“Şiir ve müzik dili olan diller yaşıyor”

Eğitimci-yazar Müslüm Kabadayı, dillerin kültürlerin de taşıyıcı olduğunu belirterek, şiir ve müzik dili olan dillerin yaşamayı sürdürdüğünü söyledi.

GÜNCEL 18.01.2019 12:07:02 0
“Şiir ve müzik dili olan diller yaşıyor”

Sadet Berkyürek/İskenderun
Araştırmaların Mezopotamya başta olmak üzere, en yakın tarih yazıyı bulan Sümerler olmak üzere yavaş yavaş farklı dillerin bu coğrafyada kaynaştığını, farklı dillerin en çok kaynaştığı yerleşimin Anadolu olduğunu gösterdiğini kaydeden Kabadayı, Türkiye´de halen 36 dilin konuşulduğunu, 15 dilin ise kaybolma tehlikesi yaşadığını, İngilizce´nin ve yapay zekanın baskın olması nedeniyle önlem alınmazsa Türkçe´nin 50 ila 100 yıl içerisinde ölmeye doğru gideceği yönündeki riske dikkat çekti.
Eğitim-Sen İskenderun Şubesi´nde gerçekleştirdiği Dil-Kültür Evriminin Diyalektiği konulu söyleşisinde dil ve kültürün gelişmesinde iklim/coğrafya, besin ve sosyalleşmenin, kültür yaratmada ise el becerisinin belirleyiciliğine dikkat çekti. Diller arasındaki yakınlıkları örneklerle anlatan Kabadayı, Türkiye´de halen 36 dilin konuşulduğunu,15 dilin ise kaybolma tehlikesi yaşadığını kaydetti. “Diller korunmalı” diyen Kabadayı, söz varlığını çokluğu, aynı sözün farklı anlamlar taşıması ve soyutlama yeteneğinin dil zenginliğindeki temel özellikleri oluşturduğunu, şiir ve müzik dili olan dillerin yaşamayı sürdürdüğünü, yeni kuşağın bugün kullandığı günlük dilin ise Türkçe´yi tehdit ettiğini ifade etti.

“Dille birlikte kültür de ölür”
Anadilde eğitimin neden önemli olduğunun dil ve kültür evrim sürecinin de gösterdiğini sözlerine ekleyen Kabadayı, “Çünkü her dil kendine göre değerlidir, dilde ırkçılık olamaz. Kimse başkasının dilini aşağılayamaz ya da yüceltemez. Her dil kendine göre değerlidir. Bizim açımızdan, eğitim bilimi açısından önemi ise her dilin farklı kültürleri sözcüklerle, deyimlerle atasözleriyle taşımasıdır. O dil öldüğünde, o dil kullanılmadığında o kültür de ölmüş oluyor. İnsanların böyle bir kültürü yok etmeye, öldürmeye hakkı yok diyoruz. Dillerin yansıttığı anlam ayrıntıları, söz dağarcığının varlığı mutlaka bir şekilde yaşatılmalı, korunmalı. Dünyada en çok konuşulan 6 dil arasındaki Türkçe bile eğer böyle giderse 50 ya da 100 yıl içerisinde ölmeye doğru gidecek diye iddia ediyor bilim insanları. Çünkü, İngilizce´nin ve yapay zekanın bu kadar kullanımı, baskın olması nedeniyle o yaygın konuşulan dillerin de artık unutulmaya yüz tutacağı… yeni kuşağa bakın, artık bir çok sözcüğü İngilizce olarak konuşuyor. Türkçe konuşurken İngilizce sözcükler yavaş yavaş ağır basmaya başlıyor. Eğer önlem alınmaz ise riskin Türkçe için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz.

“Dil ve kültürün gelişmesinde iklim, besin ve sosyalleşme etkili”
Dil ve kültür arasındaki etkileşimi evriminin diyalektiğinin üzerinde oturduğu temel özellikleri yöremizden de örneklerle zenginleştiren Kabadayı, insanın biyolojik evriminin sürecin en önemli yönlerinden birini oluşturduğunu, insanın gelişimi açısından son 6 milyon yılın çok önem taşıdığını vurguladı. Araştırma sonuçlarının ayağı üzerinde yürümenin insanın beyin yapısını yavaş yavaş değiştirdiğini, beynin yapısının yatay hareket ettiği dönemden daha büyük ve kıvrım sayısının daha fazla olduğunu gösterdiğini, alet kullanmayı, aletten alet yapmayı geliştirdiğini hatırlatan Kabadayı, ateşin dilin ve insanın kültür yaratmasında beynin hacim, ağırlık ve kıvrım sayısının artmasıyla düşünsel ve duyusal yeteneklerin geliştiği bölümü de geliştirdiğini kaydetti. Kabadayı, “Dilin ve kültürün gelişmesinde iklim çok önemli. İbn-i Haldun´un sözüyle, yaşadığımız coğrafya kaderimizi belirliyor. Besin çok önemli. Üçüncüsü de sosyalleşme süreci çok önemli” diye konuştu.

Diller bu coğrafyada kaynaştı”
Toplulukların uygarlık yarattığı Mezopotamya başta olmak üzere, araştırmaların en yakın tarih yazıyı bulan Sümerler olmak üzere yavaş yavaş farklı dillerin bu coğrafyada kaynaştığını gösterdiğini, farklı dillerin en çok kaynaştığı yerleşimin Anadolu olduğuna işaret eden Kabadayı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mezopotamya, Mısır, Anadolu birbirine yakın tarihlerde tarım uygarlığına geçmiş bir coğrafya. Birbiriyle etkileşimde bulunmuşlar, birbirlerinden çokça şey almışlar. Çokça benzerlikler görebiliyoruz. Bu da uygarlığa doğru geçişin etkileşimi, ticari ilişkilerin gelişmesinin, sosyal ilişkilerin gelişmesinin etkisi diye söyleyebiliriz. Bu coğrafyanın böyle bir zenginliği var. Boğazköy´de bulunan Hititçe-Luvice, iki dilli resmi yazışma örneği tablet bir örnek. Günümüzde hem dünyada hem bölgemizde farklı dilleri, kültürleri birarada nasıl yaşatabiliriz, insanları nasıl mutlu edilebileceğine örnek olması bakımından da bu tableti göstermek istedim.”


İskenderun'da filtre operasyonu

Dr. Kanatlı'dan ürküten tablo

Aile hekimleri iş bıraktı

Meclis'te 'fotoğraf tartışması'

Rezerv alan kararına 'dava'

Binalara 8 kat sınırı

CHP’den Lütfü Savaş'a 'kesin ihraç' istemi

AFAD'da dönüşüm değerlendirme toplantısı

Belediye meclisinde kayyum eleştirisi

65 yaş üstüne çay-kahve ücretsiz

Feyezan Kanalının duvarı yükseliyor

Usta öğretici belgeli tek kadın klimacı

İskenderun DEM Parti'den kayyum eleştirisi

AKP'de tek listeli seçim

AKP: Uygulamalar devam edecek

  • BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,48% 0,07
  • EURO

    36,21% -0,34
  • GRAM ALTIN

    2960,09% 0,86
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,55