Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Yüksek Lisans Öğrencisi Nihat Kireçdağ, bir yıl önce Antakya´da gerçekleştirdiği alan araştırmasının gözlemlerini Türk Tabipleri Birliği TTB´nin Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi´nin son s
Akın Bodur/İskenderun
Antakya´da 50 Suriyeli sığınmacı çocuğun da katıldığı alan araştırma ‘Suriyeli sığınmacı çocukların emeği birçok sektörde istismar edildiği gibi ucuz ve daha itaatkâr olmasından dolayı işverenler tarafından fazlasıyla tercih edildiğini´ ortaya koyuyor. Çocukların yüzde 96´sı işini “pis, yorucu, zor” diye tanımlarken, işveren davranışını çocukların yüzde 52´si “Patron bizi azarlıyor, kızıyor, dövüyor ve çok sert” şeklinde cevaplamış. Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Yüksek Lisans Öğrencisi Nihat Kireçdağ, Türk Tabipleri Birliği TTB´nin Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi´nde yayınlanan “Antakya´da bir alan araştırmasına dayalı gözlemler: Suriyeli sığınmacı çocuk işçiler” başlıklı makalesinde, göçmen çocukların çalışmaları nedeniyle karşı karşıya kaldıkları risk ve sorunları irdeledi
Alan araştırma gözlemlerini kaleme aldığı makalesinde Suriyeli sığınmacıların yüzde 91´lik kısmının barınma merkezleri dışında kendi mücadeleleriyle hayatlarını devam ettirmeye çalıştığını, Türkiye´ye gelen Suriyeli sığınmacıların büyük çoğunluğunun çocuklardan oluştuğunu ifade eden Kireçdağ, “Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verileri esas alındığında, Türkiye´deki Suriyeli sığınmacıların 1.311.495´i ( yüde 46) 18 yaş altı genç ve çocuklardan oluşmaktadır” dedi.
Aileleri tarafından da gönderiliyorlar
Türkiye´ye göç etme nedenleri arasında Suriyeli sığınmacı çocukların büyük çoğunluğunun savaş, ekonomik, etnik ya da dini çatışma ortamı gibi nedenlerle ülkesini terk etmek zorunda kalan aileleri veya yakınlarının refakatiyle Türkiye´ye göç ettiğini, azınlığı oluştursalar da, bir kısmının ebeveynleri veya birlikte yaşadığı yakınlarını kaybetmesinden dolayı refakatsiz bir şekilde ve kendi çabalarıyla göç eden kafilelere katılıp Türkiye´ye geldiğini kaydeden Kireçdağ, bir başka grubu daha işaret ediyor: “Bunun yanı sıra, yine bu grupta değerlendirebileceğimiz bazı çocuklar daha iyi bir yaşam koşullarına ulaşmak, Türkiye´de çalışıp Suriye´de yaşamaya devam eden ailesini finanse etmek, Suriye´de zorla askere alınmamak veya Esad rejim güçlerine karşı savaşan herhangi bir gruba katılmalarının önüne geçmek gibi nedenlerle aileleri tarafından Türkiye´ye gönderilmektedir.”
Refakazsızlar en savunmasız grup
Kireçdağ, refakatsiz olan bu çocukların, istismara uğramaya en açık veya en fazla uğrayan ayrıca karşılaştıkları sorunlara karşı çözüm geliştirmede iyi olmadıklarından en savunmasız grubu oluşturduklarını vurguluyor.
Ekonomik mücadelenin de yaygın yolu
Suriyeli sığınmacı çocuklara yönelik gözlem ve araştırmaların bu çocukların, çocuk işçiliğinin en kötü türü olarak tabir edilebilecek koşullarda çalıştıklarını aktaran Kireçdağ, çocukları çalıştırmanın Türkiye´de yaşayan Suriyeli aileler için ekonomik zorluklarla mücadele edebilmenin en yaygın yolu haline geldiğini gösterdiğini de ifade ediyor.
“Emekleri daha ucuz ve daha itaatkârlar”
Kireçdağ, şu gözlemleri paylaşıyor: “Suriyeli sığınmacı çocukların emeği birçok sektörde istismar edildiği gibi ucuz ve daha itaatkâr olmasından dolayı işverenler tarafından fazlasıyla tercih edilmektedir. Türkiye´de Suriyeli Sığınmacı çocukların aldıkları ücret yetişkin Suriyeli sığınmacı işçilerin aldıkları ücretin çok altında olmasından dolayı istihdam edilme şanslarının Suriyeli yetişkinlere göre daha yüksektir. Dolayısıyla birçok sektörde kaçak bir şekilde ve karın tokluğuna çalıştırılan Suriyeli çocuk işçiler, yoğun olarak tekstil sektörü olmak üzere hizmet, sanayi, tarım, mevsimlik tarım işçiliği, inşaat işçiliği, çobanlık, garsonluk, tezgâhtarlık gibi alanlarda yoğun bir şekilde tercih edilmektedir.”
Alan araştırmasını gerçekleştirdiği Antakya´da Suriyeli çocuk işçilerin yoğun olarak; tekstil, hizmet, sanayi, mevsimlik tarım işçiliği, inşaat işçiliği, garsonluk, tezgâhtarlık gibi alanlarda kaçak bir şekilde ve düşük ücretlerde çalıştırıldıkları kaydeden Kireçdağ, 50 Suriyeli çocuk işçi ile yaptığı görüşmelerde çocukların çalışma koşulları, aldıkları ücret, karşı karşıya kaldıkları istismar biçimleri, eğitim hakkından yararlanma düzeyleri ve gelecek hakkında düşünceleri açıklanmaya çalıştığını kaydetti.
Yüzde 80´i 12 saat çalıştırılıyor
Kireçdağ´ın çocukların çalışma koşullarına yönelik gözlemleri ise şöyle: “Çalışan çocukların yüzde 80´i günde 12 saat çalışmaktadır, geri kalan yüzde 20´si ise okula gidiyor olmalarından dolayı işe öğleden sonra gelmekte olup okula giden bu çocuklar hafta içi günde 7 saat, cumartesi günleri ise 12 saat çalışmaktadır. Çalışan çocukların yüzde 88´i işe yürüyerek gidip gelmektedir. Ayrıca çalışanların yüzde 58´i yemek ihtiyaçlarını kendileri karşılamaktadır. Bir başka ifadeyle, görüşmecilerin yüzde 58´i kendi yemeğini kendi evinden getirmektedir. Çalışan çocukların tamamı ailesi istiyor diye çalışmaktadır. Aynı araştırma kapsamında çalışan çocuklara “Yaptığınız işi nasıl tanımlarsınız?” şeklinde sorular sorduk. Bu soruya, çocukların yüzde 96´sı yaptığı işi “pis, yorucu, zor” şeklinde cevaplamış geri kalan yüzde 4´ü ise Türkçeyi öğrettiği gerekçesiyle “Öğretici” olarak cevaplamıştır. Bu soruların yanı sıra, işverenlerin çalışan çocuklara yönelik davranışlarını öğrenmek açısından “Patronunuz size nasıl davranıyor?” şeklinde bir soru sorduk. Çocukların yüzde 52´si “Patron bizi azarlıyor, kızıyor, dövüyor ve çok sert” şeklinde cevaplar aldık geri kalan yüzde 48´i ise, “Patron çok sevecen, bizimle şakalaşıyor, yardımcı oluyor” şeklinde cevaplamışlardır.
9006,55%0,68
34,28% 0,06
37,26% 0,10
3073,15% 0,08
5014,38% 0,00