24 yıldır devam eden çok uzun bir dava öyle ki davanın sadece süresi bile nasıl bir adaletsizlik içerisinde olduğumuzu tek cümleyle özetlemeye yeter. Sadece bu bile çağdaş ülkelerde hukukun işlediği bağımsız yargıların olduğu ilkelerde bu bir insanlık suçu ama bizim ilkemizde böyle değil tıpkı Sivas katliamında olduğu gibi hukuksuzlukla perçinleniyor” dedi.
Samandağ Cemevi tarafından düzenlenen Sivas katliamından Kalan Yaralar ve Aleviler panelinde konuşan ve Sivas´ta katledilen şair sanatçı Metin Altıok´un da kızı olan Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, Sivas´ta yaşanan acılar hukuksuzlukla unutturulmaya kapatılmaya çalışıldığını söyledi. Yeni mağduriyetlerin doğması için bir araç olarak bu adaletsizlik ve cezasızlık sürecinin işletildiği eleştirisinde bulunan Akatlı, “Sivas katliamı özelinde ne olduğundan ziyade bugün neden binlerce insan adalet isteğiyle yürüyor” diye konuştu.
“Bugünün adımları o gün atıldı”
Katliam günü ve sonrasında dava süreci ile ilgili de bilgi veren Akatlı, 2 Temmuz 1993 günü Sivas Madımak Oteli önünde kalabalığın devletin izniyle 8 saat boyunca izletildiğini, kalabalığın 8 saatin sonunda 15 bin kişilik orduya dönüştüğünü anlattı. ‘Sivas ilinde cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak´, laiklik karşıtı, şeriat yanlısı sloganların atılarak yazar ve aydınların hedef alındığını aktaran Akatlı, bugün yaşanan gelişmelerin adımlarının o günden hedef alındığını savundu. Akatlı şöyle konuştu: “Düşünen bir toplumu, düşünmeyi teşvik eden tüm anlayışları hedef aldılar. Bu bir tesadüf değildi. Bu ideolojik anlayışın nefret ettiği bir düzene karşı işte o cehaletin örgütlenmesiyle birlikte bilinçli bir kötülüğü de peşine takarak çıktığı bir yoldur. Sivas katliamımdan sonra ne oldu? Bahsettiğim 24 yıllık adaletsizlik süreci sadece Sivas´ın adaletsizliği değil derken şunu kastediyorum: sistemli bir şekilde eğitim sistemimizin içi boşaltıldı. Tıpkı orda düşünmeyi, düşünceyi, düşünen insanları hedef alanlar düşünmeyen insanlar yetiştirmek için biat eden sadece kendi çıkarlarına kul olabilecek insanlar yetiştirmek için eğitim sistemimizi hedef aldılar. Bir diğer aydınlanmanın temeli olan hukuk yargı sistemi çökeltildi. İşte bugünün Türkiye´si o zamanlarda atılan somut adımlarla kurgusu planı çok daha öncelerden başlayan bir süreçle bizim önümüze getirildi.”
“Sivas´ın gerçek soruşturması hiç yapılmadı”
Sivas katliamının gerçek bir soruşturmasının hiçbir zaman yapılmadığını, sanıkların bu gününün aklıyla yargılanmadığını da sözlerine ekleyen Akatlı, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Bugün bir sosyal medya takibiyle tutuklanan insanlar iddianamesiz aylarca yargılamakta ya da Ergenekon balyoz gibi kumpas davalarında o insanların ömürlerinden seneler çaldıktan sonra pardon demenin yeterli olduğunu düşünmekte. Olağanüstü bir baskı bir kıyım bir şiddet rejimiyle karşı karşıyayız. Bu baskı ve şiddet rejimi gücünü Sivas katliamından Sivas katliamı gibi nice katliamlardan ve onların adaletsizliğinden geliştiriyor. Ve bu adaletsizlikten beslenerek kandan kinden nefretten beslenen bir şey ürettikleri düşünmeyen toplumdan kefen giyen gençlerle kefen giymeyen ama icat yapan kitap yazan onların yolsuzluklarını usulsüzlükleri barbarlıklarını terör örgütleriyle işbirliklerini ortaya çıkaran gazetecilerin hepsini alıyor. Gencecik çocuklarımızı kuş avlar gibi avlıyorlar. Nasıl bu sistemin içine girebildiler? Sivas katliamının sanıkların avukatlığını yapanların neredeyse tamamı bugünün iktidar partisinin üst düzey makamlarında bürokrat oldular hatta milletvekili hatta bakan oldular. Hatta bu bakanlardan bire tanesi bugün koltuğunda oturuyor. Ve o kişi bugün adalet arayan binlerce insanın kendi canını dişine takarak temmuz sıcağında yani Sivas´ın sıcağında sokakta yürüdüğü eyleme, yürüyüşe son derece barışçıl bir sivil itaatsizlik eylemi olan protesto hakkı olan direnme hakkımız olan en temel insan hakkı olan itiraz hakkına, biz yollar yaptık bu yolları teröristler yürüsün diye yapmadık diyebiliyor.”
9660,53%1,16
34,59% 0,13
36,29% 0,82
2982,40% -0,75
4956,70% -1,49