Tarih: 25.09.2019 10:20

Sınır ötesine hekim görevlendirmesine ´önerge´

Facebook Twitter Linked-in

İskenderun/SES

 Milletvekili Oruç, TBMM Başkanlığına verdiği ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay´ın cevaplandırmasını istediği önergesinde şu sorulara yer verdi: 'Türkiyeli ve ABD´li askerlerin görev yaptığı Müşterek Harekat Merkezi´nin bulunduğu Şanlıurfa´nın Akçakale ilçesinin Suriye sınırına sağlık, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ekiplerinin sevk edildiği iddiası doğru mudur? Karadan sınıra sevkiyat şeklinde gözlenen hareketliliğin yanı sıra havada askeri araçların keşif uçuşu yaptığı bilgisi doğru mudur? Operasyon mu planlanmaktadır? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın, Türk Silahlı Kuvvetleri´nin ABD ile ortak devriye gezmesini yeterli bulmadığını, güvenli bölge için ABD´ye iki hafta süre verdiğini açıklamasının ardından ve Trump ile yapmayı planladığı görüşmeden birkaç gün önce Sağlık Bakanlığınca İl Müdürlüklerine bu yazıların gönderilmesi tesadüf müdür? İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Osman Öztürk´ün konuyla ilgili açıklamasında dile getirdiği “savaş ortamlarına sivil hekimlerin gönderilmesi sürecine dair hekimlerin de yaşamını, sağlığını, çalışma koşulları ve görevlendirilmelerinin süre ve niteliğini de sorgulamamız görevlerimiz arasındadır” vurgusunu dikkate alarak neden görevlendirmeler mehil müddeti tanımlanmadan gerçekleştirilmiştir? Yapılması planlanan harekatın süresi ne kadar planlanmıştır? 16 Eylül´de Ankara´da yapılmış olan Rusya, Türkiye ve İran görüşmelerinde; Rusya ve İran´ın, Suriye´nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiği ve Suriye topraklarındaki yabancı güçlerin çekilmesi gerektiği yönündeki açıklamalarının ardından; Türkiye´nin Suriye´ye harekat hazırlığı yapması Suriye´de barış sürecine geçilebilmesinin Türkiye için öncelikli olmadığı anlamına gelmez mi? 16 Eylül´de yapılan üçlü zirvede daha önce de Putin tarafından önerilen Adana Mutabakatı, İran Lideri Ruhani tarafından da dile getirilmiştir. Türkiye ile Suriye arasında diyologun başlaması gerektiğine vurgu yapılırken, Türkiye´nin Suriye´ye yapacağı harekat bunu sağlayacak zemini tamamen ortadan kaldırmaz mı? Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bir televizyon kanalına verdiği demeçte, Adana Mutabakatı´nın, Suriye´nin taahhütleri yerine getirmemesi durumunda Türkiye´ye askeri müdahale hakkı verdiğini belirtmişti. Oysa Adana Mutabakatı´nın hiçbir maddesi doğrudan Türkiye´ye güç kullanma yetkisi tanımıyorken, bu açıklama Suriye harekatına haklı bir dayanak bulma çabası mıdır? 31 Ağustos´ta Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı bir konuşmada ´Suriye´deki sorun DEAŞ değil, birtakım güçlerin paylaşım savaşıdır´ ifadelerini kullanmıştır. Bu hamle Türkiye´nin Suriye´deki paylaşım savaşına dahil olmak anlamı taşır. Suriye´de ve bölgede kalıcı çözüme, bu savaşa dahil olarak mı yoksa barış politikası izlenerek mi gidilir? Suriye´ye yapılması planlanan sınır ötesi harekat ile İdlib´te Suriye tarafından kuşatılan TSK´nın gözlem noktalarının rövanşı mı alınmak istenmektedir? Bu Türkiye´nin Suriye´de süreci yönlendirme ve içine düştüğü durumu tersine çevirme çabası için bir hamle midir? Türkiye´nin Suriye´ye operasyonunda, orada yaşayan Kürt halkının ve tüm sivillerin yaşayacağı zarar düşünülmekte midir? Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi hem Suriye´de izlenen dış siyaset hem de Türkiye´deki iç siyaset açısından Türkiye´nin elini rahatlatmaz mı?'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —