Sadet Berkyürek/Arsuz
İskender Sayek evinin portakal ağaçlı avlusunda tuvallere son rötuşlar atılırken ışık, konu, form özellikleri de gözetilerek tablolar salonlara yerleştirilmeye çalışılıyor. Avlunun kedileri ile kaplumbağasının telaşsız izledikleri hummalı bir çalışmanın bir tarafında Sanatçı Buluşmaları´na katılan ressamlar, diğer tarafında İskender Sayek ile Füsun Sayek Sağlık ve Eğitim Geliştirme Derneği üyelerinin sergiye saatler kala son eksiklikleri giderme çabası. Ahmet Kanneciyi de İlber Ortaylı´yı da ağırlayan avlunun portakal ağaçları bu kez bir hafta süren resim çalışmasının tanığıydı.
Füsun Sayek Sağlık ve Eğitim Geliştirme Derneği´nin Galeri Soyut işbirliği ve Arsuz Belediyesi´nin katkısıyla düzenlenen Galeri Soyut Sanatçı Buluşmaları´na katılan sanatçıların eserlerinden oluşan resim sergisi, İskender Sayek Kültür Evi´nde açıldı. Sergi, 30 Haziran´da başlayan çalıştay süresince üretilenlerin yanı sıra sanatçıların Füsun Sayek Sağlık ve Eğitim Geliştirme Derneği Burs Fonu yararına bağışladıkları eserlerden oluştu.
Bu yıl Arsuz´da gerçekleştirilen çok kültürlü, farklılıkların beslediği birlikte üretimle, yurtdışından katılanlar açısından biraz da aidiyetlerine dönüş imkanı da veren Galeri Soyut Sanatçı Buluşmaları´nın son günü açılan sergi, iki dönem halinde sanatseverlerle buluşacak. Prof. Dr. İskender Sayek, serginin 17 Temmuz´a kadar 17.00-20.00 saatleri arasında açık kalacağını, Ağustos ayında yapılacak Füsun Sayek Sağlık ve Kültür Etkinlikleri süresi içinde de gezilebileceğini belirtti.
Sayek: Öğrenci bursu 29´a ulaştı
Sağlık alanının yanı sıra sanat ve kültür programıyla da etkinlikleri bölgede bir çekime dönüşen Füsun Sayek Sağlık ve Eğitim Geliştirme Derneği´nin burs fonuyla 29 öğrenciye ulaştıklarını belirten İskender Sayek, her yıl arttırarak bursiyer sayısının 50´ye ulaşmasını hedeflediklerini, ancak derneğin geliriyle bu hedefe ulaşmanın biraz zamana ihtiyaç gösterdiğini ifade etti. Arsuz´daki Sanatçı Buluşması´nın 7 kuruluş tarafından desteklendiğini hatırlatan Sayek, bu yıl da etkinlikleri bir sanat çalışmasıyla başlatmayı kararlaştırdıklarını, Galeri Soyut´la dernek ve burs fonu yararı üzerine yapılan görüşmelerin çalıştayın Bodrum´dan Arsuz´a çekilmesini sağladığını kaydetti.
Subaşı: Hayata bakışa bir pencere açabilmek…
Galeri Soyut´un kurucusu Memet Subaşı, 30 Haziran-6 Temmuz tarihleri arasında Arsuz´da gerçekleştirilen çalıştayın 2 yıl önce adımı atılan projenin devamı olduğunu söyledi. Manavgat Kızılot´ta başlatılan ilk çalıştayı geçen yıl Bodrum Gündoğan buluşmasının izlediğini, 3. çalıştayı da ‘Türkiye´nin çok özel bir coğrafyası ve inanılmaz bir kültür zenginliğine sahip´ olarak tanımladığı Arsuz´da tamamladıklarını kaydeden Subaşı, yurtiçinden ve yurtdışından sanatçıların katılımıyla çalıştayda seçkinin hem üslup hem ele alış bakımından çok farklı yaklaşımları kendi içinde barındırdığına dikkat çekti. Çok zengin bir üslüp ve dilin birlikte üretim yaptığı bir ortamda gerçekleşen Arsuz buluşmasıyla ilgili Subaşı şunları kaydetti: “Buluşmanın bir karşılığı da gittiğimiz bölgede ilgili sanat izleyicileri ile kültürel açıdan ilgi duyan sanatseverlerle bir tür buluşma, onların sorularına cevap bulabilmelerini belki sağlamak ya da hayata bakışlarında yeni pencereler açabilmek, mümkünse kapılar açabilmek ve o kapılardan geçebilmelerini sağlamak. O anlamda bu çalışmalarımızın adı sanatçı buluşmaları.”
