Soylu´dan İdlib´te inceleme

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antakya´da yapılan İdlib İnsani Yardım Toplantısına katılıp, İdlip ve Cilvegözü Sınır Kapısında incelemede bulundu, şehit a ilesini ziyaret etti.

GÜNCEL 8.06.2020 14:54:31 0
Soylu´dan İdlib´te inceleme

Antakya´daki Hatay İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi´nde dün düzenlenen toplantıya başkanlık yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, '13 Ocak 2020 tarihinde, İdlib´e insani yardım için kampanya başlatmıştık, nakdi yardım olarak 161 milyon 138 bin lira, ayni yardım olarak 535 milyon 405 bin lira toplandı. Toplam 696 milyon 544 bin lira İdlib yardım kampanyası için toplandı. Öncelikle başta bu yardımı idilib´e ulaştıran bu insaniliğe büyük katkıda bulunan vatandaşlara yardımseverlere şükranlarımızı ifade ediyoruz. Tabii bunun bitmediğini hala devam ettiğini esas itibariyle de bunun için tekrar burada olduğumuzu bir vesileyle hem idilib´i değerlendirmek hem oradaki insani durumları ele almak, yaptıklarımızı, yapacaklarımızı yeniden burada bir özet olarak ortaya koyabilmek ve adımlarımızı pekiştirebilmek. Burada olmamızın bir sebebi de Cumhurbaşkanımızın da özellikle idlib ile alakalı temmuz ayının sonuna kadar 20.000 briket ev talimatı var. Temmuz ayının sonuna kadar da kendilerine söz verdim gibi inşallah bu sözü yerine getirebilmek ve genel durumu değerlendirmek için buradayız. 2011´de başlayan Suriye iç Savaşı´nın sonrasında hepimizin bildiği gibi bölgede üst üste yaşanan gelişmeler, hesaplar, değişen dengeler bölgemizde sürekli yeni mağduriyetler yaşanması neredeyse mağduriyet gündemleri oluşmasına sebep taşımaktır. Küresel terör örgütlerinden yerel silahlı gruplara, batılı ülkelerin silahlı unsurlarından rejim güçlerine kadar pek çok yapının beslediği terör ve şiddet ortamı, ne yazık ki 9 yıldır sivil insanların hayatlarını modern dünyaya yakışmayacak şekilde hedef almıştır. Petrol, Akdeniz doğalgazı, sıcak denizlere inme arzusu, stratejik konumlanma gibi pek çok hesabın arasında vekalet savaşları, bütün bunların arasında çoluk çocuk, kadınlar, yaşlılar, yani bildiğiniz sivil insanlar büyük bir mağduriyet yaşadılar ve hepimiz görüyoruz hala da yaşamaya devam ediyorlar. 9 yılın sonunda öğrendiğimiz şudur, 21. yüzyılın güya modern dünyasında, dünyanın doğusundaki veya fakir bölgelerindeki insan hayatıyla Batılı ve zengin ülkelerindeki insan hayatı aynı kıymette değilmiş' diye konuştu.

