Akın Bodur/İskenderun
İskenderun'un, İsmet İnönü Mahallesi Şahin Tepesi mevkiindeki tahliyesi istenilen üç binadaki 46 konut sahiplerinden Mükremin Kurtcephe, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Hatay İl Müdürlüğü’nün rezerv alan kararını Hatay İdare Mahkemesi'ne taşıdı. Kurtcephe, depremden 20 ay sonra, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Hatay İl Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde 'rezerv alan' olarak gösterilen ve Hatay Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü görevliler tarafından da apartmanların giriş kapısına asılan 'Rezerv Yapı Alanı İçerisinde Bulunan Binaların Tahliye Edilmesine Dair İlanen Tebligatı'na ilişkin yürütmenin durdurulmasını, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün rezerv alan kararının da iptalini istedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Hatay İl Müdürlüğü, 6 Şubat depreminden 20 ay sonra aldığı kararla İsmet İnönü Mahallesi'nin Şahin Tepesi mevkiindeki üç binadaki 46 konut bulunduğu alanı, geçtiğimiz günlerde 'rezerv alan' ilan etmişti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün kararı üzerine, Hatay Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü görevlileri de 18.10.2024 tarihinde binaların girişine astığı Rezerv Yapı Alanı İçerisinde Bulunan Binaların Tahliye Edilmesine Dair İlanen Tebligatı' ile binaların yıkılmak üzere 30 gün içerisinde boşaltılmasını istemiş, binaların insandan ve eşyadan tahliyesinin sağlanmaması halinde, kilitli olan kapıları açmak dahil olmak üzere kolluk kuvvetlerinin de yardımıyla Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından yapılacağı ifade edilmişti.
“Karar, rezerv yapı alanın sahip olması gereken unsurları içermemekte”
Hatay İdare Mahkemesi Başkanlığı’na sunmak üzere İskenderun Asliye Hukuk Hakimliğine verdiği dava dilekçesinde, Hatay Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü görevliler tarafından apartmanların giriş kapısına asılan tebligata ilişkin yürütmenin durdurulmasını, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Hatay İl Müdürlüğü’nün rezerv alan kararını da iptalini isteyen Mükremin Kurtcephe, "Bir alanın rezerv yapı alanı olarak tespit edilmesi işlemi idari işlem niteliğinde olup, idari işlemlerin sahip olması gereken unsurları içermesi gerekmektedir. İki tane 20, bir tane 6 daireli apartman kapısını yapıştırılan yazıda, 6306 sayılı yasanın rezerv alan ilanı gereklerinin unsuru görülmemektedir" ifadesine yer verdi.
“20 aydır görmediğimiz yetkililer, tebligat asmış”
Depremden aylar sonra İsmet İnönü Mahallesi 3126 ada ve 1 nolu parseldeki evlerinin rezerv alanı ilan edildiğini belirten Kurtcephe, "Binamız 'az hasarlı' görüldüğünden o günden beri içinde oturmaktayız. Kaldı ki az hasarlı raporuna itiraz edenlerin incelememesi sonucu yine 'az hasarlı' sonuç elde edilmiştir. Apartmanımızın karşısındaki altı katların 7-8 bloğu deprem günü yıkılmış olup, demir filizleri toplanıldı, eğitimsiz kepçeciler tarafından elektrik, doğalgaz su ve altyapıya zarar verildi, günlerce mağdur edindik. Halen de edinmekteyiz. O zamanlar ve şimdi de yanımızda göremediğimiz yetkililer, 20 aydan beri alt katlı apartmanın demirlerini tırlara yükleyip götürdüler. O günden beri, ev yapılması yönünde bir kazma vurulduğunu görmedik. Etrafları çevrilmiş öylece dururken, bizim sapa sağlam direnen apartmandan karot örneği bile alınmadan rezerv alan ilan edilip yıkmaya çalışma isteklerindeki mantığı anlamakta zorlanmaktayız" ifadesine yer verdi.
