Akın Bodur/İskenderun
İSDEMİR yanındaki ormanlık alanda enerji şalt santrali ve depolama alanı olarak 136 dönümün Tosyalı Holdinge tahsis edilmesini yargıya taşıyan İskenderun Belediye Meclisi CHP Grubu, Hatay Milletvekili Suzan Şahin ile birlikte inceleme ve açıklama yaptı. CHP grubu ve milletvekili Şahin, ormanlık alanda yapılan tahribatı dronla çekilen fotoğraf görüntüsü ile sergiledi.
İskenderun Belediye Meclisi CHP Grubu adına açıklama yapan grup başkanvekili M. Fatin Bereketoğlu, "Ormanlık alanın depolama alanına dönüştürülmesi önemli. Bu nedenle Hatay Milletvekilimiz ve belediye meclis üyelerimiz ile 'depolama ve enerji şalt alanı' yapılması düşünülen alanın tam üzerinde konuyu bir kez daha gündeme taşımak istedik" dedi.
“Anayasal koruma, sürekli yok edilmeleri gerçeğinden kaynaklı”
İskenderun'un Karayılan Mahallesi 1291 parsele ait Uygulama İmar Planı değişikliğinin 29 Haziran 2022 tarihinde Hatay İl Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğüne ait WEB sayfasında askıya çıkartıldığını anımsatan İskenderun Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Bereketoğlu, "CHP Grubu olarak 22 Temmuz 2022 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına gönderilmek üzere Hatay İl Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğüne itirazımızı gerçekleştirdik. Bu parseldeki 135,941.66 metrekarelik alanın Çevre Düzeni Planındaki orman alanından çıkartılıp bir özel sektör şirketine (Tosyalı Holding) tahsis edilerek liman geri hizmet alanı (depolama alanı) haline getirilmesi, anayasa ve kanunlara açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Plan değişikliğinde kamu yararı bulunmadığı gibi bu devir işleminin gerçekleşmesi halinde kamu vicdanı yaralanacaktır. Ormanlar insan ve canlı yaşamı için yerkürenin geleceği açısından yaşamsal öneme sahip, çevresel-ekolojik, sosyo-kültürel ve ekonomik işlevleri bulunan; yaşamın temeli oksijen kaynağı ve karbon yutak alanlarıdır. Ormanlar anayasa ile Uluslararası Çevre ve Bioçeşitlilik anlaşmaları kapsamında koruma altındadır. Anayasanın 169. maddesinde ormanlar ülke yönünden taşıdığı büyük önem gözetilerek, korunmaları ve geliştirilmeleri konusunda ayrıntılı düzenlemelere yer vermiştir. Bu özel ve ayrıntılı düzenlemenin ülkemizde maalesef orman örtülerinin sürekli yok edilmeleri gerçeğinden kaynaklandığı kuşkusuzdur" dedi.
Bakanlık itiraza yanıt vermemiş
Anayasanın 169. maddesine göre, devletin ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyup, tedbirleri alması gerektiği, ormanların zamanaşımı ile mülk edinilemeyeceği ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamayacağını belirten Bereketoğlu, "Anayasanın aynı maddesine göre, ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyete ve eyleme müsaade edilemez. Ormanları yakmak yok etmek gibi suçlar için genel ve özel af çıkarılamaz" diye konuştu. Bereketoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ormanlık alanda yapılacak imar değişikliği sadece talep edene maddi menfaat dışında herhangi bir kamu yararı da sağlamayacaktır. Aksine bölge halkının oksijen kaynağı olan bütün ağaçlar kesilecek, bir çok canlı yuvasından edilecektir. Ayrıca anayasamıza göre sağlıklı bir çevrede yaşamak vatandaşların ve devletin görevidir. Anayasanın 56. maddesi de 'Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. Hiçbir gerekçe orman alanının yok edilmesine sebep olamaz' denilmektedir. Bu nedenlerden dolayı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yaptığımız itiraza süresi içinde yanıt alamadığımız içim 'zımni red' oldu. Biz de süresi içinde yürütmeyi durdurma talepli 1291 parsele ait imar değişikliğinin iptali davasını idari mahkemeye açtık. İlgili Mahkeme başkanlığı da 23.11.2022 tarihinde yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar vermiştir. Süreç tarafımız ve hukukçularımızca takip edilmektedir."
