Sadet Berkyürek/İskenderun
Hatay ilinin sorunlarının araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırma önergesi, iktidar oylarıyla reddedildi.
Önceki gün TBMM´de önerge üzerinde yapılan değerlendirmede AKP adına konuşan Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, özellikle Suriye krizinin kent üzerindeki etkilerini kabul ederken, bunun etkilerinin önlemlerle en aza indirildiğini savundu. Önerge sahiplerinden Milletvekili Serkan Topal, önerinin gerekçesi üzerinde yaptığı konuşmada AKP milletvekillerine seslenerek, “Gelin, Hatay´ın sorunlarını birlikte çözelim. Bu komisyonu kuralım ve Hatay´a birlikte hizmet edelim” dedi.
İYİ Parti adına Mersin Milletvekili Zeki Hatan Sıdalı da Hatay´ın lokomotif sektörleri, tarım potansiyeline karşın bugün katmerleşen sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirtti. Sıdalı, “Sonuçlar Hatay´ın iklim değişikliği etkileriyle karşı karşıya kaldığını da göstermektedir. Dolayısıyla Hatay´ın acilen kuraklık eylem planları ve iklim eylem planları hazırlanmalıdır. Dolayısıyla Hatay´a yapılması düşünülen termik santral yatırımlarının tarım alanlarına verebileceği zararlar öngörülerek yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir” diye konuştu.
HDP Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç da partisi adına yaptığı konuşmada Hatay´a bahsedilen hizmetlerin gidebilmesi için Hatay´a bakış açısının değişmesi gerektiğini söyledi. “Amik Ovası´nın kurutulmasında demografik yapının değiştirilmesi için 2 katlı binaların dikilmesinin payı hiç sorgulandı mı? Bunun yanı sıra, ekolojik dengesinin bozulması, üzerine, termik santraller, RES´lerin yaşam alanlarına ve tarım alanlarına kurulması ve kıyı-kenar çizgisi şu an Hatay´ın en güncel problemleri arasındadır ve değerlendirilmelidir” diyen Oruç, Orta Doğu´daki karmaşanın bütün sınır illerinin ekonomisini ve sosyokültürel duruşunu, ortamını etkilediğini, ancak bundan en fazla etkilenen illerden birinin Hatay olduğunu vurguladı.
Sınır ili olarak Hatay´ın bir güvenlik problemi olduğunu da sözlerine ekleyen Oruç, “Savaşın en doğal sonuçları göçün yarattığı mağduriyettir. Bu Selefi cihadist çeteler dışında oraya göçmen olarak gelenlerin, sığınmacı olarak gelenlerin yaşadıkları acı ve ıstırap ortada ve aynı zamanda Hatay´ın işçisi ile çiftçisini nasıl etkilediği de ortadadır. Bir de bir güvenlik meselesi vardır ki özellikle Suriye savaşı başladığından bu yana Hatay halkı kendini hiçbir şekilde rahat hissetmemektedir. Çünkü Levant gibi bir projeye sahip olan IŞİD, hâlâ İdlib´de, yanı başımızda, güvenlik bağlamında Hatay´da yaşayan başta Arap Alevi halkları olmak üzere bütün halklar açısından bir tehdit unsurudur ve bununla ilgili çok ciddi önlemler alınması gerektiğini defaatle bildirmiştik” değerlendirmesini yaptı.
Topal: Hatay´da sorun çok!
Mecliste grubu bulunan AKP dışındaki siyasi partiler tarafından desteklenmesine karşın iktidar oylarıyla reddedilen araştırma önergesi üzerinde ilk konuşmayı yapan Milletvekili Serkan Topal, “Hatay´ın sorunlarına değinmek gerekirse Hatay´da sorun çok. Yanı başımızda Suriye savaşından en çok etkilenenin Hatay olduğunu bu kürsüde defalarca dile getirdik ama maalesef, Hükûmet hiçbir şekilde hiçbir şey yapmadı. Şimdi, az sonra bir konuşmacı muhtemelen buraya çıkacak, ‘Biz Hatay´a yol yaptık, biz Hatay´a köprü yaptık´ diyecek. Siz Hatay´a yol yaptınız ama Hatay´daki o yola gidecek araba kalmadı çünkü mazota zam… Çiftçi perişan durumda, ovadaki çiftçimiz perişan durumda” diye konuştu.
