Antakya/SES
Entegre Sınır Yönetimi Çalıştayı´nda son birkaç yılın en büyük göç hareketinin yaşandığını söyleyen Vali Doğan, “Eskiden Türkiye transit bir ülkeydi, insanlar Türkiye üzerinden refah seviyesi yüksek ülkelere gitmeyi hedeflerken, bugün baktığımızda Türkiye artık transit ülke olmaktan çıkmış. Hedef ülke haline gelmiş. İnsanlar artık Türkiye´de kalmak istiyorlar. Çünkü Türkiye´deki sosyolojik yapı ve vatandaşın göçmene yaklaşımı burada kalmayı haklı kılıyor” dedi.
Entegre Sınır Yönetimi Alanında Güvenlik ve Göç ile ilgili Duyarlılığın ve Farkındalığın Artırılmasına Yönelik yapılan çalıştay, dün açılış toplantısıyla başladı. Hatay Müze Otel´de başlayan Türkiye´nin Entegre Sınır Yönetimi kapsamındaki çalışmalarına destek vermek amacıyla İller İdaresi Genel Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler Göç Örgütü (IOM) işbirliğinde gerçekleştirilen çalıştay 4 gün sürecek. İller İdaresi Genel Müdürlüğü Sınır Yönetimi Daire Başkanı Mehmet Yüzer´in açılış konuşmasıyla başlayan çalıştaya İller İdaresi Genel Müdürlüğü Sınır Yönetimi Daire Başkanı Mehmet Üzel, Cilvegözü Mülki İdare Amiri Salih Altun, Vali Yardımcısı Orhan Aktürk, İlçe Kaymakamları ve ilgili kurum müdürleri de katıldı.
Türkiye artık hedef ülke
Çalıştayda konuşan Vali Doğan, Entegre Sınır Yönetimi´nin 2005 yılında göçle birlikte başlayan bir proje olduğunu hatırlatarak, 2005´te İçişleri Bakanlığının Avrupa Birliği nezdinde yürüttüğü çok ciddi projeler olduğunu söyledi. Bu projelerden birini göç konusunun oluşturduğunu kaydeden Vali Doğan, göçün 2011 tarihinden itibaren hem Hatay için hem sınır güvenliği için daha önemli hale geldiğini vurguladı. “Bizim yaşadığımız göç hareketi son birkaç yüzyılın en büyük göç hareketi” diyen Vali Doğan, Türkiye´nin refah seviyesi yüksek ülkelere geçiş için transit ülke olmaktan çıkıp hedef ülke haline geldiğini ifade etti. Vali Doğan, şunları kaydetti: “Birçok insan yerinden yurdundan edildi. Yakın ülke olarak da tabii Türkiye üzerinden hedef ülkelere doğru gitmeye çalışan 4 milyon civarında bir insana ev sahipliği yapıyoruz. Yine hemen sınırımızın öte tarafında geçmeyi bekleyen İdlib´de sıkışmış savaştan kaçmak için göç etmeye çalışan 4 milyona yakın insan var. Bu insanlar da yine oradaki zulümden kurtulabilmek adına Türkiye üzerinden Avrupa´da veyahut da başka ülkelerde ya da Türkiye´de kalmayı hedefliyorlar. Eskiden Türkiye transit bir ülkeydi, insanlar Türkiye üzerinden refah seviyesi yüksek ülkelere gitmeyi hedeflerken, bugün baktığımızda Türkiye artık transit ülke olmaktan çıkmış. Hedef ülke haline gelmiş. İnsanlar artık Türkiye´de kalmak istiyorlar. Çünkü Türkiye´deki sosyolojik yapı ve vatandaşın göçmene yaklaşımı burada kalmayı haklı kılıyor. 4 milyon Suriyeli var. 4 milyon İdlib´te bekleyen, 3 milyon civarında da Iğdır´ın karşısında bekleyen Afganlar var. Yine Türkiye geçmiş yaşayan burada çalışan Afganlarla birlikte diğer ülke vatandaşlarının saydığımızda 5 milyonun üzerinde göçmen Türkiye topraklarında bizimle birlikte yaşıyorlar. Bu çok büyük bir yük yani ekonomik sıkıntıları var. Sosyolojik sıkıntıları var. Bunların hepsi bir toplandığında çok büyük bir risk ancak biz bu insanlarla yaşıyoruz. Bu kadar yoğun göç olunca sınır yönetimi ve sınır güvenliği de önemli hale geliyor.”
Sınır ihlallerini savaş zorluyor
Suriye ile 911 kilometrelik sınırın 280 kilometreye yakınının Hatay´la olduğunu, bunun 60 kilometresinin Afrin Çayı ve Asi Nehri ile olduğuna da dikkat çeken Vali Doğan, sınır duvarları ve yüksek güvenlikli tel çitlerle önlem alınmaya çalışılmasına karşın savaş koşullarından dolayı sınır ihlallerinin devam ettiğini belirtti. Vali Doğan, “Sınır güvenliği ciddi anlamda ekonomik bir maliyet, sınır güvenliği için yapmış olduğumuz tedbirleri koyduğumuzda bunun Türkiye bütçesine ne kadar ciddi bir maliyet getirdiğini söylemeye gerek yok. Bu gerçekten büyük bir yatırım oluşturuyor. Oysa Türkiye bugün bu sınırlar içerisinde çok ciddi bir mücadele yürütüyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kurtuluş Savaşı´ndan sonraki belki en büyük operasyonlarını ve mücadelesini yürütürken insanların bunu hissetmiyor olması, hala gündelik hayatlarını yaşıyor olması Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin gücünü göstermektedir. Antakya´da, karşıda 30 kilometre ilerideki bu vahşi savaşın olumsuz etkilerinin farkına varmadan günlük hayatlarını sürdürebiliyorlar. Bunu sağlamak için Türkiye Cumhuriyeti büyük bir mücadele veriyor. Dünyadaki ekonomik krizi de bunun üstüne koyduğumuzda Türkiye´nin ne kadar zor şartlardan geçtiğini fark edersiniz.”
“Sınır yönetiminin salgın hastalıktan korunma görevi de var”
İller İdaresi Genel Müdürlüğü Sınır Yönetimi Daire Başkanı Sayın Mehmet Yüzer, ‘entegre sınır yönetimi´nin Ticaret Bakanlığına bağlı gümrük birimleri, İçişleri Bakanlığına bağlı Emniyet, Jandarma birimleri, Silahlı Kuvvetlere bağlı Kara Kuvvetleri, Sahil Güvenlik birimleri başta olmak üzere bütün kurumların eşgüdüm içerisinde çalışmasına bağlı olduğunu belirtti. Yüzer, Entegre Sınır Yönetimi Çalıştayı´nda yaptığı konuşmada sınır yönetiminin sadece yasadışı göçle, yasadışı ticaretle ya da kaçakçılıkla uğraşma görevinde değil aynı zamanda günümüz koşullarında ülkemizin salgın hastalıklardan korumak için de önemli bir görev üstlendiğini kaydetti.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55