Basına kapalı yapılan toplantıya ilişkin Hatay Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, Soylu konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Dünyanın göçe ve teröre bakışı ne yazık ki ulusal menfaatler ekseninden insan hayatı eksenine evirilememiştir. Türkiye ise bölgede sığınacak tek liman olarak kalmış, göç yönetimi anlayışıyla bu huzursuzluğun tüm yansımalarını göğüs gerdiği gibi Zeytindalı, Fırat Kalkanı, Barış Pınarı Harekâtlarıyla da hem de DEAŞ hem PKK, YPG ve terör ve şiddetin kaynağı olan tüm diğer unsurlara karşı samimi bir mücadele eden yegâne ülke olmuştur. Virüs sebebiyle dünya ve ülke gündeminden düşen, bu sürecin son trajedisi ise hepinizin bildiği gibi İdlib´de yaşanmaktadır. İdlib merkezinde ve kırsalında savaş öncesinde yaklaşık 1,5 milyon insan yaşamaktaydı. Hatay Valiliğimizin verilerine göre savaş süresince yaklaşık 3,8 milyon kişi İdlib´e sığınmıştır. Bu büyük bir rakamdır. 1 Aralık 2019´dan günümüze kadar yaklaşık 940 bin kişi yerinden edilmiş olup İdlib merkez, İdlib kuzey, Atme kampları bölgesine sınırımızın Suriye´ye yakın noktalarına Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı bölgesine dönük yoğun bir göç hareketi yaşanmıştır. Bunların yaklaşık yüzde 81´inin kadın ve çocuk olduğu değerlendirilmektedir. Aslında yüzde 81´inin kadın ve çocuk olması karşı karşıya kaldığımız trajedinin, dramın çok daha üst bir seviyede olduğunu göstermektedir. Halen, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesindeki kamplarda 1 milyon 146 bin 527 kişi yaşamaktadır ve bölgedeki hava şartları, özellikle kışın çok ciddi bir sıkıntı oluşturmaktadır. idlib kırsalında 1. Etap olarak 8 adet kampın kurulumu devam etmektedir ikinci etapta 12 kamp için rezerv alanları tespit edilmiştir acil barınma ihtiyaçları genel olarak AFAD başkanlık hem sivil toplum kuruluşlarımız tarafından karşılanmaktadır. Türkiye askeri müdahalesi ve ateşkes sonrasında sınırımızın sıfır noktası Fırat kalkanı ve zeytin dalı Harekatı bölgesinde yaşanan yoğun göç dalgası Durmuş gelen gelenlerin bazıları eski yerleşim yerlerine göre dönmeye başlamışlardı Tabii AFAD başkanlığımız tarafından idlib´de yaşanacak bir göç dalgasına ilişkin oturup yaptığımız bir plan 3 aşamalı ve toplamda 575.000 kişilik bir kamp alanı gerçekleşmiştir. Göç hareketi kapsamında 940 bin kişi sırımıza yakın yerlere göç etmiş ve bu planlamanın kapasitesi şimdiden aşılmıştır. Gelenlerin daha ziyade sınırımıza yakın yerlere göç etmesi, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekat bölgeleri ve İdlib´in kuzeyinde tespiti yapılan rezerv kamp alanlarını boş bırakmıştır. İdlib meselesi her ne kadar virüs yüzünden kısmen gündemden düşmüş olsa dahi, ne yazık ki buradaki şartlar kendi kendine iyileşmiş veya bu mesele çözülmüş değildir. Hem bizim yanı başımızda hem dünyanın gözü önünde ciddi bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Buradaki bütün sivil toplum kuruluşlarımızdan ağzım dolu dolu söylüyorum Allah razı olsun, gerçekten çok büyük bir gayret ortaya koydular ve bu konuda çok önemli işler başardınız. Gerek kamp koruma noktasında hem barınma ihtiyaçlarını temin noktasında gerçekten önemli bir tavır ortaya koydular. Önümüzdeki süreçte hem bunu devam ettirmek hem artırmak hem de bu meseleyi dünyanın gündemine taşımak için çalışmak zorundayız. Diyebilirim ki bu meseleyi yeniden gündem yapmak ve bu noktada dünyayı sorumlulukları ile yüzleştirmek en az yardım toplamak kadar bizim görevimizdir ve önemlidir. Dünya kamuoyunun önemli bir bölümü, İdlib meselesini, normal göç dalgası içindeki bir hareket olarak görmektedir. Bu yanılgıdır. Yani ‘zaten göç vardı, bu da onun bir parçası gibi bakmaktadırlar´ Ne yazık ki mesele o kadar basit değildir. Burada dar bir alanda yaşanan yoğun ve hızlı bir göç hareketi elbet teki söz konusudur ve bu insanlar çok ciddi bir yokluk, maddi sıkıntı, yiyecek ve iaşe sıkıntısı hatta güvenlik sıkıntısıyla karşı kalmaktadır. Gerek rejim, gerekse bölgedeki diğer aktörler bu insanların mağduriyetini bir siyasi koz olarak kullanmaya çalışmaktadır. Türkiye sınırının güneyi ile ilgili olarak sürekli hem maddi hem sosyal hem güvenlik hem insani maliyetler ile karşı karşıya kalmaktadır. Komşularının yönetim zafiyetlerinin oluşturduğu tehditleri ve sorunların karşı karşıya kaldığı maliyetleri yönetmektedir tıpkı korona virüsün sorumlusu olmadığı gibi. Buradaki