İskenderun/SES
Akın Bodur/İskenderun
19 Eylül Gaziler Günü nedeniyle aralarında İskenderun, Antakya'nın da bulunduğu Hatay'ın 15 ilçesinde anma etkinlikleri düzenlendi.
İskenderun Atatürk Anıtına çelenklerin sunulmasıyla başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla devam etti, ardından İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek,
İskenderun Garnizon Komutanı Tuğgeneral Bülent Tarhan, belediye başkanı Mehmet Dönmez, Muharip Gaziler Derneği İskenderun Temsilciliği Başkanı Neşet Turhan ile İskenderun Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı Fevzi Mercanoğlu tarafından Atatürk Anıtına çelenkler sunuldu. Törene, İskenderun Kaymakamı Demiryürek, 39. MKNZ Piyade Tugay Komutanı ve İskenderun Garnizon Komutanı Tuğgeneral Tarhan, 2. Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Ali Yılancı, İskenderun Belediye Başkanı Dönmez, İskenderun Deniz Üs Komutanı Albay Necati Koray Salar, İskenderun Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Emin Ünalan, Muharip Gaziler Derneği İskenderun Temsilciliği Başkanı Turhan, İskenderun Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı Mercanoğlu, Hatay Güvenlik Korucuları Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı Musa Salık, gaziler ve kurum yöneticileri de katıldı.
“Gazilerin şeref ve kahramanlık günü”
İskenderun Atatürk Anıtı Alanında düzenlenen törende gaziler adına konuşan Muharip Gaziler Derneği İskenderun Temsilciliği Başkanı Neşet Turhan, "19 Eylül Gaziler Günü, bedeli canla ve kanla ödenmiş bu toprakların vatan olmasında ve devletimizin bekası uğruna canlarını adayanların, gurur ve şerefle hatırlandığı ve anıldığı bir gündür. 19 Eylül; Kurtuluş Savaşı'nda da Kıbrıs’ta savaşan muharip gaziler ile Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimi üniter yapısı ve toprak bütünlüğü uğrunda vatan hainlerine, terör örgütlerine karşı kahramanca mücadele eden asker, polis, güvenlik korucuları ve 15 Temmuz’da meydana gelen hain darbe girişiminde vücutlarını siper eden tüm malül gazilerin şeref günüdür. 19 Eylül, savaş meydanlarında canlarını ortaya koyarak savaşan, fedakar ve kahraman gazilerimizin şeref ve kahramanlık günüdür" dedi. Turhan, Sakarya Meydan Muharebesi‘nin kazanılmamasından sonra bu emsalsiz zaferin anısına, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, Türk milleti adına, 19 Eylül 1921 tarihinde zaferin mimari Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e "gazi" ünvanı ile "mareşal" rütbesi verildiğini de anımsattı.
“Sakarya, ordunun son savurma savaşı olmuştur”
Turhan, Türk’ün Anadolu’daki 1000 yıllık varlığını sona erdirmek isteyen emperyalist güçlerin, Birinci Dünya Savaşı sonunda ülkeyi dört bir yandan işgal ettiğini, bu işgalle yetinmeyip vatanı parçalamayı amaçlayan Sevr Anlaşmasını millete zorla kabul ettirmek üzere Yunan ordusunu 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’e çıkardığını söyledi.
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk Atatürk’ün önderliğindeki Türk ordusunun, Yunan ordusunu Polatlı yakınlarında Sakarya’da 22 gün 22 gece süren, dünyanın en uzun ve en kanlı meydan muharebesinde yenerek bozguna uğrattığını anlatan Turhan, "Çareyi kaçmakta bulan Yunan ordusu, bir sene sonra Dumlupınar‘da aynı akibete uğratılarak, 9 Eylül 1922’de topraklarımızdan tamamen atıldı . Böylece Yunanlıların 'Küçük Asya' hayalleri Ege’nin serin sularında som buldu. Sakarya Meydan Muharebesi, Türk’ün ateşle imtihanı, milletimizin ölüm kalım mücadelesi olmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi, yaklaşık 238 yıldır Avrupa’dan geri çekilen Türk ordusunun son savurma savaşı olmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi, Kurtuluş Savaşı’nın seyrini ve kaderini değiştirmiş, kısacası Anadolu’nun düşman işgalinden kurtuluşu için bir kırılmadır" dedi.