“Hukuksuz işleme mahkemenin 'dur' diyeceği inancındayız”
Kurtcephe, dava dilekçesine şöyle devam etti: "Yasa tanımazlıkta sınırlarını zorlayan, 'ben yaptım, oldu' zihniyet ile hareket eden yetkilerin, hukuksuz işlemine mahkemenizin 'dur' diyeceği inancını taşımaktayız. Karşımızdaki yıkılan altı kat apartmanları yapsınlar, biz oraya taşınalım, bizim de yeri yapmak üzere yaksınlar, kimse itiraz etmez. Bu havada doğalgazlı evimizi boşaltıp, nereden ev bulup, kirasını nasıl ödeyip, ne zaman taşınacağız? Okula giden öğrencilerimizi ne yapacağız?Davalı idarenin hukuki dayanaktan yoksun bu kararının uygulanması halinde telafisi zor zararlara neden olacağından, yargılama sonuna kadar yürütmenin durdurulmasını ve kararın iptal edilmesi talep ediyorum."
"Evinizi boşaltın" tebligatı kapıya asılmıştı
Hatay Kentsel Dönüşüm Müdürü İsmail Ceylan ve Kentsel Dönüşüm Şube Müdürü Caner Beklen imzasıyla tebliğ edilen 'binaların tahliye edilmesi' tebligatında şunlara yer veriliyor: "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca Hatay ili sınırları içerisinde bulunan aşağıdaki listede yer alan yapıların bulunduğu alan 6306 sayılı kanun kapsamına alınmış olup, söz konusu yapılar hakkında 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6/A maddesi uyarınca Hatay Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü'nce re'sen tahliye işlemleri yapılacaktır. Belirtilen sebeplerle 18.10.2024 tarihine itibaren 30 gün içinde binaların insandan ve eşyadan tahliyesinin sağlanması gerekmektedir. Bu sürede binanın tahliye edilememesi durumunda 6306 sayılı kanunun 6/A maddesinin (3) fıkrası uyarınca, kilitli olan kapıları açmak veya açtırmak dahil olmak üzere 'tahliye ve yıktırmaya' yönelik iş ve işlemler, gerektiğinde kolluk kuvvetlerinin de yardımıyla Kentsel Dönüşüm Başkanlığınca yapılacak veya yaptırılabilecektir."
“Karar alıcılar, empati yapmalı”
Hatay Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü görevliler tarafından da apartmanların giriş kapısına asılan 'Rezerv Yapı Alanı İçerisinde Bulunan Binaların Tahliye Edilmesine Dair İlanen Tebligatı'nın yanına yürütmenin durdurulması ve rezerv alan ilanı kararının iptali için Hatay İdare Mahkemesi'ne yaptığı başvuru dilekçesini asan Mükremin Kurtcephe, karar alıcıların, toplumu iyi yönetmek için orada bulunduğunu unutmaması ve toplumla empati yapması da gerektiğini söyledi.
“Rezerv alandan çıkarılan 120 konutun yerine, 46 konut ilavesi tesadüf mü?”
18 Ekim'de 'evinizi boşaltın tebliğatı'nın kapıya asıldığını anımsatan Kurtcephe, "6 Şubat depremlerinin üzerinden 21 ay geçti. Bu sürede, depremde yıkılan evleri yapıp, depremzedelere teslim edemeyenler, bize, 'hasarsız' ya da 'az hasarlı evi boşaltın, rezerv alan ilan ettik' diyor. Mülkümüz üzerine keyfi karar alınmış" değerlendirmesinde bulundu. Kurtcephe, "İnsanların yaşamıyla, hayatıyla bu kadar kolay oynanamamalı. Anayasal güvence altında olan mülklerin, kişilerin elinden alınması, birkaç bürokratın iki dudağı arasında olamamalı. Hukukla hiçbir şekilde bağdaşmayan ve depremden 20 ay sonra, mülk sahiplerinin müteahhitle anlaşılması üzerine yıkılmış karşımızdaki 120 konutun, rezerv alandan çıkarılması sonrasında ve yan alandaki sağlam ya da az hasarlı olan 46 konutun, rezerv alana dahil edilmesinin kararı bu kadar kolay verilememeli. Kendi evlerinden çıkmaya zorlanan insanların, yeniden yapılacağı belirtilen evlerine sahip olmak için milyonlarca lira borçlandırılamamalı. Verilen kararlarla, insanların kendi evlerinden çıkıp kiracı olmaları ya da konteynerde yaşamalarının kararını bazı inşaatların rezerv alandan çıkarılması sonrası verilememeli. Ve bu durumun bir tesadüf olabileceği düşünülmemeli" dedi.