Sandıktan çıkan çeyizlerin günümüze uyarlanarak dönüştürüldüğü ve her bir öğrencinin kendine has, özgün çalışmalar, Halk Eğitim Merkezi´nin yıl sonu sergilerinde yöre sakinlerinin beğenisine sunuldu.
Sadet Berkyürek/Arsuz
Mütevazi bütçelerle tasarlanan, çalışma salonlarıyla sınırlandırılan sergide yer alan ürünler, ‘boş zaman değerlendirmesi´nin ötesine taşındığının da göstergesi.
HBB´nin Karaağaç Çok Amaçlı Salon ile Arsuz Belediyesi Nardüzü Kadın Kültür ve Gençlik Merkezi´nden Arsuz Halk Eğitim Merkezi´ne bağlı kurslarda gerçekleştirilen üretimler sergilendi.
Nardüzü Kadın Kültür ve Gençlik Merkezi´nde yürütülen Mefruşat/Ev Tekstil Ürünleri Hazırlama kursunda hazırlanan ürünlerin kumaş, tasarım ve işlevleriyle ilgili bilgi veren kursun usta öğreticisi Mukaddes Karaman, kursların boş zaman değerlendirmesi, meslek eğitimi, ev ekonomisine katkı gibi çok işlevli yönüne dikkat çekti. Hazırlanan ürünlerin satışını gerçekleştiren bazı kursiyerlerin bununla yeni tasarımlara yönelme imkanı da bulduğunu hatırlatarak, “Buruda edindiği becerisini kazanca dönüştüren arkadaşlarımız olduğu gibi hobi olarak yapanlar da yar. Aynı zamanda boş zamanını değerlendirip ihtiyaçlara yönelik üretim yapan kursiyerlerimiz de var” dedi.
Geri dönüşümle ürettiler
Kursiyerlerin sandıklarında tuttukları ürünlerin çalışmalarında dönüştürüldüğüne dikkat çeken Karaman, “Sıfır maliyetle hanımların hiç bir harcama yapmadan evde kullanmadıkları, sandıkta olan ürünlerini geri dönüşümle daha otantik, günümüze uygun şekilde kullanına sunuyorlar.
Tüm çalışmanın özeti bu tasarımda
Bir kırlent. Bütün çalışmalardan artan kumaşların değerlendirildiği bir ürün. Oligami/kağıt katlamanın artan kumaşlara uyarlandığı bir çalışma. İlk kez Nardüzü Kadın Kültür ve Gençlik Merkezi´ndeki Arsuz Halk Eğitim Merkezi´nin Ev tekstil Ürünleri Hazırlama kursunda geliştirilerek ürüne dönüştürülen bu uygulama ile ilgili Mukaddes Karaman, ölçülendirmeye uygulama ile ulaştıklarını söyledi. “Birlikte geliştirdiğimiz bir yöntemle oluşturduk” diyen Karaman formülü her desenden 9x24 cm. ölçülerde 8´er tane kesilen şeritlerden 64 parçayı kare bir bloğa, 8´gen çizerek, iki kez 4´e bölerek yerleştirerek yıldıza dönüştürdüklerini söyledi.
Bijuteri mağazası kadar renkli
Nardüzü´nde aynı merkezde yer alan takı tasarım kursunun sergisi de bir bijuteri dükkanı kadar renk, çeşit, farklı teknikle üretimleri barındırıyordu. Modaya uygun özel tasarımların da sergilendiği kurs çalışmasını usta öğretici Nuray Çetin, “Hem modayı takip ediyoruz, hem kursiyerlerimiz çok zevkli. Ayrıca ekonomiye de katkıları oluyor” şeklinde özetledi.
Ayakkabı, takı, gelin başı tacı, gelin çiceğine, günlük kullanılan bileklik, abiyeler ve kumaşlardan oluşan takıların sergilendiği kursta doğal taşlarla çalışmalar ayrı bir bölüm oluşturdu. Akik, yeşim taşı, cespir taşı… her taşın özelliğini, işlevini tanıyarak tasarlanan takılar. Kuyumculuk teknolojiyle de tanıştırılan kurs döneminin tamamlanmasıyla ilgili Çetin, sergideki başarıda ölçünün öğrencilerin ekip çalışması atmosferindeki çalışmasıyla da açıklayarak, bun da takibin de katkı verdiğini söyledi.
Miyoki boncuklarla hazırlanan ürünlerin ayrı bir bölümde yer aldığı sergide kişiye özel diğer bir üretimi ise ayakkabıların süslemelerle yenilenmesi dikkat çekti. Ürün seçimi için kursiyerlerin İstanbul ve diğer büyük kentlerle bağlantı oluşturduklarını da söyleyen Nuray Çetin, “Ben İstanbul´a mesleğim gereği en az iki kez gidiyorum. Kursiyerlerimiz de yeni ürünleri takıp ediyor. İnternetten de alım yapabiliyorlar” diye konuştu.
Sandıktan çıktı, yeniden tasarlandı
Sandıktan çıkan çeyizlerin günümüze uyarlanarak değerlendirilmesi ve her bir öğrencinin kendine has, özgün çalışmalar üretebildiği diğer bir kurs sergisi ise Karaağaç´taydı. Kurs döneminde yer sorunu aşamayan ve 3 kez mekan değiştiren kursiyerler HEM´in Karaağaç Mahallesindeki Büyükşehir Belediyesi´nin çok amaçlı salonunda gerçekleştirilen ev tekstili kursunun dönem sonu sergisindeydi.
Usta öğretici Suna Uyar´ın öğrencilerinin dönem içi üretimlerinden oluşan sergi, ürün zenginliğiyle dikkat çekti. Suna Uyar, şu bilgilendirmeyi yaptı: “Ürünlerimiz genellikle değerlendirme. Sandıktaki, hatta bir kısmı çöpe atılmış ürünleri günüme uyarlayarak kullanmak istedik. Bir çoğunda kartelaları kullandık. Perdelerin üst kısmından kalan tülleri bile değerlendirdik, yatak örtüleri tasarladık. Nenelerin, annelerin çeyiz sandığında tuttuğu, hatta çöpe bıraktığı kanaviçe, etamin, dantel, beyaz işler bu kursta yenilendi. Bunları yıkayıp ütüleyip kumaşa uyarladık. Muhteşem ürünler çıktı.”
Kermes hazırlığındalar
Kursiyerlerin, “Buradaki ürünler tek, başka yerde bulunmayan eserler” dediği üretim yoğunluğuyla iki salona sığan çalışmaları bir kermesle de satışa sunma düşünceleri bulunduğu belirtti. Yeni dönemde yürüyerek ulaşabilecekleri bir yer sıkıntısı çekmeden bir sınıf tahsis edilmesi dileğini de dile getiren kursiyerler, dönem boyunca sanayi tipi overlog, dikiş makineleriyle üç kez yer değiştirmek zorunda kaldıklarını da aktaran kursiyerler, bayram sonra binayı yeniden talep edeceklerini, ürünlerini satışa sunmayı amaçladıklarını kaydetti.
HEM kurslarındaki ürünlerin sergiyle sonuçlandırılması geleneğine karşın kursiyerlerin kermes talebini ise öğretmenleri Suna Uyar, şöyle özetledi: “Bir çok öğrencim dul ve mali sorunlar yaşıyorlar. Bir gelir sağlamak, bunu yeniden üretime dönüştürmeyi hedefliyorlar.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55