Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, Arsuz´da denize sıfır bir bölgede, 49 bin metrekare alana kurulan ve kullanılmadan çürümeye terk edilen İskenderun Pirinçlik Eğitim ve Karantina Tesisi´ni önergeyle parlamentoya taşıdı.
Nesrin Geyik/İskenderun
Yapımı için bugünkü değerle milyonlarca lira harcanan tesiste bulunan bazı lojmanlar ile birkaç bina bir süre kullanılmış, ancak dönemin Sağlık Bakanı ile MKÜ rektörlüğü arasında yaşanan polemik sonrası kullanılmamaya başlanmıştı. Karantina ve eğitim amacıyla kurulan tesisin büyük bölümü hiç kullanılmamış, 1990 yılların ortalarında MKÜ rektörlüğünün kullanım için yaptığı başvuruyu, bakanlık uygun görülmemiş ve üniversitenin kullanımına vermemişti. Gazetemiz de Mart 2020 tarihinde yaptığı yayında, tesisin atıllığını ´karantina´ başlıklı makaleyle anımsatmıştı.
Hatay Milletvekili Güzelmansur, 'Bu karantina merkezi kullanılmayarak çürümeye ve talana terk edilirken, salgında yurt dışından gelenleri karantinaya alabilmek için, yer yokluğundan, sabaha karşı yurtlar boşaltılmış, öğrenciler valizleriyle sokakta kalmıştı' değerlendirmesini yaptı. Güzelmansur, tesisle yaşanan kamu zararı ve israfına yönelik verdiği önergesinde şunlara yer verdi: “Yıllar önce olası salgın hastalıklarda kullanılmak üzere milyonlarca lira harcanarak yapılan bu karantina tesisindeki binaların çatısı çökmüş, duvar ve zeminlerinde çatlaklar var, camları ve kapıları kırık, herhangi bir güvenlik tedbiri alınmadığı için tesisat malzemeleri ve demirbaşları çalındı. Akla, mantığa, vicdana aykırı bir şekilde çürümeye terk edilen karantina tesisinin Sayıştay Raporu´nda da yer almaktadır. Sayıştay Başkanlığı´nın, 2019 yılı Türk Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğü Denetim Raporu´nda, İskenderun Pirinçlik Eğitim ve Karantina Tesisi ‘değerli bir kamu kaynağı´ olarak nitelenerek bu taşınmazın atıl bırakılmasıyla oluşan kamu zararına dikkat çekiliyor.'
Hangi soruları yöneltti?
Milletvekili Güzelmansur, TBMM başkanlığına verdiği ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca´nın cevaplaması istediği önergesinde şu sorulara yer verdi: 'İskenderun Pirinçlik Eğitim ve Karantina Tesisi´nin yapım amacına uygun kullanılmamasının, çürümeye terk edilmesinin sebebi nedir? Küresel bir salgınla mücadele verdiğimiz ve karantina tesisi yokluğunu hissettiğimiz bu günlerde İskenderun Pirinçlik Eğitim ve Karantina Tesisi´nin bakım ve onarımının yaptırılarak amacına uygun kullanılması düşünülmekte midir? İskenderun Pirinçlik Eğitim ve Karantina Tesisi´nin yapımı için toplamda harcanan kamu kaynağı ne kadardır? Kullanılmadan çürümeye terk edilmesi ve güvenliğinin sağlanmaması nedeniyle yaşanan hırsızlıklar neticesinde, söz konusu tesiste şimdiye kadar meydana gelen kamu zararı ne kadardır? Bugüne kadar, adı geçen tesisi kendi bünyesinde kullanmak için Sağlık Bakanlığı´na tahsis talebinde bulunan kurumlar hangileridir? Hangi amaçla kullanmak istemişlerdir? Bu taleplerin reddedilme nedenleri nelerdir?'
Önceki yıllarda çok sayıda haberle tesisi kamuoyu gündemine taşıyan SES, geçen yıl salgının başladığı günlerde tesisi makale ile bir kez daha toplumun gündemine taşımıştı. Gazetemiz muhabiri Akın Bodur da SES´in 27 Mart 2020 tarihli nüshasında yer alan ´karantina´ başlıklı makalesinde, '... Yıllar önce bakanlık ve üniversite arasında bir anlamda ´çiş yarışı´ olmasaydı, yurt dışından İskenderun ve Hatay´a gelenler Yayladağı´na gönderilmez, Kıbrıs´tan Mersin´e gelenler belki de İskenderun´a getirilmezdi. Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğü, 40 yıla yakın süre önce bugünkü değerle milyonlarca lira para harcayıp yaptırdığı İskenderun Pirinçlik Eğitim ve Karantina Tesisleri inşaatı hiç kullanılmadan çürümeye terk edildi. Ne bakanlık karantina ve eğitim merkezi olarak kullandı ne de 1990´lı yılların baylarında yeni kurulan MKÜ´nün ´verin kullanalım´ talebi kabul görmedi ve bina atıl kalıp, çürümeye terk edildi. İskenderun´a 18 kilometre mesafede, şimdiki Arsuz´un Pirinçlik mahallesi sınırlarında tenize sıfır alanda 48 bin metrekare alana kurulan, istinat duvarı ve tel örgüyle çevrilen İskenderun Pirinçlik Eğitim ve Karantina Tesislerinin yerleşkesinde 113 adet süit oda, 32 adet personel lojmanı, 500 kişi kapasiteli sosyal tesisler kapsamında restoran ve mutfak, 500 kişi kapasiteli konferans salonu ve konferans salonu bünyesinde simultane tercüme kabinleri, çamaşırhane, fan-coil ısıtma-soğutma sistemi, 400 kwh jeneratör, denize açılan 80 metre uzunluğunda kaya dolgu mendirek, arıtma tesisi, Pirinçlik´ten tesislere verilen içme suyu isale hattını barındıran tesis, bu günlerde yaşanan salgın hastalıklarda kullanılmak üzere inşa edilmişti. Ancak makamları bulunan birkaç kişinin anlamsız çekişmesi, milyonlarca lira harcama yapılan inşa edilen tesisin hiç kullanılmadan çürümesini getirdi. İskenderun-Arsuz arasında yolculuk yapanlar, Arsuz yolu yapımında tesislerin nasıl yol açımı için ikiye bölündüğü, binaların da ne şekilde çürüdüğünü görmektedir...' ifadesine yer vermişti.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55