terör ve şiddet göçünün sorumlusu olmadığı halde bu tablonun oluşturduğu sorunlarla başa çıkma yükümlülüğü ile karşı karşıya kalmaktadır. Batılı muhataplarımız şunu da bilmelidirler ki hem buradaki dengeleri bozup, hem de bununla ilgili maliyetlerden kaçınmak, onların düşündüğü kadar kolay değildir. Burada herkese düşen sorumluluklar vardır. Dünyanın medeniyet değerlerimizin samimiyet testi, İdlib´den geçmektedir. Hem medeni ve modern olduğumuzu, hem insan sevgisiyle dolu olduğumuzu kendi kendimize iddia edip, hem de İdlib´e sırt dönmek çifte standarttır. Bunu Batılı muhataplarımıza söylüyorum. Korona virüs günlerinde balkonlarda birbirine müzik yaparak, alkış tutarak bir sevgi dünyasında yaşadığımızı iddia eden dünya, İdlib´de yaşananlara sırt dönmemelidir. Bir kere herkes şunu iyi anlamalıdır ki buradaki problem, sadece Türkiye´nin ve burada zorluklarla karşı karşıya kalmış insanların problemi değildir, tüm dünyanın ve insanlığın problemidir. Türkiye son 10 yılda kriz yönetmeyi ve başarı ile yönetimi alışkanlık haline getirmiştir. Bunun son örneğini korona günlerinde gördük. Kim ne derse desin, hangi güncel gelişmelerle, eleştirileri ortaya koyarsa koysun Türkiye, sağlık sisteminden kamu yönetimine kadar, dünyada bu süreci en başarılı yöneten ülke olmuştur. Türkiye, göç dalgasının içerisinde korona virüs sürecini başarıyla yönetmiştir. Aldığımız önlemler sayesinde Suriyeli göçmenlerle ilgili virüs anlamında vaka ve bulaşma noktasında herhangi bir tehlike yaşanmamıştır. Kamplarımızda, geri gönderme merkezlerinde, göçmen vatandaşlarımızda herhangi bir tehlike yaşanmamıştır. Şunu da ifade edeyim bugün meselesi de değildir nasıl sağlık konusunda geçmişte aldığımız tedbirleri bugün nasıl mükafatını görmüşse Türkiye altyapı konusunda göç dahil her meselede attığı adımların özellikle salgın döneminde salgınla mücadeledeki pozitif katkısını heran yaşamıştır.'
Toplantıya, Hatay Valisi Rahmi Doğan, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Korgeneral Ali Çardakçı, Göç İdaresi Genel Müd. Abdullah Ayaz, Mülkiye müfettişi Fatih Özdemir, Müdahale Dairesi Başkanı Yusuf Aysu, Vali Yardımcısı Şenol Bozacıoğlu, AFAD İl Müdürü Ömer Akbaş, Türk Diyanet Vakfı Başkanı İhsan Açık, Türk Kızılayı Genel Müdür Yardımcısı Alper Küçük, Türk Diyanet Vakfı Genel Müdürü Mehmet Eğin, Türk Kızılayı Suriye koordinatörü Fatih Kökcan, Türk Diyanet Vakfı Suriye koordinatörü Mahmut Temelli, (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Erhan Yemelek, Deniz Feneri Derneği Başkan Yardımcısı Coşkun Yıldız, (İHH) İnsani Yardım Vakfı Reyhanlı koordinatörü Zeki Tahiroğlu, Deniz Feneri Derneği Suriye koordinatörü Taha Atar, Beşir Derneği Genel Başkanı Fatih Sarıyar, Sadakataşı Derneği Başkan Yardımcısı Cevdet Hasbal, Beşir Derneği Suriye koordinatörü Gökhan Bayram, Sadakataşı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özcan, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı İç Denetim Kurulu Başkanı Sadettin Ekinci ve Hayrat Yardım Vakfı Başkan Yardımcısı Osman çalım da katıldı.
İçişleri Bakanı Soylu, daha sonra Suriye´nin İdlib kentinde savaş mağduru siviller için yapılan briket evlerde incelemede bulundu. Hatay ziyaretinde İdlib´e geçerek AFAD öncülüğünde, insani yardıma muhtaç siviller için yapılan briket evleri yerinde inceledi ve insani yardım çalışmaları hakkında bilgi aldı. Soylu, Cilvegözü Kara Hudut Kapısı Mülki İdare Amiri Vali Yardımcısı Salih Altun´u da ziyaret etti. Soylu, 30.05.2020 tarihinde Hakkâri İli Çukurca İlçesinde çıkan çatışma sonucu şehit olan Piyade Er Mehmet Günay´ın Altınözü´nün Kıyıgören Mahallesinde oturan ailesine taziye ziyaretinde de bulundu.


Erzin AKP'de başkan Musa Kürtül

Güzelmansur: Mücbir sebep, en az iki yıl uzatılmalı

TBMM’de ‘Hatay’a sahip çıkın’ çağrısı

Çalışkan, depremzedelere vergi affı istedi

İskenderun'da trafikten incelemesi

HBB'den 2 milyonluk lokum ihalesi

AKP Kırıkhan'da başkan değişti, Hassa'da değişmedi

Hak sahipliği için 2 günlük ek süre

"Kira yardımı, tapuyu verene" mi?

İskenderun'da 'silahlı tehdit' operasyonu

Akçalı'da ilkokula kütüphane

Nardüzü Ortaokulu'na kütüphane

Depremde ölenlerin anısına fidan

Süheyla Sultan gemisi barınaktan ayrıldı

İskenderunlu kadınlar yendi

  • BIST 100

    9549,89%1,94
  • DOLAR

    34,54% 0,18
  • EURO

    36,00% -0,62
  • GRAM ALTIN

    3005,99% 1,50
  • Ç. ALTIN

    5006,70% 1,01