İskenderun/SES
'Asgari ücretli, emekli, kamu emekçisi ve dar gelirli olan tüm kesimler günden güne hızla eriyen ücretleriyle, satın alma güçlerindeki ağır kayıplarla gündelik yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. İşsizlik, geçim derdi ve düşük ücretler artık hayatların sönmesine, ailelerin dağılmasına, çocukların çalışmak zorunda kalmasına neden oluyor. Siyasi iktidar bu tabloya karşı gözlerini yummuş ve kulaklarını tıkamış şekilde, görmek istediği hülyaya, duymak istediği nidaya kendisini kaptırmış gidiyor. Ekonomik krizin üzerimizdeki ağırlığı pandemi koşullarında taşınamayacak düzeye ulaşıyor' değerlendirmesini yapan Ünsal, yazılı açıklamasında şunlara yer verdi: 'İstatistiğin rakamlarla oynamanın en güçlü aracı olarak kullanılmasına en iyi örnek ise TÜİK´den geliyor. Yıllardır olduğu gibi çarşıda, pazarda ya da sokakta, yani hayatın en sahici yerindeki enflasyonun yanına dahi yaklaşamayacak veriler, resmi istatistik olarak karşımıza çıkarılıyor. Haziran ayı resmi enflasyon oranı üzerinden verilen zam daha maaşlara yansımadan, Temmuz ayından geçerli olmak üzere elektriğe yüzde 15, konutlarda kullanılan doğalgaza ise yüzde 12 zam yapılıyor. Siyasi iktidarın kaşıkla verdiğini kepçeyle alma politikası yıllara kıyaslandığında ise kaşığın giderek küçüldüğü, kepçenin ise devasa boyutlara ulaştığı herkes tarafından çok iyi biliniyor. En düşük kamu emekçisi maaşı; kira, yakacak, ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Maaşlarda hedeflenen enflasyon oranında değil, yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artış yapılmalıdır.'