İskenderun/SES
Oruç, önergesinde şunlara yer verdi: 'Türk Tabipler Birliği (TTB)´ne yurt dışında çalışabilmek için sicil verisi almak üzere başvuran hekimlerin sayısı sistematik bir biçimde artmaktadır. On yıl önce sicil verisi almak için başvuru yapan hekim sayısı bir yılda 59 iken; 2021 Aralık ayı itibariyle bir yıl içerisinde başvuru yapan hekim sayısı 1405 olmuştur. Sadece son üç yılda 3 binden fazla hekim, yani son on yıldaki başvuruların 2/3´ü, yurtdışında çalışabilmek üzere sicil belgesi almak için başvuruda bulunmuştur.
Bu korkunç artış, hekimlerin Türkiye´yi artık hekimlik yapılamaz nitelikte buluyor olmasının kanıtıdır. Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) ile Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜM-RAD-DER) “Vazgeçmiyoruz, oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz!” diyerek gerçekleştirdikleri nöbet eylemleri ve 8 Şubat´taki g(ö)revlerinde yaptıkları açıklama ile; “Koruyucu sağlık hizmetlerinden daha çok tedavi edici sağlık hizmetlerinin sunulduğu, sağlık hizmet sunumunda sevk zincirinin tamamen ortadan kaldırıldığı, kışkırtılmış sağlık talebi yaratan bu sağlık sistemi toplumun nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını elinden almaktadır. Sağlığa erişim giderek zorlaşmakta, katkı-katılım payları ile ekonomik krizin derinleştiği koşullarda yurttaşın cebinden giderek daha fazla para çıkmaktadır. Bu işlemeyen, sağlık değil sağlıksızlık üreten sağlık sisteminin tüm yükünü ise sağlık emekçileri çekmekte, emeklerinin karşılığını alamadan her geçen gün umutsuzluğa sürüklenmektedirler. Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile daha çok çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler. Performans ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, nitelik değil nicelik önemsenmektedir. Yoğun emek gerektiren bu çalışma düzeni ve ekonomik sorunların yanı sıra liyakatsiz atamalar, yönetici mobbingleri, KHK´ler ve soruşturmalar gibi antidemokratik uygulamalar ile sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlık emekçilerinin iyilik hali ortadan kaldırılmaktadır.” şeklinde hekimlerin göçüne neden olan sağlık sistemine dikkat çekmişlerdir.'
Milletvekili Oruç, TBMM Başkanlığına verdiği ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği önergesinde şu sorulara yer verdi: 'Son on yılda yıllar bazında yurtdışına göç eden hekim sayısı nedir? Bu konuda Bakanlığınızın verisi/çalışması var mıdır? Hekim göçüne neden olan sağlık sistemini tümden düzenlemek, insani çalışma ve sağlık hizmeti sunma koşullarını oluşturmak üzere çalışmalarınız olacak mıdır? Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği birinci basamak sağlık hizmetleri oluşturulacak, ceza yönetmeliği iptal edilecek midir? Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile OECD ortalamasına çıkarılması sağlanacak mıdır?Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması planlanmakta mıdır? Covid-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması için çalışmalarınız var mıdır? Etkin bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılacak ve güvenli işyerleri planlanması yapılacak mıdır?Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK´ler ile dayatılan antidemokratik uygulamalara son verilecek midir? Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilecek midir? Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunulmasına kadar sağlık emekçilerinin örgütleri aracılığıyla karar alma mekanizmalarında yer alması sağlanacak mıdır?'