz' dedi.
10 Ekim´le ilgili yürütülen soruşturmanın ne kadar kirli yürütüldüğü, hatta üzerinin örtülmeye çalışıldığını ve militanların daha önce bağlı olduğu hiçbir kurum, kuruluş ve bireyle ilgili hiçbir açıklama yapılmadığını söyleyen Mengüllüoğlu, aynı şeyin Reyhanlı Katliamı´nda da görüldüğünü ve yurttaşların “Alevi-Sünni” diye ayrıştırıldığının hatırlandığını söyledi.
Yargı reformuna ilişkin yaptığı değerlendirmede de Mengüllüoğlu şunları kaydetti: “Yargının bağımsızlığını güvenceye almayan hiçbir paket halkın çıkarına ve demokrasiye uygun olamaz. Bir yandan yargı reformu ile göz boyatılırken diğer taraftan mahkemelerdeki adaletsizlik devam ediyor. Pakette çok tehlikeli bir durum var. Ceza indirimi getirmesi beklenen ikinci yargı paketinde çocukların istismarcılarıyla belli şartlarda evlenmesi durumunda, cezanın erteleneceğine yönelik hüküm bulunuyor. Yani çocukları tecavüzcüsü ile evlendirmeye yönelik bir yasa tasarısı getiriyorlar. AKP´nin yapacağı tek şey yargıyla halkı uyutarak, bir kloroform etkisi yaratmak olur. Bu yüzden de geçen pakete ve bundan sonra da geçirilmeye çalışılacak olan pakete şiddetle karşı çıkacağız ve mücadeleyi her yere taşıyacağız.”