Sadet Berkyürek/İskenderun
Türkiye´nin önemli bestekarlarından Hafız saadettin Kaynak, Ayna İskenderun Kültür Sanat Derneği´ndeki etkinlikte anıldı, Kaynak´ın besteci yönüne dikkat çekildi, yorumculuğu değerlendirildi. Sadettin Kaynak´ın yaşadığı dönemin özellikleri, Türk Müziği´ndeki yerinin de ele alındığı etkinlikte Deniz Çağdaş Musiki Cemiyeti üyeleri Yusuf Erdoğdu sunumu ve sesiyle, Hilmittin Deşer yorumuyla destek verdiği etkinlikte Sabit İfrazi uduyla, Bilgi Oğuz kemanıyla, udu ve yorumuyla Zeki Kaysar Sadettin Kaynak´ın eserlerini seslendirdi.
Deniz Çağdaş Musiki Derneği Başkanı Mehmet Kuseyirli ve üyelerinin de katıldığı etkinlikte Sadettin Kaynak´ın makamlar arasındaki geçişleri de ustalıkla kullandığı eserlerinden de örnekler veren grup, Yeşil gözlerini ufkuma ger ki, Enginde yavaş yavaş, Ela gözlerine kurban olduğum, Son ümidim de bitti kuş gibi uçtu gitti, Bir rüzgardır gelir geçer sanmıştım, Gönlün seher yeli gibi, Dertliyim ruhuma hicran sardım da yine eserlerini katılımcılarla birlikte yorumladı.
Sadullah Çağlar´ın sunumuyla başlayan Atatürk´ün Sadettin Kaynak´ın Atatürk´le anılarına da yer verilen etkinlikte, Yusuf Erdoğdu, Kaynak´ın bestekar kimliğinden önce ses sanatçısı yönüne dikkat çekti. Erdoğru şöyle konuştu: “Sadettin Kaynak hocamızın son dönem Türk musikisi bestecilerinin en büyüklerinden olduğu konusunda herkes birleşir. Belki şarkıları en çok çalınıp okunan bestecidir. Radyo repertuarında pek çok bestesi bulunmaktadır. Anmalarda sanatı üzerine yorumlar yapılır ama, önemli bir özelliği unutulur. Nedense bir kaç kelimeyle de olsa dile getirilmez. Sadettin Kaynak özellikle bir gazelhan ve hanendedir. Bir ses sanatçısı olarak 1926-1935 arasında doldurduğu taş plakları koleksiyonlardadır. Besteci olarak anılıp sevilmesi okuyuculuğu bıraktığı yıllardan sonradır” diye konuştu. Hafız hanende kuşağının son önemli temsilcilerinden olduğunu da sözlerine ekleyen…. “Bu yüzyılın başlarında Sami Osman Aşir gibi büyük ustaların varlığıyla doruğa ulaşan bu gelenek Cumhuriyetle değişime uğramış, başka Münir Nurettin Selçuk olmak üzere hafızlık geleneğinden geçmemiş yeni bir okuyucular kuşağı yetişmiştir. Hafızlar çoğunlukla camii musiki alanında yetişirlermiş, eğitilirlermiş.