Başara: Çalıştay yeni kapılar açıyor
MKÜ´nün Güzel Sanatlar Fakültesi´nin kuruluş çalışmasında Prof. Dr. Olcay Kırışoğlu´nun yardımcısı olarak görev yaptığı 1999-2002 yılları arasında Antakya´da 3 yıl yaşayan İstanbul Gedik Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hayriye Koç Başara da Arsuz´daki Sanatçı Buluşmaları´na katılan sanatçılar arasındaydı. Çalıştayda katılımcıların ufkunu açan yaklaşım, çalışma, ekol ve hikayelerin de paylaşıldığını kaydeden Başara, bu sürecin çalışmalarına etkisini ise şöyle anlattı: “Burası güneşli bir alan ve ağaçların gölgesi düşüyor, sürekli resme yansıyordu. Sonunda pes edip gölgeyi de resme kattığım zaman bu iş oldu, resmin çözüldüğünü farkettim. Etrafın da katkısını hem insanın doğanın, hem havanın katkısını almayı tekrar öğreniyorsunuz. Etkileşimli bir ortam oluştu. Bu da çok öğretici tabi ki. Burada yaptığım şeylerin bundan sonraki resimlerime de etki edeceğini düşünüyorum. Yeni kapı açıldı anlamına geliyor bu.”
Bengisu Muazzez Kurtuluş: Harika bir deneyimdi
Daha önce katıldığı çalıştaylardan farklı olarak Arsuz´u ‘bir kültürü yerinde yaşamanın farklı duygusuyla´ birlikte değerlendiren ressam ve eğitimci Bengisu Muazzer Kurtuluş, “Hem mekan çok mistik. Mekanın ruhu bize işliyor. Çok eski bir mekan, geçmişi olan, halen aktif olarak kullanılan ama geçmişini her yerinden hissedebiliyorsunuz. Benim için harika bir deneyimdi. Her zaman resim yapıyoruz, zaman zaman çalıştaylara katılıyoruz ama dernek adına yapmış olmak, burada bulunmak, bu atmosferde üretmek, bütün kültürlerin barındığı, kültürel mirası atmosferde hissederek çalışmak çok keyifliydi” dedi.
Adem Başpınar: Belki Yine Gelirim
Farklı mekanlarda duvar resimleri ve mitolojik motifleriyle bilinen isimlerden Adem Başpınar´ta çalıştayla ilk kez Arsuz ve Hatay´a gelenlerden. İzlenimlerini ve ilk kez geldiği Hatay´ı sorduğumda Ahmet Telli´nin, “Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz / Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün...”dizelerini hatırlatan Başpınar, çalıştaya ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Burada farklı disiplinde, farklı edinimlere sahip insanlar var. Onlardan birşeyler öğreniyorsunuz, kulak doygunluğu, sanat üzerine yaşıyorsunuz. Benim için çok verimli geçti. Bir de Arsuz´un çok sıcak bir halkı var.”
Necmettin Özlü: Kıtlık döneminde sanatın değeri…
“Burada çalışmak güzel bir şey, yararlı oluyor. Teknikleri konuşuyoruz, sanat tartışıyoruz. Beklediğimizden daha çok ilgi gördük burada. Yeni tanışıklıklar oldu, sohbetler yapıldı. Sanat önemli bi şeydir biliyorsunuz. Özellikle de bu kıtlık dönemlerinde sanatın değeri daha da artıyor. O bakımdan Sayek derneğine ve galeri soyut´a teşekkür etmemiz lazım bize bu fırsatı verdiği için.”
Sertap Yeğin´den ‘yurt gezileri´ benzetmesi
Ressam Sertap Yeğin, Galeri Soyut tarafından bu yıl 3. kez gerçekleştirilen ‘Sanatçı Buluşmaları´nı 1938´de ‘sanatın kendi potansiyelini yaratmak üzere, halka yabancılaşmayı önlemek, sanat politikasında kendi kültürüne dönme´nin amaçlandığı ve 2. Dünya Savaşı´nın etkisiyle 1943 yılında sonlandırılan ‘ressamların yurt gezileri´ projesiyle taşıdığı paralelliğe dikkat çekti. Bedri Rahmi Eyüboğlu, Hikmet Onat, Abidin Dino, Elif Naci, Avni Arbaş, İbrahim Çallı´nın da katılımcıları arasındaki bu programın kazanımlarına dikkat çeken Sertap Yeğin, Sanatçı Buluşmaları ile de gidilen bölgenin atmosferinin, tarihinin değerlerinin üretilecek çalışmalara yansıyabileceğini vurguladı. Yeğin, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ressamlar Türkiye´nin farklı bölgelerine gönderiliyorlar, o bölgede belli bir süre üretim yapıyorlar. Sanatçılar döndüklerinde o çalışmaları resim heykel müzelerinde sergileniyordu. Bu aslında Türk sanatı için hem de kişi için o kadar önemli bir etkinlikti ki… Biraz oradan hareketle nasıl canlandırabiliriz diye düşündük. Bunun izlerini şimdi belki kimse görmeyebilir ama, ileride daha net bir şekilde gözükecek. O atmosferi bir hafta yaşayıp oranın geçmişini biraz hissedip o doğrultuda işler üretilecektir.”
