Uluslararası hukukta kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet konusunda bağlayıcılığa ve yaptırım gücüne sahip ilk sözleşme özelliği olan ve ve 2011´de ilk imzacısı Türkiye olan İstanbul Sözleşmesi halen hedef olarak gösteriliyor. Diyanet-Sen Hatay Şube Başkanı Hasan Urhan, katıldığı bir radyo programında İstanbul Sözleşmesini ‘Türkiye için yüz kızartıcı bir kambur´ olarak tanımladı.
Beyzade Fm´de Hakan Yaman´ın sunduğu İftarın Gölgesinde programında konuşan Diyanet-Sen Hatay Şube Başkanı Hasan Urhan, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hakkında suç duyurusunda bulunan İHD, Ankara ve İzmir Barosuna tepki gösterdi, Diyanet-Sen olarak bu duruma sessiz kalmadıklarını ifade etti. Açıklamaları ‘saldırı´ olarak da tanımlayan Urhan´ın İstanbul Sözleşmesine getirdiği yorum ise kadın hakları alanında bir kazanımın yeniden belli kesimlerin hedefinde olduğu da gösterdi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hakkında suç duyurusunda bulunulması ve bu tür tartışmaların temelinde de bu sözleşmenin bulunduğunu savunan Urhan, “Diyanet-Sen ve birçok STK örgütleri olarak aile yapımıza uygun olmayan İstanbul Sözleşmesi´nin iptali için yoğun bir kulis oluşturduk” dedi.
Sözleşmenin ‘bir çok batı ülkesinde bile kaldırıldığını´ öne süren Urhan, şunları kaydetti: “Biz de devletimizden bunun ısrarla kaldırılmasını istiyoruz. Bunun iptali ile yaklaşan bayramda çifte bayram yaşatmalarını istiyoruz. Geleceğimiz açsından, ailemiz, manevi değerlerimiz açsından İstanbul Sözleşmesi Türkiye için yüz kızartıcı bir kambur olarak karşımızda duruyor. İsmine de İstanbul geçmesi ayrı bir üzüntü verici.”