Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, katıldığı televizyon programında gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirme yaptı. Irak´ın Gara bölgesinde şehit edilen 13 kişi için başsağlığı dileğinde bulunan Başkan Savaş, “Ülkemizin selameti, huzuru için yurtdışında operasyon yapanken şehit olan 2´si güvenlik görevlisi 13 şehidimiz var. Rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağolsun” dedi.
Sırası gelenler mutlaka aşılansın
Koronavirs salgını ve mücadelesiyle başlatılan programda gelişmelerle ilgili bilgi de veren Başkan Savaş, Hatay´da vaka sayısında düşüş yaşandığını, koronadan ölüm oranında da düşüş gözlemlediklerini kaydetti. Koronavirüse bağlı günde 5-6 ölüm vakasının yaşandığını ifade eden Savaş, “Kasım ayı ortasından itibaren yükselen, ocak ayında pik yapan, Şubatta düşmeye başlayan bir trend vardı. Düşmeye başlayan trend sabit kalmış durumda. Günde vakadan dolayı 5-6 kaybımız oluyor. Sinsi ve akıllı bir virüs, hangi tarafınızda sıkıntı varsa sizi oradan vurabiliyor ve vücudun iflasına kadar götürebiliyor. Bu nedenle korunma refleksimizi ön planda tutmaya devam edeceğiz, virüsü kapmamak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Aşılamayı tavsiye ediyorum. İmkanı olanlar, sırası gelenler mutlaka aşılansın. En azından antikor seviyesini yükseltecektir” diye konuştu.
Kamusal alanda aşı sorulabilir
Tartışılmasına karşın ‘en kestirme yol en doğru yoldur´ yaklaşımını aşı için de önerdiklerini ifade eden Başkan Savaş, kendisinin de aşı olduğunu söyledi, bir süre sonra kamusal alanlara girişlerde aşı bilgisinin sorulmasının başlatılabileceği uyarısında bulundu.
Türkiye´nin pandemi sürecini yönetmesini ‘ortanın biraz altında´ olarak değerlendiren Başkan Savaş, ekonomik kayıplara dikkat çekerek, zarar gören kesimlerin desteklenmesinin şartına işaret etti, bunun için bir konsorsiyum önerisinde bulundu. Savaş, şunları söyledi: “Bir yıldır esnaf ya kepenk kapattı, ya da siftah etmeden dükkanını açıp kapatıyor. Bunun vergisi, kirası, elektriği, suyu, stopajı, sigortası, çalışanı var. Çok cüzi paralarla bu olmaz. Hükümetin destek olması lazım. Çünkü felç olmuş bir sistem sözkonusu ve bir yıldır jant üzerinde gidiyor. Bu insanlara herkes kendi kadrince destek olması lazım. Ben daha önce de çağrı yaptım. İşin içinde bilim ve sağlık varsa bu işin siyaseti olmaz. Bu sağlık sıkıntısından dolayı kapanan ve kapattırdığımız bütün işyerlerinin zararının bütünün değil bekli ama onların hayatta kalıp pandemiden sonraki süreçte yollarına devam edebilmeleri için destek olmamız lazım. Bunun iktidardan başlaması lazım. Herkesi bu görev etrafından birleştirmesi gerekir. Eğer bunu yaparlarsa biz de 3-5 ay elzem olmayan birtakım hizmetleri rölantiye alıp, insanlarımızın yanında oluruz. Hatay´da 50 bin civarında geçinme sınırının altındaki bu insanlarımıza destek olmaya çalışıyoruz. Olay sadece servisçiler, berberler, minibüsçüler değil, mobilyacı esnafı değil… herkesin kadrince destek vermesi lazım ve hep birlikte yapmamız lazım. Biz Hatay Büyükşehir Belediyesi olarak söyle bir konsorsiyumda gücümüz nispetinde varız. Ama sadece bir kurum, bir kuruluş, bir özel sektör, dernek, kooperatif olursa güvenirliliğimiz kalmaz. Esnaf kuruluşlarının Ankara´da çok parasının olduğunu düşünüyorum.”
