Ormana ´depolama alanı´ itirazı

Akın Bodur/İskenderun
 İskenderun´da yaşayan mimar Ercüment Kimyon, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığına iletilmek üzere Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği bakanlığına verdiği dilekçeyle, Karayılan mahallesinde 1291 nolu parsele ait 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Plan Değişikliğine itiraz etti. Plan değişikliğinde kamu yararı bulunmadığını belirten Kimyon, işlemin de suç diteliğinde olduğunu savunarak, 'Plan değişikliğine ait açıklama raporunda açıklanan hiçbir gerekçe orman alanının yok edilmesine sebep olamayacağı gibi ve planın değişikliği için gerekçe olarak kabul edilemez' değerlendirmesini yaptı. Bakanlık itirazı reddetti.

'İşlem suç niteliğindedir'
Hatay İli 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği ´Kentsel Servis Alanı (Liman Geri Hizmet Alanı)´ amaçlı “Hatay İli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliğinin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi´nin 102. maddesi ve 97. maddesinin h bendi uyarınca 17.02.2022 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlık Makamınca onaylandığını belirten Kimyon, itirazında şunlara yer verdi: 'Bu plan Hatay İli 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği (İskenderun, Karayılan Mahallesi, 1291 parselde Kentsel Servis Alanı -Liman Geri Hizmet Alanı-Amaçlı ÇDP Değişikliği) 01.03.2022 tarihinde Hatay İl Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğüne ait web sayfasında askıya çıkartılmıştır. 17.02.2022 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlık Makamınca onaylanan İskenderun ilçesi 1291Nolu Parseldeki 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Plan değişikliğine itiraz ediyorum. İskenderun ilçesi Karayılan Mahallesi içinde kalan mülkiyeti maliye hazinesine ait 1291 Nolu orman alanı içindeki 135.941,66 m2´lik alanının Çevre Düzeni Planındaki Orman Alanından çıkartılarak bir özel sektöre kuruluşuna tahsis edilecek ve /veya satılacak şekilde Kentsel Servis Alanı (Liman Geri Hizmet Alanı-Depolama Alanı) haline getirilmesi anayasanın 169. maddesi ile Orman Kanununa açıkça aykırıdır. Plan değişikliğinde kamu yararı yoktur. Madde 169´da, ´Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz´ şeklinde olup anayasanın bu hükümlerine aykırı işlem tesis edilemez. Bu işlem suç niteliğindedir. Ayrıca, sağlıklı bir çevre de yaşamak anayasamıza göre ülkede yaşayan vatandaşların ve devletin görevi olarak kabul edilmiş olup; 56. madde ´Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir´ seklinde olup, orman alanlarının korunması sağlıklı bir yaşam içinde gerekli ve zorunlu olup yapılan plan değişikliği bu hükümlere açıkça aykırıdır. Plan değişikliğine ait açıklama raporunda açıklanan hiçbir gerekçe orman alanının yok edilmesine sebep olamayacağı gibi ve planın değişikliği için gerekçe olarak kabul edilemez. Plan değişikliğine ait raporda açıklanan 1291 nolu parsel İskenderun 2. OSB Alanı dışında kalan bir orman alanıdır. İSDEMİR Ormanı olarak tanımlanan yer. İSDEMİR de çalışan yaklaşık 15.000 kişinin yaşadığı bir konut yerleşkesinin yakın çevresindeki yeşil alan kullanımındaki bir alan niteliğindedir. Sağlıklı bir yaşam için gerekli olan orman alanının yok edilmesi düşünülemez. 17.02.2022 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlık makamınca onaylanan İskenderun ilçesi 1291nolu parseldeki orman alanın yok edecek olan 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Plan değişikliğinin Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 33. maddesi kapsamında İptal edilmesini talep ediyorum.'

