Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, Öğretmenlik Meslek Kanununun (ÖMK) ‘Eşit İşe Eşit Ücret’ ilkesini yok ettiğini söyledi, eşitlik çağrısında bulundu. Ünsal, deprem sonrası okulların tamamının açılmasına rağmen eğitimcilerin büyük bir çoğunluğuna hala kalıcı barınma alanları verilmemesini de eleştirdi.
14 Mayıs seçimleri öncesinde ülke genelinde taleplerini kamuoyuna duyuran eğitimciler, eğitim emekçilerinin insan onuruna yakışır ücret taleplerinin yok sayıldığını belirtti, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunlara kalıcı çözüm istedi, Öğretmenlik Meslek Kanununa (ÖMK) tepki koydu.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK bileşeni sendikalarının da destek verdiği Sağlıklı Yaşam Parkındaki basın açıklamasında İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, “2022/ 23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları Millî Eğitim Bakanlığı’nın yine gündeminde olmamıştır. Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik talepler görmezden gelinirken, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret talepleri yok sayılmıştır” dedi.
Deprem sonrası barınma sorunu devam ediyor
Deprem sonrası barınma sorununun çözülmemesine de işaret eden Ünsal, talepleri arasında şunlara yer verdi: “Deprem sonrası okulların tamamı açılmasına rağmen eğitim emekçilerinin büyük bir çoğunluğuna hala kalıcı barınma alanları verilmemiş emekçiler mağdur edilmiştir. En kısa zamanda kalıcı barınma alanları tesis edilmelidir. Hala artçı sarsıntıların ve deprem riskinin devam ettiği, enkaz kaldırma çalışmalarının sürdüğü bölgemizde gerekli çalışmalar yapılarak evi yıkılan tüm halka en kısa zamanda evleri bedelsiz teslim edilmelidir. Göreve çağrılan tüm eğitim emekçilerine ders ve öğrenci yetersizliği gerekçe gösterilmeden ek ders ödemeleri yapılmalıdır.”
Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) düzenlemesinin öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren yönüne dikkat çeken Ünsal, yasanın 14 Şubat 2022 tarihinde Resmî gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından 19 Kasım 2022 tarihinde Kariyer Basamakları Sınavının yapıldığını hatırlatarak, uygulamayla kamuda yıllardır uygulanan “eşit işe eşit ücret” ilkesi fiilen ortadan kaldırıldığını vurguladı.
‘İşyerlerinde huzursuzluk artıyor’
ÖMK ile öğretmenler arasında halen var olan aday, sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen ayrımına yenilerinin eklenmesini, eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleğinin de ‘uzman öğretmenlik’, ‘başöğretmenlik’ gibi yeni statüler üzerinden dahil edilmesini eleştiren Ünsal, aynı derece ve kademedeki öğretmenlere yönelik farklı ücretlendirme politikası sonucunda iş yerlerinde huzursuzluğun belirgin şekilde artmasına dikkat çekerek uygulamayı eleştirdi.
Ünsal, “Türkiye'de aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaş kaleminde çalışmak zorunda kalan, bu kadar farklı ve dengesiz ücretlendirme uygulaması yapılan ikinci bir meslek grubu bulunmamaktadır. Eğitim emekçilerinin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren ve eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran ÖMK sonrasında aynı işi yapan öğretmenler arasında ciddi ücret eşitsizlikleri ortaya çıkmıştır” diye konuştu.
Aynı işe farklı ücret
Birinci ve 2. derecede olan bir ‘başöğretmenin’ aynı derece ve kademedeki diğer meslektaşlarından net 4 bin 944 lira; ‘Uzman öğretmenin’ ise aynı derece ve kademedeki meslektaşından farklı bir iş yapmadığı halde net 2 bin 472 lira daha fazla maaş aldığını ifade eden Ünsal, şunları kaydetti: “Aynı işi yapan, aynı müfredatı uygulayan öğretmenler arasında derece ve kademe farkı dışında göstermelik bir sınav üzerinden bu kadar ücret farkı olması adaletli bir uygulama değildir. Aynı işi yapan öğretmenler arasında bu kadar yüksek maaş farklılığının olduğu bir eğitim sisteminde eşitlikten, adaletten ve nitelikli eğitimden bahsetmek mümkün değildir.”
Eğitimcilerden yeni hükümete talep listesi
Sendika olarak sadece öğretmenlerin değil, eğitim kurumlarında çalışan tüm eğitim ve bilim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini savunduklarını sözlerine ekleyen Ünsal, Eğitim Sen olarak 14 Mayıs seçimleri sonrasında oluşacak yeni hükümetten taleplerini ise şöyle sıraladı: “ILO-UNESCO ortak metni olan Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı’nı esas alan yeni bir meslek kanunu hazırlamalıdır. Kamuda en düşük maaş yoksulluk sınırı üzerinde belirlenmelidir. Mevcut ücret farkları derece ve kademe gibi kriterler dikkate alınarak, ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesi doğrultusunda düzenlenmelidir. Kamuda maaşlar başta olmak üzere, ekonomik, sosyal ve demokratik hak ve özgürlüklerimiz siyasi iktidarın ya da Cumhurbaşkanı’nın insafına bırakılmamalıdır. Sendikalarımızın ilk kurulduğu yıllardan bu yana temel talebimiz olan grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı yasal güvence altına alınmalıdır.”