“Cami yeri için ‘biz anlaştık´ dediler”
Arsuz merkezindeki cami projesiyle ilgili görüşünün sorulması üzerine Başkan Savaş, Hatay Büyükşehir meclisinde alınan kararın Hatay Valisi Rahmi Doğan, Milletvekili Suzan Şahin ile Belediye Başkanı Asaf Güven´in ‘anlaşmaları´ doğrultusunda olduğunu vurguladı. Savaş, şunları söyledi: “O konuyu az çok biliyorum. Sayın valim bu konuda aradı, bilgilendirdi. Hem Arsuz ilçe belediye başkanımız, hem de İskenderun milletvekilimiz Suzan hanım geldiler, konuyu konuştuk. Mecliste de tartıştık. Konu ibadet yeri olunca çok hassas konu ve bu hassas konuyu işlerken de itinayla ve nezaket çerçevesinde işlemek gerekir. Bence meclis bunu çok iyi yaptı. Orada sayın valimizin de ifade ettiği, sayın belediye başkanımızın, sayın milletvekilimizin de ifade ettiği konu şu; ‘biz anlaştık´ dediler. ‘Yer ve şekil konusunda biz anlaştık´ dediler. İmar komisyonu da konuyu çalışıp gelmişti. Daha sonra Canan bey bu konuda belli çekinceleri olduğunu ve bir işadamımızın oraya yakın ve daha uygun bir arsası olduğunu, isterinse verebileceğini söyledi. Bütün grup başkan vekillerimizin görüşünü aldım. 4 grup başkan vekilimizin de görüşü gayet net, şeffaftı. Ben de sonuç itibariyle şunu rica ettim meclisten: Madem sayın valimiz, belediye başkanımız, milletvekilimiz bu konuda belli bir çerçevede buluşmuş, biz de karara bağlayalım. Ama Canan (Karaciğer) beyin ifade ettiği yer konusunda eğer bir mutabakat sağlanır, hayırseverimiz o yeri verirse biz mutabakat çerçevesinde meclisi hızlı bir şekilde olağanüstü toplantıya davet ederiz, o konuda da elimizden geleni yaparız. Konu inanç boyutuna geldiği zaman hakikaten çok hassas oluyor, özellikle de kötü niyetli kişiler için de malzeme oluyor. Bence meclis çok sağduyulu davrandı. Hem grup başkan vekillerine hem meclis üyelerine teşekkür ediyorum.”
Önerilen alternatif alanla ilgili Vali Doğan, Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven ile milletvekillerinin yeniden ortak bir görüşe ulaşmaları durumunda meclisi olağanüstü toplantıya çağıracaklarını aktaran Başkan Savaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “3 günlük mesele. Meclisi toplar yeni bir karar alırız. Zaten imar komisyonu da konuyu biliyor. Daha uygun şartlarda, bir yer varsa onu değiştiririz, önemli değil. Canan beyin söylediği, yeşil alanının ancak 500 metre mesafe kaydırılabileceği konusu doğrudur. Ama kamu işleri okul, hastane, başka ibadet yerleri, resmi bina sözkonusu olduğunda esneklik olabiliyor. Toplumun ortak bir menfaati varsa ve işin içerisinde şahsi rant olmayınca bizi denetleyen kurumlar Sayıştay, gelen müfettişler veya mahkemeler daha müsamahakar davranabiliyor. Konunun esas, doğru yanı kişisel rantı önlemektir. Karar meclisten sayın valimizin, sayın başkanımızın anlaştığı doğrultuda çıktı. Ama farklı şartlarda daha uygun yer, herkesin mutabakatta kalacağı yer olursa niye olmasın. Sıkıntı yok. Olağanüstü toplarız, meclis de gelir hızlı bir karar alabilir. Ben inanç konusunda ‘Allah kardeşi kardeş yaratmış, cebini ayrı yaratmış´ derim. Ama hiç kimse anne babasını seçme, hiç kimse ‘ben doğarken şu dinden, mezhepten doğacağım deme şansına sahip değildir.”
Satışla ilgili paylaşımları eleştirdi
Antakya´daki fuar alanıyla ilgili satış yetkisini içeren kararın 2016´da çıkartıldığını, Ocak ayı meclisinden önce Kırıkhan ve Antakya belediye başkanlarının kendisinden satışın durdurulmasını talep ettiklerini, kendisinin de talebi olumlayarak satışın durdurulması talimatını verdiğini hatırlatan Başkan Savaş, ancak konunun meclis oturumuna önerge olarak getirilmesini güvensizlik olarak yorumladı ve üzüldüğünü aktardı. Konuyla ilgili milletvekillerinin sosyalmedya paylaşımlarındaki yaklaşımlarını da eleştirdi.
Başkan Savaş´ın ele aldığı konular özetle şöyle: 'Antakya´da Vakıf İşhanı´nın olduğu alanı bir kent meydanı olarak değerlendirmek istedik. Bu çabalarımız mahkemelerden geri döndü. Söz konusu alan için talep edilen bedel bizi aşıyor. 19 yıldır devlet bütçesini yöneten hükümet bu alanı Hatay halkına kazandırabilir.
Antakya Atatürk Stadı´ının yıkılmasından yana değilim. Stadın yeri, altı otopark, üzeri gençlik merkezi, engelli eğitim merkezi ve yeşil alan olarak düzenlenebilir. Çok amaçlı bir kent meydanı olur. Alanı bize verirlerse projemizi hemen hayata geçiririz.
Sebze hali ile ilgili proje ve yapılacağı arsa dahil tüm hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Sebze halinden çok tarım ve ticaret merkezi olarak hizmet verecek bir yer yapacaktık. İlgili bakanlığın sebze halleriyle ilgili net tutumunu bilmemiz gerekiyor. Elimizden alınacak bir yere kaynaklarımızı yatıramayız.
HADO ile ilgili çalışmalarımızın önemli bir kısmını ve gümrük sahasının yapımını tamamladık. Resmi yazışmaların durumuna göre en geç Haziran´da bu projemizi bitirmeyi hedefliyoruz.
İskenderun merkezde parkomat uygulamasını iptal ettik. Hiç kimseden para alınmayacak, almaya kalkan olursa hemşehrilerimiz şikayet etsinler.'