Hatay Valisi Rahmi Doğan, Cilvegözü Sınır Kapısı ile Bab-El Hawa sınır kapısı arasında yaşanan geçen hafta protestolara ilişkin yaptığı değerlendirmede, 'Birileri rejimin İdlib´teki saldırılar adına gösteri düzenleyecekken, bir t
Akın Bodur/İskenderun
Birkaç gün öncesinden bildiriler dağıtarak insanları provake ettiler. Cilvegözü tarafına bir yürüyüş oldu' açıklamısını yaptı. Hatay Milletvekili Serkan Topal da dün TBMM´de yaptığı toplantıda Suriye sınırında yaşanan gelişmeleri değerlendiren milletvekili Topal, 'Sınırımızda yaşanan gösterilerde en kutsal değerimiz olan, birliğimiz ve bağımsızlığımızın simgesi bayrağımızın yakılmasını şiddet ve nefretle kınıyorum' diye konuştu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hatay Temsilciliğinin ev sahipliğinde dün ildeki gazetecilerle kahvaltıda Antakya´da bir araya geldi. Boğaziçi Neccar Restoran´daki toplantıda konuşan vali Doğan, gazetecilerin kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinde önemli bir rol oynayan ve büyük sorumluluk isteyen bir görevi yerine getirdiğini ifade etti ve gündemi değerlendirdi. 911 kilometrelik Türkiye-Suriye sınırında Hatay´ın da Suriye ile kara sınırı olduğunu ifade eden vali Doğan, “Hatay, Suriye ile 288 kilometre kara sınıra sahip. Komşularımız Güney´de rejim güçleri, İdlib´de Suriyeli muhalifler var. Orada uluslararası anlaşmalarla grupların getirildiği bir yer var. Hemen üst tarafımızda ise Afrin var. Koruduğumuz alan çok büyük. 2011´de Suriye´de başlayan savaş ve bunun neticesinde muhalefet, radikal gruplar hepsi bir arada. Dolayısıyla çok sorunlu bir bölge. Biz 288 kilometrelik bu sınırın tamamını beton bloklar, çeşitli fiziki güvenlik sistemlerle koruyoruz. Sınırımızda herhangi bir açık yok. Çok uzun bir sınırın olmuş olması ve karşıda büyük bir kitlenin toplanmış olması bir risk. Şuan da İdlib´de 3 milyon 750 bin kişi civarında insan yaşıyor. Biz kontrol ettiğimiz Afrin´de bir sorun yaşamıyoruz. İdlip bölgesinde gerçekleştirilen saldırılarda ciddi insan kayıpları yaşanmaktadır. Bizim için en sıkıntılı bölge İdlib bölgesi. Burası sıkıştırılmış bir bölge. 2011´den önce İdlib´de yaşayan nüfus 400 bin civarındayken bugün neredeyse on katına çıkmış durumda. İdlib yöresinde savaş başladıktan sonra 10 kez yer değiştiren insanlar var. Bu insanların sıkışıp kaldığını söyleyebiliriz. 2018´de Cumhurbaşkanı´nın Putin ile yapmış olduğu bir mutabakat var. Bu anlaşmayla İdlib´de 12 güvenlik noktası oluşturduk. Bu gözlem noktalarında TSK unsurları yer almaktadır. Hatay Valiliği olarak bu yerleri biz yaptık. Mutabakat çerçevesinde 4 milyon insanın içinde radikal unsurlar, provokatörlük yapan insanlar var ve kargaşa çıksın isteyen insanlar var. Kimse boş durmuyor. 2018´deki mutabakatın uygulanmaması adına herkes gayret içerisinde, ama mutabakatı bozmak istiyorlar. Böyle olunca tekrar göç hareketi başladı' diye konuştu.
Protestolar sınırın ötesinde yaşandı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hatay Temsilcisi Mithat Kalaycıoğlu, Antakya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Abdullahoğlu, Hatay Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Yetişen´in de katıldığı kahvaltıda konuşan vali Doğan, geçen hafta sınırın Suriye tarafında yaşanan protestoları anımsattı ve açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Sınırın tampon bölgesinde bir hareketlilik oldu. Asıl protesto, rejim protestosuydu. Birileri rejimin İdlib´teki saldırılar adına gösteri düzenleyecekken, bir takım ajanlar bunu sanki Türkiye´ye yönelikmiş gibi bir hale soktular. Birkaç gün öncesinden bildiriler dağıtarak insanları provake ettiler. Cilvegözü tarafına bir yürüyüş oldu. Biz kimseyi sınırdan almadık. Bir kişi olsa bile sınırdan almıyoruz. Biz güvenlik güçlerimizde bunu önledik. Önlerken de şiddet kullanmadık; Su, TOMA ve gazla bunu engelledik. Kamuoyuna ve sosyal medyaya yansıyan görüntülerin tamamı sınırımızın içinde olan görüntüler değil. Olayların tamamı Cilvegözü sınır kapısının karşısında tampon bölgede meydana gelen olaylar. Sınırlarımızda her türlü tedbir alınmıştır. Sınırda toplananların asgari ihtiyaçlarını, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası örgütlerin desteğiyle gidermeye çalışıyoruz. Tabi bu sürede Rusya tarafından ateşkes ilanı geldi. Orada yapılan gösteriler amacına ulaşmıştı, fakat burada insanlara bir kaygı verilmeye çalışıldı.'