Hatay´ı Türkiye´nin Orta Doğu´ya, Afrika´ya açılan sosyal, siyasi ve dostluk kapısı olarak adlandıran Topal, Türkiye´nin ikinci büyük filosuna sahip Hatay´da, bugün Kumlu, Reyhanlı, Antakya, Defne, Samandağ´daki bütün TIR´ların şu anda maalesef yatmış durumda durumda olduğunu, şirketlerin ise iflas eşiğine geldiğini kaydeden Topal, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ama AK PARTİ Hükûmetine sorduğunuzda her şey güllük gülistanlık, kriz yok yani yaşananlar manipülasyon, söylenenler spekülasyon, zamlar ise otomasyon. İki Türkiye var; biri halkın gerçek Türkiye´si, maalesef biri de AK PARTİ Hükûmetinin hayalî Türkiye´si. Ama hepimiz çok iyi biliyoruz ki ülkeler hayallerle değil, gerçeklerle yönetilir. Buradan sesleniyorum, AK PARTİ´li Hatay milletvekillerine de sesleniyorum: Gelin, Hatay´ın sorunlarını birlikte çözelim. Bu komisyonu kuralım ve Hatay´a birlikte hizmet edelim. Bakın, ovada, maalesef çiftçimiz 1995´ten beri su bekliyor, sulama kanalları hâlâ yapılmadı, Reyhanlı Barajı yılan hikâyesine döndü. Ben merak ediyorum, acaba, az sonra çıkacak arkadaşımız Reyhanlı Barajı´yla ilgili ne diyecek? Ovanın suyuyla ilgili ne diyecek? Bakın, mesela, İskenderun´a, geçenlerde, maalesef yine her zamanki gibi, bir gemi yanaştı, anguslar oraya geldi ve maalesef kirlilik saçıyor. Bu konuda biz milletvekili arkadaşlarla irtibata girmemize rağmen, netice maalesef… Bakın, Payas-Erzin-Dörtyol´da maalesef narenciye üreticisi zor durumda ve yaklaşık yirmi yıldır, yirmi yıldır Dörtyol-Hassa Tüneli açılacak. Hatay Türkiye´nin küçük bir numunesidir, numune. Dolayısıyla, Hatay´ın özel bir desteğe ihtiyacı var. Gelin, birlikte, bugün bu komisyonu bütün partiler olarak kuralım, Hatay´ın sorunlarını araştıralım ve orada çiftçinin, esnafın, bütün Hatay halkının sorunlarını birlikte çözelim.”
Türkoğlu: Coğrafya kaderdir
Hatay sorunlarının araştırılması amacıyla verilen soru önergesi adına AKP adına söz alan Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, coğrafyanın bir kader olarak adlandırarak “Suriye´deki iç savaşın ortaya çıkardığı en önemli sorunlardan biri olan sığınmacı krizinin de ilimizi doğrudan etkilediği açıktır” dedi.
Hatay´ın halen 450 bin Suriyeliyi misafir ettiğini belirten Türkoğlu, “Sonuç olarak, ekonomik açıdan bakıldığında, Suriye krizi doğrudan Hatay ekonomisi üzerinde olumsuz etkilere yol açmış olsa da Hükûmetimizin almış olduğu önleyici tedbirlerle olumsuz etkiler en aza indirilmiştir” diye konuştu.
Türkoğlu, şunları ifade etti: “2011 yılının Mart ayında Suriye´de Esad rejimi karşıtı gösterilerin ardından başlayan Suriye krizi zamanla doğrudan ekonomik, toplumsal, siyasal, askerî ve diplomatik açıdan etkisini her iki taraf üzerinde de hissettirmiş, bir sorun hâline dönüşmüştür. Türkiye, Suriye´de halkın iradesini yansıtacak, ülkede gerçek bir siyasi değişimi başlatacak, ülkeye barış, istikrar ve güvenliği getirecek bir geçiş sürecinin hayata geçirilmesi yolundaki gayretlere verdiği desteği sürdürmektedir. Hatay olarak şu anda bölgemizde 450 bin Suriyeliyi misafir etmekteyiz. Coğrafya bir kaderdir, Hatay da alnımıza yazılmış en güzel kaderdir. Hatay halkımız yedi yıldır bu kaderin duasını, yakarışını, bedelini yaşamaktadır. Zeytin Dalı Harekâtı halkımız tarafından çok olumlu karşılanmıştır. Bu operasyonların sınırlarımızı korumak, güvenliğimizi muhafaza etmek, terörü bölgeden silip atmak için yapıldığını halkımız çok iyi biliyor.”
Kaşıkçı: Sorunlara samimiyetle yaklaşılsın
MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, CHP önergesinine olumlu baktıklarını ve Hatay´ın problemlerine samimiyetle yaklaşılmasını beklediklerini belirtti. TBMM´deki genel kurul konuşmasında Kaşıkçı, şunları söyledi: “Hatay, 81 vilayetimizle aynı sıkıntıları yaşamakla birlikte Suriye´de yaşanan gelişmelerden sonra bir Suriyeli sığınmacılar meselesi, Hayat´ın mevcut sıkıntılarının, problemlerinin üzerine ek olarak gelmiştir. Hatay´da muhakkak yapılan güzel işler var ancak şunu belirtmek isterim ki öncelikli olarak bir baraj problemimiz var, Reyhanlı Barajı problemimiz. Bu problem artık sadece çiftçinin meselesi değil, tüm Hatay´ın meselesi hâline geldi. Hassa ilçemizle İskenderun-Dörtyol arasında Amanos Dağlarının bir tünelle açılması projesi üzülerek söylüyorum, yıllardır siyasete malzeme oluyor. Bu proje aslında şehrimizin, bölgemizin dört gözle, büyük bir umutla beklediği bir proje. Bu proje sayesinde on binlerce gencimiz istihdam edilecek. Bu proje sayesinde üretilen ürünlerimiz sadece Hatay´ın değil, Gaziantep´in ve Maraş´ın da ürettiği, alın teriyle ürettiği ürünler çok kısa bir yolla İskenderun Limanı´na gelecek. Biz bu problemlere samimiyetle yaklaşılmasını bekliyoruz.”