Paris´ten Arsuz´a ‘kantin kaçamağı´ tadı
36 yıldır Fransa´da yaşayan çalıştayın katılımcılarından ressam Hasan Saygın, 3 haftalık Türkiye programının bir haftasında çalıştaya katılmak üzere Arsuz´daydı. Türkiye´ye ile sanatsal bağını son iki yıldır sergi çalışmalarıyla yeniden kuran Hasan Saygın, önceki yılın ardından ikinci kez sanatçı buluşmalarına katılan isimlerden. Saygın, “Arsuz´u tanımıyordum, çok sevdim. İnsanlarını da karakter olarak çok sevdim” dedi.
Sayek Kültür Evi bahçesinde 5 gün süren çalıştay ve birlikte üretme sürecini üniversite yıllarında derslerden yapılan kaçamakla kantinde buluşmaların tadıyla açıklayan Saygın, “Bu çalıştay ortamı da o tadı veriyor. Burada çalıştay olarak resim yapmamıza rağmen sanki tatildeyiz. Tanışıyoruz, kaynaşıyoruz, paylaşıyoruz” diye konuştu.
Meryem Yıldırım: Sanat sokağımız olmalı
Arsuz Buluşması´nın 7 destekçi kuruluşundan Yükseliş Koleji öğretmenlerinden Meryem Yıldırım, “Burada olmak onur vericiydi. Çok değerli sanatçılarımızla birlikte çalıştık. 3 yağlıboya tablosu çalıştım” diye konuştu. Arsuz´da yaşanan atmosfer ve bu tür etkinliklerin İskenderun´da sürdürülebilir olmasını arzu ettiklerini söyleyen Yıldırım, bunun belediyelerin sorumluluğuyla gerçekleşebileceğine işaret etti. Yıldırım, İskenderun´da bir sanat sokağı ihtiyacına dikkat çekerek, ilgili kurumların dikkatini çekmek istediklerini söyledi.
Levent Oyluçtarhan´dan ‘paylaşım´ vurgusu
Sanatı insanları, halkları birleştiren ortak nokta olarak tanımlayan ressam Levent Oyluçtarhan, sanatçılar olarak da biraraya gelmenin mutlu olma noktasını oluşturduğunu kaydetti. “Alışkın olduğumuz bir ortam. Ancak Hatay´a ilk kez geliyorum. Arsuz´da bir çok kültürden, milletten insanın birarada olması hayal ettiğimiz, arzu ettiğimiz bir dünya aslında. Burada bunun bir minyatürü var” diyen Oyluçtarhan, buradaki zenginliğin bütün dünyaya yayılmasını zor görünse de umut ettiklerini söyledi.
Oyluçtarhan, şöyle konuştu: “Bu ortamda bir aura, bir enerji birleşmesi var. Her insanın, her
sanatçının çalışma disiplini farklı. Aynı zamanda sanatçıların farklı karekter yapısı var, herkes kendi dünyasında yaşar aslında. Bu karşın güzel bir paylaşım oluyor.”
Sümeyra İlhan´dan ‘süreçlere tanıklık ve etkileşim´
Çalıştayla ilgili değerlendirmesini etkileşim kavramıyla açıklayan akademisyen ve ressam Sümeyra İlhan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Çok keyifli bir çalışma ortamı. Arsuz´u çok sevdik. İnanılmaz keyifli bir
çalışma gerçekleşti. Ekibin kendisi çok güzeldi. Herkes kendi tavrında, kendi üslubuna yakın çalışmalar yaptı. Akademisyenler, Saleri soyut sanatçıları… karma bir çalışma grubu oldu. Ben Kastamonu Üniversitesi´nde araştırma görevlisiyim. Kastamonu´dan katıldım. Herkesin yaratma süreci farklı ve tüm süreçlere tanıklık edebiliyorsunuz. Öncesinde anlamlandıramadığımız bir çalışmanın sürecine şahit olduğunuzda hem birbirine katkı sağlayan bir çok sanatçı oldu. Çoğu tekniğin nasıl uygulanabilirliğini görme şansı oldu. O anlamda çok büyük ve olumlu yönde bir etkileşim oldu. “
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55