Tarih: 20.06.2020 17:57

´Savunmayı koruma´ yürüyüşü

Facebook Twitter Linked-in

Hatay Barosu´nun dün Antakya´daki Hatay Adliyesi önünden başlattığı adalet yürüyüşü, bugün de İskenderun´da sürdü. İskenderun Adliyesi önünden İbrahim Karaoğlanoğlu ve Şehitpamir caddelerini takip ederek Atatürk Anıtına ulaşan Hatay Barosu üyeleri, Atatürk Bulvarı, Tayfur Sökmen Bulvarı ve Prof Dr. Muammer Aksoy Caddesi üzerinden yürüşüşünü sürdürdü.

Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, İskenderun Adalet Sarayı önünde 'Savunmaya dokunma' yazılı dövizin arkasında yaptığı açıklamada, dünya ve ülkede yaşanan salgın nedeniyle toplumsal ve mesleki sorunların zirve yaptığını, herkesin sağlık ve ekonomik kaygılarının en üst düzeyde olduğu bir dönemde, iktidarın baroların yapısını ve seçim sistemini değiştirmeye yönelik yasa değişikliğine ilişkin tartışmasını endişe ve hayretle izlediklerini ifade etti. Dönmez, Ankara yürüyüşünün 41 baro başkanı tarafından gerçekleştiğini, sağlık sorunları nedeniyle yürüyüşe katılamayan 12 baro başkanının da Ankara´daki toplantıya katılacağını belirtti.

'Yargılama faaliyeti tekel bir faaliyettir'

Yürüşüye eşlik etmek isteyen Hatay barosu üyesi avukatları birlikte yürümeye davet eden ve yürüyüş sırasında araçların kornalarla, insanların da alkışlarla destek verdiği yürüyüş öncesinde konuşan Dönmez, iktidarın baroların siyaset yaptığını öne sürdüğünü ve meslek örgütlenmesi kabuğuna çekilmesini istediğini anlatarak, 'İllerde birden fazla borunun olması istemi de dillendirilmektedir. Baro faaliyetleri yargısal faaliyetler içerisinde yer almaktadır. İktidar, ´tek devlet, tek millet, tek bayrak´ söylemini sürdürürken, sıra baroları gelince ´ama çok baro´ demektedir. Oysa yargılama faaliyeti tekel bir faaliyettir. Ve barolar yargısal faaliyet içerisinde yargının 3 sac ayağından biridir. Barolar memur değil, bağımsız ve özgürdür. Avukatlık Kanunun 76. ve 94. maddeleri, barolara hukuka aykırı durumlar, hak ihlalleri, kadın ve çocuk haklarının korunması gibi konularda müdahale yükümlülüğü vermiştir. barolar siyaset yapıyor ama bunu salı günleri meclis salonlarında grup toplantılarında birbirlerini işaret eder gibi el sallayarak değil, kanunun verdiği sorumluluk kapsamında yapıyor' dedi.

'Baroların ses çıkarması, iktidarı rahatsız ediyor'

İktidarın bir vücudun beyin ve kalbine saldırması gibi barolara saldırdığı benzetmesini yapan Hatay Barosu Başkanı Dönmez, 'Baroların da saldırıya uğrayan insan vücudu gibi bitkisel hayata girmesini istiyorlar. baroların, ifade özgürlüğü, gazetecilerin tutuklanması, bir twit nedeniyle tutuklamalara karşı ses çıkarmamasını istiyorlar. Çünkü baroların ses çıkarması, iktidarı rahatsız ediyor. Bunlar da yurttaşları rahatsız ediyor. Ancak iktidar bizim ilgi alanımız değil. İlgi alanımız, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları gibi yaklaşımlardır. Baroları susturamayacaklar. biz de bunun için yürüyoruz' diye konuştu.

Baro düzenlemesini, salgın ve ekonomiden daha öncelikli görüyorlar

Dönmez, baroların yürümesine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: 'Şu an Türkiye´de bu kadar ciddi sağlık sorunları varken ve ekonomik olarak herkes bir adım ötesini göremezken, baroların yapısı ile ilgili düzenlemenin bu koşullardan daha da öncelikli olarak ve hava kadar, su kadar, ekmek kadar acil ve elzem bir düzenleme olup olmadığını soruyor herkes. Türkiye´de şu an baroların yapısı ile ilgili düzenleme sağlık ve ekonomik kaygıların üstünde midir ve bunlar kadar acil midir? Baroların yapısını bu kadar acele olarak TBMM´ye sevk etmeyi gerektirecek sebep nedir? 80 baro başkanı ve Türkiye Barolar Birliğinin ortaklaşa kamuoyuna yaptığı 19 Mayıs 2020 ve 1 Haziran 2020 açıklamaları ile siyasal muhataplara yasa teklifin geri çekilmesi, sonrasında sağlık sorunları ve ekonomik sorunların aciliyetini ve önceliğini kaybettikten sonra, mesleğin birikmiş sorunları da dahil olmak üzere tüm sorunların çözümü için müzakereye ve konuşmaya hazır olduğumuzu ifade etmiştik. Ancak geçen zaman içerisinde Baroların yapısını değiştirme irade ve düşüncesinde bir gerileme olmadığını, görsel ve yazılı basına yansıyan haber ve bilgilerden anlamaktayız. 1 Haziran 2020 tarihli ortak açıklamada; ´Bizler, müzakere ve diyalog kanallarının açılacağına inanıyoruz. Ancak kapalı tutulması halinde demokratik hak arama özgürlüğünün tüm gereklerini yerine getireceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz´ demiştik. Maalesef taslak ile ilgili tüm diyalog girişimlerimiz karşılık bulmadı ve öğrendiğimiz kadarı ile 23 Haziran 2020 Salı günü çalışma TBMM alt komisyonuna sevk edilecek. 17 Haziran Çarşamba günü kamuoyuna yaptığımız basın açıklaması ile duyurduğumuz üzere, barolarla yapılan istişare ve 17 Haziran 2020 tarihli yönetim kurulu kararı gereğince; Eylemlilik sürecine geçilmesine karar verilmiştir. Kamuoyuna açıkladığımız eylemlilik kararları kapsamında 19 Haziran 2020 Cuma günü (dün) başlayacak şekilde sadece baro başkanları olarak Ankara´ya doğru yürüme kararı aldık ve yürüleşe başladık. Ankaraya adımlarımızı atıyoruz.'

/resimler/2020-6/20/1801184028292.jpg

/resimler/2020-6/20/1803001217741.jpg




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —