Çevre sakinleri ve sivil toplum kuruluşlarının ardından 24. dönem Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz da verimli ormanlık alanına yapılan kurulumu ‘çılgınlık´ olarak nitelendirdi. Eryılmaz´a göre korunması gereken alanlar talan ediliyor. Kanaat önderi Şeyh Aziz Kuh da El Arabi ziyaretinin işgal edilmiş durumuna dikkat çekti.
Oluşan tepkinin rüzgar enerji santraline olmadığını, ancak tribün sayısı ve kurulduğu alan dikkate alındığında bunun Samandağ´ın turizm, kültür ve doğasına zarar verdiğini belirtti. Eryılmaz, yazılı açıklamasında, “Halkımızın en büyük sıkıntısı, yerleşim yerlerinin yakınındaki ve özellikle ST. Simon Manastırının yakınında bulunan El Arabî Hazretleri Türbesinin bitişiğine dikilen onlarca RES Türbinin rahatsız.
Buradaki insanları biliyor ki Türkiye´nin enerjiye ihtiyacı var ve biz enerjiyi dövizle satın alıyoruz. İstiyoruz ki bizi ve hayvanlarımızı rahatsız edecek kadar yakın yerlere direk dikilmesin” değerlendirmesinde bulundu.
İlçede 10-15 adet Rüzgar Enerji Santrali (RES) kurulmaya başlandığını, hissettirilmeden çoğaldığını da ifade eden Eryılmaz, açıklamasını şöyle sürdürdü: “İlçemizde Hissettirilmeden çoğaldığını gözlemlemiyoruz. RES´ler sadece Kurulan bölgeye değil tüm Samandağ turizm, kültür ve doğasına zarar veriyor. .İlçemizin en verimli orman alanına RES kurulmak istenmesinin çılgınlık. Bu yanlıştan dönülmeli.”
Eryılmaz, rüzgar enerjisi santralinin, yerleşim yerlerine çok yakın yerde olduğunu ve korunması gereken alanların talan edildiğini iddia ederek, 'Buraya santrallerin kaldırılması için elimizden gelen siyasi çalışmaları göstereceğiz' ifadesini belirtti.
Türbe işgal altında gibi…
Samandağlı kanaat önderlerinden Şeyh Aziz Kuh da, kutsal olarak kabul ettikleri tarihi ve kültürel değerleri olumsuz etkileyecek yakınlıkta kurulan rüzgar tribünlerini ‘rahatsız edici´ olarak nitelendirdi. Kuh, şunları belirtti: “Genel olarak İnanç Turizmi ve özellikle inancımız açısından önemli bir merkez olan El Arabi Hazretleri Ziyareti, RES Türbinlerinin işgali altındadır. Baktığımız her yerde türbinlerden başımız döner. Kesintisiz bir şekilde onlarca savaş uçağı sesi gibi bir ses olan RES türbinlerinin sesi kulaklarımızda ve beynimiz de zonklayacaktır. Dualarımızı, inancımızın, gereğini, ibadetimizi, inancımızı rahatsız olmadan yapabilmek istiyoruz. Kuranı Kerim okurken beynimizde RES Türbin sesi istemiyoruz. Bu doğal talebimiz inanç özgürlüğünün ve inanç özgürlüğünün güvence altında olmasının gereğidir. Ülkemiz Türkiye´nin laiklik ilkesinin gereğidir. RES şirketi kutsal mekânlara saygılı olmak zorundadır. Enerji için her şey mubah olamaz. Enerji Santrallerinin elde ettiği ayrıcalıklar kapitülasyon seviyesini bile aşmıştır. RES şirketlerinin elde ettikleri ayrıcalıklar hayratça davranışlarına neden oluyor. Kutsal mekânımız olan el Arabî türbesinin çevresinden bu türbinler vakit geçirmeden kaldırılıp başka bölgeye taşınmalıdır.”