SHD: Önlenebilir her ölüm sosyal cinayettir

SHD, 6 Şubat'ın ikinci yılında hazırladığı raporu açıkladı

İSKENDERUN 10.02.2025 10:57:00 0
SHD: Önlenebilir her ölüm sosyal cinayettir

Akın Bodur/İskenderun

Sosyal Haklar Derneği (SHD), 6 Şubat depremlerinin ikinci yılında hazırladığı "Deprem suçları ve yargı raporu" başlıklı raporunu basın aracılığıyla kamuoyuna açıkladı. Sosyal Haklar Derneği Genel Başkanı Melda Onur ve SHD İskenderun Temsilcisi Bülent Akbay, önlenebilecek her ölümlü olayın sosyal bir cinayet olduğunu, Bolu Kartalkaya yangını, 6 Şubat depremlerinde de bir çok kişinin önlem alınmaması nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyledi. 

Depremi anlatmanın önemli olduğunu ifade eden Sosyal Haklar Derneği Genel Başkanı Melda Onur, "Felaket sonrasını anlatmak çok daha önemli ve anlamlı" dedi. SHD'nin avukat ağırlıklı bir dernek olduğunu ifade eden Onur, Sosyal Haklar Derneği Genel Merkez yöneticileri Medine Yayman ve Hatice Şen Özköse, SHD İskenderun Temsilcisi Akbay ve derneğin İskenderun ve Hatay Temsilciliği yöneticilerinin de katıldığı basın toplantısı düzenledi.

Cafe Vera'da düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında konuşan SHD Genel Başkan Onur, ülkede yaşanan felaketlerde, mağdur olanların destekçisi ve olayların takipçisi olduklarını ifade etti. SHD Genel Başkan Onur, "Sosyal hak üzerine çalışıyoruz. Kamuoyuna yansıyan davaların avukatları, arkadaşlarımız. Soma davası, Aladağ davası, Hendek davası, Amasra, Çorlu... Balıkesir’de patlama, Bolu Kartalkaya. Tüm bunlarla ilgileniyoruz. Ve bunları birer sosyal cinayet olarak tanımlıyoruz. Tabii en büyük sosyal cinayet, şu anda belki de son dönem tarihimizde burada yaşanan deprem! Neden sosyal cinayet? Çünkü, ağır bir barınma hakkı problemini yaşattı. Ağır bir eğitim hakkı, yaşam hakkı problemi yaşattı. Birçoğu ihlal. İhmal, önlenebilir şeydir. O yüzden buraya gelip deprem sonrası raporu çıkarmak istiyoruz. Çünkü gerçekten deprem sonrası ya da felaket sonrası çok daha ağır geçer. Ve sonrasını takip etmek çok daha değerli oluyor" değerlendirmesini yaptı.

“Deprem öncesi ve sonrasını herkese anlatmaya çalışıyoruz”

Depremin ikinci yılında derneğin hazırladığı "Deprem suçları ve yargı raporu" başlıklı açıklayan SHD İskenderun Temsilcisi Bülent Akbay, bölge dışında yaşayanların burada (deprem bölgesinde, Hatay'da) yaşananları tam olarak anlayamadıklarını düşündüklerini söyledi. Sosyal Haklar Derneği Genel Merkez yönetim kurulunun Hatay'da deprem bölgesinde inceleme yaptığını anlatan Akbay, "Bizleri gerçekten anlayan az. Deprem öncesi ve sonrasını herkese anlatmaya çalışıyoruz" dedi. 
Önlenebilecek her ölümün sosyal bir cinayet olduğunu anlatan ve 1999 depremi sonrası deprem suçlarına karşı 'cezasızlık ilkesi'nin uyguladığını öne süren Akbay, "Aladağ'la ilgili önlem ve uygulama olsaydı, Bolu Kartalkaya olayı yaşanmazdı. 1999 Marmara depremleri sonrası önlem alınsa, fonda toplanan kaynak doğru kullanılsaydı, 6 Şubat depremleri olsa bile bu kadar can kaybı ve tahribat olmazdı. Yani önlenebilirdi. Önlenebilir ölümler, sosyal cinayettir" dedi. 

"Belirsizlik ve adaletsizlik" önlenmeli diyen SHD İskenderun Temsilcisi Akbay, "Biz, belirsizliğin ortadan kalkmasını istiyoruz. Hala normalleşemedik ve uygulamalarla belirsizliğe sürüklüyorlar, umutsuzluğa sürüklüyorlar" değerlendirmesini yaptı.

“İçeride tuttukları şey, Can Atalay gibi insanlar”