“Vatan, en kutsal emanet olarak korunacak”
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün, Sakarya Meydan Muharebesi esnasında "Gözüm Sakarya’da kulağım İnebolu‘da" söyleriyle Türk anaların taşıyıp cephedeki askerine ulaştırmak için İnebolu üzerinden gelecek cephanenin ne kadar önemli olduğunu belirttiğini anlatan Turhan, "Mehmet’i cephede olan bağrı yanık anaların desteği sonsuz sonsuz olmuştur" diye konuştu. Turhan şöyle konuştu: "Üzerinde yaşadığımız toprakların vatana dönüşmesi, bayrağımızın özgürce dalgalanması, şehitlerimizin ve gazilerimizin emsalsiz fedakarlıklarının eseridir. Tarihin her döneminde hür yaşamayı, bağımsız ve istiklalini canı pahasına korumayı ilke edinen milletimiz, bu uğurda şehit ve gazi olmayı büyük bir onur ve gurur kaynağı saymıştır. Milletimizin asırlardır Anadolu toprakları üzerinde verdiği varoluş mücadelesinin şifresi 'ölürsem şehit, kalırsa gazi' deyişinde saklıdır. Ülkemiz dün olduğu gibi bugün de dış destekli terör örgütlerinin Doğu Akdeniz’de, Suriye ve Irak’ta sömürücü emperyalist devletlerin tehdit altındadır. Emperyalist devletlerin ve onların maşası terör örgütlerinin hedefleri; ülkemizde karışıklık çıkartmak, Türk ordusunu yıpratarak Türkiye Cumhuriyeti’ni bölünmüş ve zayıf bir ülke haline getirmek, geçmişte hedefleri Sevr'in gerçekleştirmesini sağlamaktır. Bugüne kadar sergilenen her türlü hainlik, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, polis, güvenlik korucularımız ile vatandaşlarımız tarafından önlenmiş ve hüsrana uğratılmıştır. Türk milletinin bağrından çıkmış, şanlı ve şerefli Türk ordusu dün olduğu gibi bugün ve yarın da vatanımızın bölünmez bütünlüğünün sigortası, hürriyet ve bağımsızlığımızın en büyük güvencesi ve dayanağıdır. İnanıyoruz ki kan dökülerek vatan olan bu topraklar, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk milleti tarafından en kutsal emanet olarak korunacaktır."
Törene katılanlar, Millet Parkı'nda gazi aileleri ile birlikte kahvaltı yapıp, sohbet etti.
Atatürk’e Gazilik unvanı verilişinin 103. yıl dönümü
İskenderun Kaymakamı Demiryürek de 19 Eylül 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Gazilik unvanı ve Mareşal Rütbesi verilişinin 103. yıl dönümü olduğunu ifade etti. Demiryürek, mesajında, "Tarih boyunca istiklal ve bağımsızlığını, milli birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde tutan ve bu uğurda büyük bedeller ödeyen aziz milletimiz, hiçbir zaman esaret altında yaşamayı kabul etmemiş, canından aziz bildiği kutsal vatan topraklarını, canı, malı ve kanı pahasına korumasını bilmiştir. Bugün bizlere düşen en önemli görevlerden birisi; bu toprakları vatan yapan şehit ve gazilerimizin mirasına sahip çıkmak ve ecdadımızdan aldığımız güç ve ilhamla Türkiye Cumhuriyeti'ni, büyük önder Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesinin ilerisine taşıyarak daha güçlü, daha müreffeh bir ülke haline getirmek için mücadele etmektir" değerlendirmesini yaptı.
Antakya'da düzenlenen törende konuşan Hatay Valisi Mustafa Masatlı da "Üzerinde yaşadığımız bu mukaddes topraklar; uğrunda ölenlerin, uğrunda ölümü göze alanların bizlere bıraktığı en değerli mirastır. Öyle bir mirasın emanetçileriyiz ki kendimize vatan kıldığımız bu toprakların her karışında Şehitlerimizin kanı, Gazilerimizin destansı kahramanlığı vardır. 1071’den bugüne milletimiz; bayrağımızı, vatanımızı, istiklal ve istikbalimizi şartlar ne olursa olsun canı pahasına korumuş ve tarihin akışını değiştirmiştir" değerlendirmesini yaptı.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Öntürk ise "Aziz vatanımızın özgürlük ve bağımsızlığı için düşmana karşı verdikleri cansiperane mücadele, gösterdikleri üstün cesaret ve fedakarlıkla milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahip, gurur kaynağımız kahraman Gazilerimizin 19 Eylül Gaziler Günü kutlu olsun. Onlardan aldığımız ilhamla memleketimizin güvenli, huzurlu ve güçlü geleceği için çalışmak, çabalamak hepimizin milli sorumluluğudur" ifadesini belirtti.
Dörtyol Belediye Başkanı Bahadır Amaç da "Gaziler destansı tarihimizin, yaşayan abideleridir" değerlendirmesini yaptı.
9724,50%-0,42
35,17% 0,27
36,74% 0,95
2971,16% 1,41
4806,92% 0,71