'Şirketler aradan çıkarsa 70,8 kuruşa iner'

Enerji alanında yaşanan artışın suya atılan taşın oluşturduğu halkalar gibi ulaşımdan gıda ürünlerine, meyve ve sebzeden temel tüketim maddelerine kadar her alana yansıdığını ifade eden Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa

GÜNCEL 24.02.2022 11:05:26 0

Düzenlediği açık hava basın toplantısında konuşan Ünsal, bu hafta daha çok enerji zamlarını merkez alan eylem ve etkinlikler düzenleyeceklerini, zamlar geri alınıncaya kadar da alanlarda olacaklarını ifade etti.

Akın Bodur/İskenderun
Eğitim Sen İskenderun Şubesi, yapılan zamların geri alınmasını ve özelleştirmelerin iptal edilmesini istedi. Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, 'Elektrik Üretim A.Ş., bir avuç özel üretim ve dağıtım şirketlerini aradan çıkarıp halka doğrudan elektrik verdiğinde bugün 210 kilowatta kadar 137,3 kuruş olan kilowatt saat tutarı 70,8 kuruşa inmektedir. Bunun karşılığı mevcut faturada yüzde 120 azalmadır. 210 kwh üstü, ticarethane ve sanayi için ise zamların geri alınması, alınan vergilerin piyasa fiyatı ile fark için karşılanması yeterli olacak' dedi.
Ulucami Caddesi üzerindeki Sağlıklı Yaşam Parkı önünde zamları protesto eden Eğitim Sen İskenderun Şubesinin açıklamasına, bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri de katıldı. 'Zamlar geri alınsın' yazılı döviz ve 'Enerji zamları geri alınsın; Geçinemiyoruz, zamlar geri alınsın; Sefalet ücreti istemiyoruz; Sermayeye değil, emekçiye bütçe' sloganları arasında konuşan Ünsal, sendika olarak zamlar geri alınıncaya kadar alanlarda mücadele edeceklerini, KESK olarak da bu hafta boyunca daha çok enerji zamlarını merkez alan eylem ve etkinlikler düzenleyeceklerini ifade etti.

'Enerjideki artış suya atılan bir taşın halkalar gibi yansımakta'
Ülke olarak tarihin en zor süreçlerinden birinin yaşandığını ifade eden İskenderun Şube Başkanı Ünsal, şunları söyledi: 'Cilalanarak piyasaya sürülen ´kur korumalı mevduat sistemi´ de, ´tarihi artış´ olarak pazarlanmak istenen asgari ücret artışı da yaşanan krizi çözememektedir. Çünkü asıl ve gerçek tarihi artış hayat pahalılığında yaşanmaktadır. Resmi verilere göre 2022 Ocak ayı itibari ile tüketici enflasyonu yıllık yüzde 48,69, gıda enflasyonu yıllık yüzde 56, ulaştırma enflasyonu ise yüzde 69 artmıştır. Ancak asıl artış enerji kullanımı ile ilişkili olarak petrol, elektrik ve doğal gaz fiyatlarında yaşanmıştır. Merkez Bankası´na göre, üreticilerin elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı fiyatları yüzde 138,5 artarken, tüketicilerin enerji kullanım fiyatları ise yüzde 76,4 artmıştır. Enerji alanında yaşanan artışlar suya atılan bir taşın oluşturduğu halkalar gibi ulaşımdan gıda ürünlerine, meyve ve sebzeden temel tüketim maddelerine kadar her alana yansımaktadır. Bugün toplum olarak maruz bırakıldığımız yüksek enflasyonda, artan hayat pahalılığında en büyük pay enerji alanında yaşanan fiyat artışlarıdır. Yılbaşı akşamı elektriğe yüzde 50 ile yüzde 127 arasında, ortalama yüzde 80 oranlı tarihi bir zam yapılmıştır. Doğalgaza ise yüzde 25 zam yapılmıştır. Otomatiğe bağlanan akaryakıt zamları toplu ulaşıma yılın ilk günlerinde yüzde 40 zam olarak yansımıştır. Elektrik, doğalgaz, toplu ulaşım alanında yaşanan fahiş zamlara karşın kamu emekçileri ve emeklileri olarak bizim maaşlarımızda Ocak ayından itibaren, önümüzdeki altı ay için yapılan artış sadece yüzde 7,5´ta kalmıştır. Basit bir hesap yapacak olursak: 2021 Aralık ayı itibari ile maaşı 5 bin TL olan bir kamu emekçisinin 2022 Ocak ayı itibari ile maaşı enflasyon farkı ve toplu sözleşme zammı ile birlikte 6 bin 500 TL olmuştur. Ancak toplam bin 500 TL´lik bu artışın bin 125 TL´lik kısmı 2021 Haziran-2021 Aralık dönemi enflasyon farkından kaynaklıdır. Yani söz konusu kamu emekçisinin maaşında 2022 Ocak ayından Temmuz ayına kadar yapılan artış sadece yüzde 7,5 orana denk gelen 375 TL´dir. Buna karşın dört kişilik bir aileden oluşan söz konusu kamu emekçisi hanesinin 2021 Aralık itibari ile 210 TL olan elektrik faturası yılbaşı akşamı yapılan zamla 370 TL´ye çıkmıştır. Yine Aralık 2021 itibari ile 400 TL olan doğalgaz faturası 500 TL´ye çıkmıştır. Hane halkından kamu emekçisinin işine giderken ve dönerken, diğer aile üyelerinin ise sadece haftada bir gün ulaşım harcaması yaptığını varsaydığımızda 2021 Aralık itibari ile aylık 360 TL olan ulaşım masrafı yüzde 40 zamla 504 TL´ye çıkmıştır. Dört kişilik bir kamu emekçisi ailesinin, asgari seviyedeki elektrik, doğalgaz ve ulaşım harcamasını esas alarak yaptığımız hesaplamaya göre söz konusu ailenin zamlar sonrasında sadece bu 3 kaleme yaptığı harcama 404 TL artmıştır. Bu tabloya rağmen bugün 84 milyon; fahiş zam yapılan elektrikte kısmi indirim, gıda ürünlerinde fiyatlarına yansıyıp yansımayacağı dahi belirsiz olan KDV indirimi, gibi bataklığı kurutmak yerine tek tek sivrisinek avlamaya dayalı düzenlemelerle oyalanmak istenmektedir. Son yirmi yıldır hayata geçirilen halkın değil, bir avuç mutlu azınlığın çıkarlarını temel alan özelleştirmeler ise ülkemizin her alanda dışarıya bağımlılığını artırarak içine sürüklendiği çıkmazı daha fazla büyütmüştür.'