Genel müdür itirazları reddetti, konu yargıya yansıyor
Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü Y. Erdal Kayapınar tarafından, il müdürlüğüne yapılan 3 ayrı itirazın bakanlığa iletildiğini ve itiraz konularının uygun görülmeyerek, red edildiğini, itiraz edenlere bildirdi. 10 Mayıs 2022 tarihli yazısında, itirazları Bakan adına reddeden Kayapınar, HBB, Tosyalı Demir Çelik Sanayi A.Ş. ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Hatay İl Müdürlüğüne gönderdiği yazıda, '... itiraz konuları uygun görülmeyerek, reddedilmiş olup, Mekansal Planlar Yapım yönetmeliğinin 33. maddesinin 4. fıkrası ve aynı yönetmeliğin 6. maddesinin 2. fakrası uyarınca, uygulamaların 17.02.2022 tarihinde onaylanan plan değişikliği kararları çerçevesinde gerçekleştirilmesi ve itiraz sahiplerine bildirilmesinin sağlanması' ifadesine yer verildi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü Nizamettin Ülker de, Kayapınar´ın yazısı doğrultusunda itirazcıları bilgilendirdi.
İtirazı reddedilen Kimyon, gazetemize yaptığı açıklamada, konuyu yargıya taşıyacağını söyledi.
Konu, plan değişikliği olarak İskenderun Belediye Meclisine görüş istemi olarak gelmişti. İskenderun 2. OSB´ye bitişik ve Atakaş Limanının arkasındaki 1.080 dönümlük Orman Bakanlığına ait parselin bir süre önce ´orman vasfını yitirdiği´ gerekçesiyle Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü tarafından ormanlık alandan çıkarılmıştı. Belediye meclisinin CHP´li üyesi Mecit Boğusoğlu, rapora yazdığı şerh gerekçesinde, 'HBB´ince 01/03/2022 tarihinde 1/100.000´lik plana 29/03/2022 tarihinde yapılan itiraz kesinleşmeden; Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığının 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 uygulama imar planı değişikliklerine yönelik görüş almak istemesi Mekânsal Plan Yapım Yönetmeliği´ne aykırıdır' ifadesine yer vermişti. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi´nin 4712 sayılı kararı ile 1440 hektar alanın Endüstri Sanayi Bölgesi ilan edildiğini anımsatan Boğusoğlu, 'Bu 840 dönüm alanın endüstri sanayi bölgesi dışında değerlendirilmesi için Danıştay 10. Dairesine 2022/225 esas sayılı açılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi´nin iptali davası sonuçlanmadan İSDEMİR A.Ş. yönetimi bu konuda olumlu ve olumsuz görüş bildiremez' açıklamasında bulunmuştu. CHP´li üyesi Boğusoğlu, 136 dönüm alanın depolama alanı olarak Tosyalı Demirçelik A.Ş.´ye tahsis edilmesine ilişkin yazdığı 2 sayfalık ve 4 maddelik şerh gerekçesinde şunlara da yer verdi: 'HBB´ce 01/03/2022 tarihinde 1/100.000´lik plana 29/03/2022 tarihinde yapılan itiraz kesinleşmeden; Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığının 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 uygulama imar planı değişikliklerine yönelik görüş almak istemesi Mekânsal Plan Yapım Yönetmeliği´ne aykırıdır. 29/10/2022 tarih ve 31643 sayılı Resmi Gazete ´de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi´nin 4712 sayılı kararı ile 1440 hektar alan Endüstri Sanayi Bölgesi ilan edilmiştir. Karayılan Mahallesi1291 parsel, bahsi geçen alanın içerisinde olduğu bilinmektedir. İskenderun Demir ve Çelik A.Ş. yönetiminden onay ve izin alınmadan bu alanın tasarrufu söz konusu olmaz. Kaldı ki 1.440 hektar alanın yaklaşık 600 dönümü halen sanayi üretim bölgesi olarak kullanılmakta, geriye kalan 840 dönüm arazinin 400 dönümü 15.000 insanın yaşadığı 2700 sosyal konuta; geriye kalan 440 dönümü camii, stadyum, sosyal tesisler ve ormanlık alana ev sahipliği yapmaktadır. Bu 840 dönüm alanın endüstri sanayi bölgesi dışında değerlendirilmesi için Danıştay 10. Dairesine 2022/225 esas sayılı açılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi´nin iptali davası sonuçlanmadan İskenderun Demir ve Çelik A.Ş. yönetimi bu konuda olumlu ve olumsuz görüş bildiremez. 1291 Nolu parselin ormanlık alan olması sebebiyle; Anayasanın 169. maddesinde ´Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.´ Ve 56. maddesinde ´Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Amir hükümleri gereğince 1291 parselin farklı bir amaçla kullanılması anayasaya aykırıdır´ denilmektedir. Tamamı 1.080 dönüm olan bu arazinin, ilk etapta 136 dönümünün Tosyalı Demir ve Çelik A.Ş. tarafından depolama alanı olarak kullanılma talebi, arazinin geri kalanının bu talep emsal gösterilerek kullanılmasına zemin hazırlayacak ve arazinin iyi niyetle bağdaşmayacak şekilde kullanılmasına sebep olacaktır. İnsan sağlığı ve yaşam kalitesi herşeyden önemlidir. Ormanlar geleceğe bırakılan en önemli mirasları ve geleceğin kendisidir. Mevcut ormanlarımızı depolama alanları yapıyoruz. Bu kabul edilir bir şey değildir. O bölgede yaşayan ve çalışan insanların bu ormanlık alanlara gerçekten çok ihtiyacı olacağı kanaatindeyim. Şayet bu 1080 dönüm ormanlık alanı da yok edilirse o bölge 10 yıl içerisinde yaşanmaz bir bölge haline gelecektir.'