Denize dolgu 500.000 metrekareye ulaştı
Bereketoğlu, belediye meclisi CHP grubu üyeleri ve milletvekili şahin ile birlikte alanda yaptığı açıklamasını şöyle sürdürdü: “ Liman ve geri hizmetlerinin yapılması amacıyla ilk olarak aynı özel şirket (Tosyalı Holding) tarafından deniz dolgusu başlatılmış ve aynı bölgede faaliyet gösteren diğer şirketlere de emsal teşkil ettiğinden sonuç olarak toplamda 500.000 metrekare büyüklüğünde bir deniz alanı doldurulmuş oldu. Buradaki ormanlık alanda da aynı durum mevzu bahistir. Öncelikle 30 dönümlük Enerji Şalt alanı, mevcut 1.080 dönümlük ormanlık alanına yapılmıştır. Bu operasyonu takiben hiç vakit kaybedilmeden bu defa 135 dönümlük ormanlık alan söz konusu aynı özel şirket tarafından depolama alanı yapılmak üzere Bakanlık onayıyla belediyenin gündeme getirilmiş ve CHP grubunun tüm ısrarlı red talebine karşın İskenderun Belediye Meclisi AKP ve MHP’li üyelerince oy çokluğu ile kabul edilip Bakanlığa 'olumlu görüş' bildirilmiştir. Söz konusu bölgede bugün yaptığımız drone görüntülü çekimlerden de görüleceği üzere resmen çam ağaçları katliamı başlatılmıştır. Bu operasyonlar aynı bölgede faaliyet gösteren diğer şirketlere de deniz dolgu alanında olduğu gibi emsal teşkil etmesi ve 1.080 dönümlük çam ağaçlarıyla dolu ormanlık arazinin tamamının katledilmesi maalesef kaçınılmaz görünmektedir. Bizler, çam ağacı katliamına 'dur' demek için bugün katledilmekte olan ormanlık alanda bir farkındalık yaratmak ve kamuoyunun dikkatini çekmek için burada toplandık.”
Bereketoğlu tarafından İskenderun Belediye Meclisi CHP Grubuna adına Hatay 1. İdare Mahkemesine yapılan başvuruda, mahkeme heyeti alanda keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını kararlaştırdı. Bilirkişi heyetinin alandaki incelemesini önümüzdeki günlerde yapacağı öğrenildi.
“Yazışmanın gerçeği yansıtmadığını halk bilsin istiyoruz”
Kamu yararını korumak amacını gösterdikleri, konuya ilişkin alınan kararlara düştükleri şerh ve itirazları için İskenderun Belediye Meclisi CHP Grubuna teşekkür eden Hatay Milletvekili Suzan Şahin, "deniz dolgu alanında emsal teşkil oldu. Ve 80 dönümle başlayan denize dolgu, 500 dönüme ulaştı. Türkiye'de bütüncül bir planlama olmadığı için günlük ve ranta yönelik alınan ve uygulanan planlama kararları bize zarar veriyor. Bu alanla ilgili olarak TBMM'deki bir komisyon toplantısında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ile görüştüm, konuyu ilettim. Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, alana ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığının 'alan orman vasfını yitirmiştir' denildiği için izin verildiğini söyledi. Oysa burada ormandan başka, yeşilden başka bir şey görünmüyor. Ama Orman Bölge Müdürlüğü, 'orman vasfını yitirmiştir' diye biliyor. Onları alana davet etti, 'gelin ormanı görün' dedim. Biz de buradan onlara alanı göstermek istedik. Ve, Orman Bölge Müdürlüğü ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yazışmalarının gerçeği yansıtmadığını halkımız bilgin istiyoruz" diye konuştu. Bölgede kozaklı çam ağaçlarının bulunduğunu ve bunlardan yararlanmanın tüm kamunun hakkı olduğunu belirten Şahin, mahkemeye yaptıkları başvurunun karara bağlanmasının ardından 'ormanlık alan' için 'orman vasfını yitirmiştir' kararını verenler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını da söyledi.
“Kirlilik, denetimden uzak tutuluyor”
Yörenin özel endüstriyel alan ilan edildiğini ve buna karşı mücadelelerinin sürdüğünü de ifade eden Hatay Milletvekili Şahin, "Endüstriyel alanda karbon siyahı yapılmak, yakın yörede de polipropilen tesisi yapılmak isteniyor. Bu bölgede kirlilik denetiminden uzak tutuluyor" dedi.