Raporda hangi adımların atılması gerektiğine ilişkin tespitlerde bulunduklarını ifade eden SHD İskenderun Temsilcisi Akbay, "Deprem yargılamalarında şunu gözlemledik; On binlerce bina, imar affından dolayı beraatle sonuçlanacak. Müteahhit isterse hiç demir kullanmamış olsun, bina imar affından yararlanmışsa o müteahhit beraat ediyor. Sormamız gereken soru şu değil mi? İmar affını kim çıkardı? Yani depreme dayanıksız binalarda bizleri yaşamaya mahkum eden ve ölümlerimize sebep verenler, bunun hesabını vermeyecekler. Yine tespitimize göre deprem bölgesinde 300.000 bina imar affından yararlanmış. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bunu bildirmesi gerekmez mi? Paylaşmıyor, çünkü gerçeği bilinmesini istemiyor ancak biz tek tek somut davalarda insanların imar affından yararlandıkları nedeniyle beraatlerine yol açıldığını tespit ettik. O halde imar affını imzalayanların hesap vermesi gerektiğini düşünüyorum. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un da imzası var. Gözlerimiz onun üstünde olacak. Onların yerinin sandık sandalyeleri olduğunu düşünüyorum. Eski SSK, İskenderun Devlet Hastanesinde, Antakya Devlet Hastanesinde, Kırıkhan‘da, Özel Defne Hastanesinde insanlar kamu binalarında vefat etti. Binaların depreme dayanıklı olmadığını bildikleri halde, insanların niye soktular, oraya? Depreme dayanıksız. Depreme bile gerek yok yıkılacaktır, Yüzde 90 oranında taşıyıcı sistemi çökmüş. Raporlar var. Bu raporlara rağmen Sağlık Bakanlığı, il sağlık müdürlüğü, başhekimler niye yargılanmadı? Bırakın yargılanmalarını, tutuklanmalarını bir kenara bırakın, ödüllendiriliyorlar. Eğer depremde hesap vermesi gereken kamu görevlileri bir şekilde yargı önüne çıkartılmazsa ders almış olmayız. Deprem bölgesinde sadece 134 tutuklu bulunuyor. Neden? Çünkü diğerlerinin siyasi iktidara yakın kişilerde fotoğrafları olanlar ya da bir şekilde siyasi iktidara yakın insanlar bunlar. Bu 134 kişi arasında siyasi iktidarı mensuplarıyla fotoğrafı olan hiç kimse yok. Sadece bugüne değil 1999’dan beri siyasi iktidar deprem suçlarına karşı cezasızlı politikası uyguluyor. Bu da bizi yeni felaketlere, yeni ölümlere doğru sürükleyen bir süreç yaratıyor. Bu tespiti sadece ve sadece deprem yargılamalarını izleyerek tespit etmedim. 10 gün önce çıkartılan bir yasa var, o yasada da deprem ve dirençli binalar şehirler yaratacağını söyleyen karar vericiler, şöyle bir yasa çıkardı; 2025 yılına kadar binalarla ilgili meslek odalarının denetiminin olmaması gerektiğine ilişkin bir yasa çıkardı. Depreme dayanıklı şehirler yaratacak olan, denetimden kaçar mı? Özellikle kaçıyorlar. Bilimi bu süreç dışarıda tutmak istiyorlar. Bbunun çeşitli sebepleri var, ama en önemli sebebi istedikleri gibi bir takım yapılar yapmak, istedikleri gibi fiyatlandırmak, bu konuda kendilerinin önünde bir engel yaratmak istemiyorlar. Ciddi bir engel olabileceği düşüncesiyle bu denetimi devre dışı bırakmak istiyorlar. Yani yasalarda aklı ve sağduyu dinlemeyi ve bilim tekniği dışarıda tutuyorlar. İçeride tuttukları bir şey var, Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay gibi insanlar. Çünkü o dışarıda olsaydı, bir Hatay Milletvekili olarak çok ciddi bir mücadeleyi yürütecekti. Geçmişinden kaynaklı olarak söylüyorum" diye konuştu.

“Standart dışı üretimle bize yeni tabutluklar oluşturuyorlar”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Hatay İl Müdürlüğü'nün resmi kayıtlarına gre deprem bölgesi Hatay'da çoğunluğu beton üretimi yapan 72 firmanın standart dışı üretim yaptığının tespit edildiğini anımsatan Akbay, "Eksik beton ya da demirle bir üretim yapılır ise bundan önceki yargı kararlarına göre o binalar yıkılıyor. İşte o binaları açıklamıyorlar. O firmaların nereye beton, demir sattıklarını özellikle açıklamıyorlar. Çünkü eksik üretimle, standart dışı üretimle bize yeni tabutluklar oluşturuyorlar. Yani ders almıyorlar, ders almalarını çoluk çocuğumuzun güven içinde yaşamasını istiyorsak, kendi can güvenliğimizin, mal güvenliğimizi korunmasını isteniyorsa, hesap vermesi gerekenlerin yargı önüne çıkarttılacağı bir durumla karşılaşmamız gerekiyor" diye konuştu. 

Bir soru üzerine, Hatay'da 158 bin yerinde dönüşüm başvurusundan 5 binine ruhsat verilirken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın hibe ve krediden yararlanmak isteyen hak sahiplerine 30 Haziran tarihine kadar süre verilmesini eleştiren Akbar, bu durumun insanların kötü sözleşmeyle müteahhitle kötü sözleşme yapmasına, depremde evini kaybederek mağduriyet yaşayanların, bir kez daha mağdur olmasına yol açabileceğini söyledi.


Anahtar Kelimeler: : Önlenebilir sosyal cinayettir

Mahkeme 'keşif istedi'

Hatay'ın yeniden yapılanması masaya yatırıldı

Bakanlıkta Suriye'deki Aleviler görüşüldü

Antakya'da kuş gribi

Ekmek 12,5 lira

MCG Tower davası 25 Haziran'a ertelendi

Meclis, 'fahri hemşerilik' vermedi

Bakanlar 6 Şubat anmasındaydı

Mehmet Tekin anıldı

Psikososyal destek merkezi Karaağaç'ta açıldı

SHD: Önlenebilir her ölüm sosyal cinayettir

Özel'le vali polemiği

Özel, 'sandık' istedi

Hatayspor, kaptan Erce'yle yolunu ayırdı

Yıkılan hastanede ölen 91 kişi anıldı

  • BIST 100

    9658,72%-0,85
  • DOLAR

    36,46% 0,18
  • EURO

    37,80% -0,30
  • GRAM ALTIN

    3345,81% -0,59
  • Ç. ALTIN

    5390,78% -1,40