Topal: Suriye ve Türkiye´yi hedef alan dış güçlerin taşeronları
Sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda, 'Türkiye-Suriye sınırının, Suriye tarafında yaşanan olumsuz olaylara karşın, sınır güvenliğimiz için, güvenlik güçlerimiz gerekenleri yapmaktadır' değerlendirmesinde bulunan milletvekili Topal, basın açıklamasında da Reyhanlı´daki Cilvegözü, Hatay´ın Suriye´ye açılan en büyük ve en aktif sınır kapısıyken 2012´den sonra terör örgütlerin denetiminde ´cehennem kapısı´ olduğunu belirtti. Milletvekili Topal, şu değerlendirmeleri yaptı: 'Türkiye´nin barışçıl politikalara yönelmesini ´ihanet´ olarak gören dış güçler, İdlib bölgesindeki teröristleri bu kapıdan başta Hatay olmak üzere Türkiye´yi yakacak cehennem ateşini ihraç etmeye çalışıyor. Bizler, bunların yağmacı olduğunu söyledik. Bunlar cani, harami; farklı ülkelerden gelen kanla ve parayla beslenen profesyonel katil; Bunlar Suriye´yi ve Türkiye´yi hedef alan dış güçlerin taşeronudur; Bunlar insanlığa düşman, akrep dedik. Cebimizde taşırsak beslersek, gün gelir bizi sokar dedik ama dinletemedik. Birkaç gündür idlib´te ellerinde ÖSO bayrakları El Nusra´nın teşviki ile binlerce militan Suriye tarafına bakan sınır kapımıza saldırdılar. TOMA‘lara, askeri araçlarımıza, güvenliği sağlayan askere, polise taş attılar, sopalarla vurdular. Güvenlik güçlerine saldıracak cesareti nereden buluyorlar? Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın posterlerini ve Türk Bayrağımızı yaktılar. Türk Bayrağını yakacak cesareti nereden buluyorlar? Bunların içinde saklı, Hatay´a sızmak isteyen yüzlerce terörist var. Hatay barışın ve kardeşliğin kentidir. Teröristlere ve hainlere geçit vermez. Bu yaşanan olaylar bir öfkenin sonucu mudur? Yoksa planlı bir eylemin başlangıcı mıdır? İçerideki gelişmelere baktığımızda, hükümetin İstanbul başta olmak üzere sığınmacı kampları dışına çıkan Suriyelilerin kayıtlı bulundukları illere döndürme kararı alması, yine aynı şekilde Suriye´de güvenli bölge yaratılması çalışmaları, Suriye Devleti ile dolaylı yollardan da olsa diyalog kurma girişimlerinin olduğu bir dönemde Suriye sınır kapısında, Türkiye aleyhine gösteriler başlıyor. Bunun sivil bir girişim mi yoksa planlı bir eylem mi olduğu, ciddi anlamda araştırılmalı ve bu bağlamda önlemler alınmalıdır. Aksi takdirde bu sorun küçük bir kıvılcımdan büyük bir yangına dönüşebilir. Bu cihatçı örgütlerin bundan sonra ilk işleri sığınmacıları çeşitli sorunlar ortaya atarak kışkırtmak olacaktır. Hedef bölge Hatay ilimizdir. Hatay´ın demografik yapısı, hoşgörü ortamı, bu cihatçıları rahatsız etmektedir. Bölgeyi karıştırarak emperyalist anlayışı Hatay üzerinden Akdeniz´e açma girişimi planın bir parçası olarak önümüze gelecektir. Çünkü Hatay´da yaşayan Arap kökenli yurttaşlarımızın akrabaları Suriye´de ağırlıklı olarak yaşamaktadırlar. Bu Cihatçılar Suriye´de bizim yurttaşlarımızın akrabalarını öldürüyor, düşmanlık tohumları ekiyorlar. Bu yapının Hatay´a geldiğini düşünün? Hangi sonuçların ortaya çıkacağını düşünmek dahi istemiyoruz. Hatay halkı bu durumdan oldukça rahatsız ve endişe etmektedir. '
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55