'EÜAŞ, elektriğin beşte birini üretiyor'
Enerji alanındaki özelleştirmeler sonucunda devletin elektrik üretimindeki payının hızla azaldığını anımsatan Ünsal, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Söz konusu pay sadece son 20 yıl içinde yüzde 60´tan yüzde 20´ye düşmüştür. Devletin elektrik dağıtım payı içindeki düşüşü ise çok daha can alıcıdır. 20 yıl önce elektrik dağıtımının tamamı yani yüzde 100´ü devlet tarafından yapılıyorken bugün devletin elektrik dağıtımındaki payı sıfırlanmış, elektik dağıtımının tamamı özel sektöre devredilmiştir. Özel sektör oldukça karlı olan enerji alanından hem üreten, hem dağıtan hem de pazarlayan olarak sonuna kadar beslenmiştir. Kayıp kaçağı azaltmak, enerji verimliliğini sağlamak gibi adımlar yerine görülen her akarsuyun üzerine bir HES, her ovaya bir termik santral kurularak doğamız talan edilmiş, tüketilecek elektriğin çok üzerinde bir elektrik kapasitesi yaratmıştır. Bu durumda normal koşullarda elektrik fiyatlarının düşmesi beklenirken tam tersi olmuştur. Bugün Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) ürettiği elektriği dağıtım şirketlerine 31,86 kuruşa satmaktadır. Aynı elektriği üreten şirketlerin bizim faturalarımıza enerji bedeli olarak yansıttığı tutar ise 210 kilowatt saate kadar 79,5 kuruş, 210 kilowatt saat üstü için ise 134,88 kuruştur. Bu tutarlar sadece faturalarımıza yansıyan enerji bedelidir. Tüm elektrik dağıtımı artık özel sektörün elinde olduğu için, özel dağıtım şirketleri bunun üzerine kilowatt başına 33 kuruş dağıtım bedeli eklemektedir. ESM tarafından yapılan çalışmalara göre; Türkiye´deki mevcut 47 milyon 84 bin 919 abonenin yüzde 82,2´si meskendir. Meskenlerin tüketimi toplam tüketimin dörtte biridir. Söz konusu meskenlerin yüzde 60´ının aylık elektrik tüketimi ise 150 kwh´in altında kalmaktadır. EÜAŞ mevcut durumda toplam elektriğin beşte birini üretmektedir. Yani bir kamu kuruluşu olan EÜAŞ mevcut durumda bile 38,7 milyon mesken abonesine elektik satacak potansiyele sahiptir. EÜAŞ bir avuç özel üretim ve dağıtım şirketlerini aradan çıkarıp halka doğrudan elektrik verdiğinde bugün 210 kilowatta kadar 137,3 kuruş olan kilowatt saat tutarı 70,8 kuruşa inmektedir. Bunun karşılığı mevcut faturada yüzde 120 azalmadır. 210 kwh üstü, ticarethane ve sanayi için ise zamların geri alınması, alınan vergilerin piyasa fiyatı ile fark için karşılanması yeterli olacaktır.'


İskenderun'da filtre operasyonu

Dr. Kanatlı'dan ürküten tablo

Aile hekimleri iş bıraktı

Meclis'te 'fotoğraf tartışması'

Rezerv alan kararına 'dava'

Binalara 8 kat sınırı

CHP’den Lütfü Savaş'a 'kesin ihraç' istemi

AFAD'da dönüşüm değerlendirme toplantısı

Belediye meclisinde kayyum eleştirisi

65 yaş üstüne çay-kahve ücretsiz

Feyezan Kanalının duvarı yükseliyor

Usta öğretici belgeli tek kadın klimacı

İskenderun DEM Parti'den kayyum eleştirisi

AKP'de tek listeli seçim

AKP: Uygulamalar devam edecek

  • BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,48% 0,07
  • EURO

    36,21% -0,34
  • GRAM ALTIN

    2960,09% 0,86
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,55